Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/3084 E. 2020/1821 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/3084
KARAR NO: 2020/1821
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2018
NUMARASI: 2018/180 E – 2018/950 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit-istirdat
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle;davalı kardeşi …’in Kırklareli, Kofçaz İlçesi, … Köyü’nde hayvan ticareti ile uğraştığını, davalının 2013 senesinde davacıya kardeşi vedavacı ile birlikte hayvan ticareti yapmak istediğini söylediğini, davacının kabul ettiğini, kardeşi … ile birlikte davalı ile sözlü bir anlaşma yaparak birlikte hayvan ticareti işi yapmaya karar verdiklerini, davalının davacıya ortaklık için 128,000,00-TL parayı elden verdiğini, davacıdan güvence olarak açık bir senet aldığını, senetteki imzanın davacıya ait olduğunu,davacının davalıya ortaklığa kattığı 128.000.00-TL’yi zaman içerisinde ödediğini, … Kırklareli Şubesi’nden 39.000,00-TL, 24.000,00-TL ve 20.000,00-TL’nin davacının kardeşi …. tarafından davalıya gönderildiğini, 5.000,00-TLnın ise davacının davalıya elden vererek yazı aldığını, kalan 40.000,00-TL’nin ise elden davalıya ödendiğini, davalının ortaklığa kattığı 128.000,00-TL’nin kendisine ödenmesine rağmen davacının hakkında senedi 140.000,00-TL bedelli olarak doldurarak, Küçükçekmece … İcra Dairesi’nde … sayılı takip dosyası ile yıllık işlemiş faizi ile toplam 143.115,00-TL için icra takibi yaptığını, takibin kesinleştiğini beyanla davacının söz konusu senedin borçlusu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine, davalının, icra takibi sonucu davacının maaşından yapılan kesintinin durdurulması ve davacı taşınmazına ve özlük haklarına konulan haciz şerhinin kaldırılması ile icra takibi sonucu davacının maaşından kesilen 23.100,00-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/834-401 EK sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacının açmış olduğu davanın gerçek dışı ve doğruları yansıtmadığını, davacının davalıya faizsiz ve masraflar hariç 53.000,00TL borçlu olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ilk ıslah dilekçesi ile maaştan kesilen 31.816,00 TL.nın iadesini istemiş,ıslah harcını tamamlama harcı olarak yatırmıştır. Davacı ikinci ıslah dilekçesi ile 128.000,00TLnın 49.000,00 TLsının elden verildiği şeklindeki beyanını, banka havalesi ile 50.000,00 TL gönderildi şeklinde düzelttiklerini diğer ödeme beyanları ile bildirmiştir. Davada, davalının takibe tonu ettiği 140.000,00TL bedelli senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile haksız ödemenin istirdadı talep edilmiştir. Davalı 05/07/2018 tarihli duruşmada 128.000,00 TL ile ayrıca makbuz ile 32.500,00TL’yi …’in kendisine verdiğini, onun da kardeşine verdiğini, 9.200,00 TL nın da kendisine elden verdiğini, son verdiği parayla birlikte davacı taraftan 170.000 bin küsür alacağı olduğunu, 160.500,00 TL alacağı belgediğini, 9.200,00 TL için de davacının kendi ikrarı olduğunu ve alacağı olduğu için davanın reddini istediğini bildirmiş ,davacı asıl ise aynı celsede, davalı …’le ortaklık yapmadığını, kardeşi …’ın ortak olduğunu, kendisine kişisel olarak davalının verdiği paranın 128.000,00TL olduğunu ve ödediğini bildirmiştir. Bunun üzerine davalı aynı celse, sadece … ile değil … ile de ortak olduklarını,kendisinden alınan paranın … tarafından …’a gönderildiğini, bu nedenle üçünün ortak iş yaptığını, bu ortaklığın dışında özel olarak … ile ticari bir ilişkisi olmadığını beyan etmiştir. Tanık dinletilme talebi mahkemece reddedilmiştir. Davacı yemine dayanmamıştır. Mahkeme, davacı tarafından yasal ve ispatlanan ödemelerin toplamında banka dekontları, elden yapılan 5.000,00TL ödeme, davalı tarafça kabul edilen miktar, icra takibindeki maaş haczi kesintisi olmak üzere toplam 154.000,00TL nın ödendiği, icra takibinin harca esas değer olan 143.115,00 TL dan mahsubu ile fazladan ödemenin 10.885,00TL olduğu gerekçesiyle; “1-Davanın kısmen kabulüne, davacı tarafın Küçükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında 01/10/2015 vade, 140.000,00TL bedelli, lehdarı … olan senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, 2-Senetten dolayı subut bulan 154.000,00 TL ödeme kaydedildiğinden 143.115,00 TL borç miktarının mahsubu ile fazladan ödenen 10.885,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-alacaklıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 3-Davacı-borçlu adına konulan maaş haczinin derhal kaldırılmasına” karar vermiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ödenen tutarlar yönünden kararda hesaplama hataları yapıldığını, bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini,bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkeme karar gerekçesinde icra dosyası takip tutarı itibarıyla değerlendirme yapıldığı,icra dosyası kapak hesabı açısından değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.İcra dosyasında kapak hesabı yapılmadan ödemelerin takip talebi tutarından düşülerek istirdata karar verilmesi usule uygun değildir. Bu nedenle taraflarca ileri sürülen ve tarafların kabulünde olan ödemeler ile verildiği ve alındığı ileri sürülen para ve ödemeler değerlendirilerek , ayrıca davalının imza karşılığında davacıya iade ettiğini ileri sürdüğü diğer ödemelere ilişkin para transfer ilişkisi yönünden ise belgelere dayalı taraflarca imzalı yada inkar edilen ve edilmeyen ödemeler ve davacıya borç olarak verildiği ve ödendiği yada ödenmediği iddia edilen tutarlar ve davacının maaş haczi yönünden ayrıntı hesaplamanın,takibe konu icra dosyasının dava tarihine kadar kapak hesabı yapılarak hesaplanması açısından,ıslah dilekçesi de gözetilerek dosyada bilirkişi raporu alınması gerekirken,ihtilaflı beyan ve ödemeler konusunda değerlendirme yapılmadan , yapılan ödemeler açıkça belirtilmeden genel bir hesaplama ile verilen kararın usule uygun olmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, dava konusu senetteki imzanın davacıya ait olduğu davacının da kabulünde olduğundan, senet miktarının sonradan yazıldığı ispatlanamadığından,bu durumda senet miktarı gözetilerek takipteki miktar ve dava tarihindeki kapak hesabı gözetilerek, takip ve dava tarihi itibarıyla davacının borçlu olmadığı ve istirdata konu alacağı varsa,bu konuda alınacak bilirkişi raporu ile hesaplama yapılması gerektiğinden, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1a-6.madde gereği kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/12/2020