Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/3103 E. 2020/1817 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/3103
KARAR NO: 2020/1817
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2018
NUMARASI: 2017/385 E – 2018/634 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından “…” isimli işyerinin kaçak elektrik kullandığından bahisle işlem yapıldığını,davacı şirketin ne Beylikdüzü ne de Gürpınar’da işyerinin olmadığı itirazlarının dinlenmediğini, kaçak kullanım yapan şirketin … isimli şirket olduğunun anlaşıldığını, davalı kurumun İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esasına kayıtlı olarak icra takibi başlattığını belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ibraz etmemiştir. Mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunda , dava konusu 64364,70 TL tutarındaki kaçak tahakkukunun 16/02/2014 tarih … seri numaralı kaçak tutanağına istinaden düzenlendiği, tutanak içeriğinin idareye kaydı olmayan sayaç ile sözleşmesiz elektrik kullanımı olduğu, fatura muhatabının …; tutanağa konu adresin … Mah. … Cad. No:… Gürpınar olduğu, tutanağa konu ticarethanede tüketilen elektiğe ilişkin tutanak kayıtlarına … abonelik numarasının geçirildiği, tutanak kayıtlarında ticarethanede kullanılan elektriğin ölçümü için … seri nolu kayıtsız sayacın tesisata takılı vaziyette bulunduğu ve bu sayaç üzerinde tespit edilen 121947 wh, lik tüketim doğrultusunda kaçak tahakkukunun hesap edildiği, davacı şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında adresinin … Mah. Esenyurt/İstanbul ortaklarının …-…-… olduğu tutanak kayıtlarında muhatap olarak görülen …’un şirket kayıtlarında yer olmadığı, davacı şirkete ait şube kayıtlarında Gürpınar belde adresinin yer almadığı ve bağlı şubelerinin Esenyurt ile Avcılar’da olduğu anlaşılmış olmakla ,dava konusu 64.364,70TL tutarındaki kaçağa ilişkin tutanak ve faturadan davacı şirketin sorumlu tutulması husunda yeterli delil bulunmadığı, tutanak muhatabının … isimli kişi olduğunun belirtildiği,buna göre ,davacı şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında adresinin … Mah. Esenyurt/İstanbul ortaklarının …-…-… olduğu, tutanağın tanzim edildiği adresin davacı şirkete ait merkez ya da şube adreslerinden birisine ait olmadığı, haksız fiili işleyen kişinin fiilinden sorumlu olduğu, fatura muhatabının davacı şirket ile ilgisinin bulunduğuna ilişkin davalı tarafça delil ve belge ibraz edilmediği gerekçesiyle; “Açılan davanın kabulü ile davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ve bu dosyaya konu kaçak elektrik tutanağı nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine” karar verilmiştir. Kararı davacı vekili ile davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde;davalı yönünden kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu talebin reddine karar verildiğini belirterek,kararın bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddi gerekirken davanın kabulüne karar verildiğini,ayrıca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu,davacının adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Somut davada kaçak tutanağı tutulan adres ve … isimli şahsın davacı ile bağlantısı davalı tarafça ispat edilememiştir.Bu kişinin davacı elemanı olmadığı gibi kaçak tutanak adresinin de davacı ile ilgisi kurulamamıştır.Kaçak kullanımdan kullanan ve hakkında tutanak tutulan kişi bizzat sorumludur.Ayrıca taraflar tacir oluğundan görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan mahkemenin görevine itiraz da yerinde değildir.Davalı istinaf talebinin reddi gerekir. Davacının kötüniyet tazminatına yönelik istinaf talebinin değerlendirilmesinde ise; İİK 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince alacaklının kötüniyet tazminatına mahkum edilebilmesi için, icra takibinde haksız olmasının yanında kötüniyetli olması da gereklidir. Somut olayda, davalı-alacaklının kötüniyetli olduğu dosya kapsamında ispat edilememiştir.Kötüniyet tazminatı koşulları davada oluşmamıştır. Bu nedenle davacının bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 4.396,75 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.099,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.297,55 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/12/2020