Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/3021 E. 2020/2037 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/3021
KARAR NO : 2020/2037
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2018
NUMARASI : 2016/36 E – 2018/194 K
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Mah. … Cad. No:… Derince/Kocaeli adresinde bulunan işyerinde, kiralayan …AŞ ile aralarında yapmış bulundukları 01/02/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olarak bulunduğunu, müvekkili firmanın söz konusu işyerinde elektrik abonesi olmak ve şirket üzerine abonelik sözleşmesi yapmak üzere davalı kuruma 24/10/2016 tarihinde dilekçe ile müracat ettiğini, davalı kurum tarafından 3 gün içinde abonelik kaydı yapılması gerekirken abonelik işlemlerinin 3 günlük süre içerisinde yaptırılmadığını , bunun üzerine yazılı olarak yeniden davalı şirkete 27/10/2016 tarihi 24/10/2016 tarihli dilekçe ile müracat ederek abonelik kaydının yapılmasını talep ettiğini, ancak kurum yetkililerin kendisine sözlü olarak söz konusu adreste daha önce abone olan …San. AŞ ye ait elektrik borcu bulunduğunu, bu borcun müvekkili firma tarafından ödenmediği takdirde yeni aboneliğin yaptırılmayacağını beyan ettiklerini ve adreste bulunan elektriği de kestiklerini, davalı kurumun müvekkilinden tahsilini talep ettiği yaklaşık 600.000,00 TL elektrik borcunu, elektrik abonesi olan ve Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/715 Esas sayılı kararı ile iflasına karar verilen … San. AŞ ‘den değil de müvekkilinden tahsil etmeye çalışmasının hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla, taraflar arasındaki muarazanın men-i ile müvekkili firmanın elektrik aboneliğinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, esasa girilmeksizin davanın görevsizlik nedeniyle reddini talep ettiklerini, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, davacı … San. AŞ ile aralarında 01/02/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi yapıldığını ve davacı şirketin kiracı olduğunu, davacı şirketin söz konusu işyerinde elektrik abonesi almak için müvekkili kuruma 24/10/2016 tarihinde dilekçe ile müraacat ettiğini, yani davacının 01/02/2016 tarihinden itibaren borçlu abonelik adresinde olduğuna dair herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, davacının, abonelik adresine gelerek …San. AŞ’ye ait aboneliği 01/02/2016 tarihinden 17/11/2016 tarihine kadar usulsüz olarak kullandığını ve kullanılan dönemlerin ödenmeksizin borçsuz olarak yeni bir abonelik talep ettiğini, aboneliği kendi adına kullanan … firmasının ise 18/05/2016 tarihinde iflas ettiğini, bu elektriğin … firmasının kullanmasının olma ihtimali bulunmadığını, davacının iddia ettiği hususların yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan iddialardan ibaret olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının enerjiyi usulsüz olarak kullandığı, faturalara konu enerji bedelinin tamamiyle ödenmediği , davalı kurumun abonelik başvurusunu reddetmesi durumunun usul ve yasalara uygun düştüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle,davalı tarafın hukuka aykırı olarak abonelik sözleşmesi yapmaktan kaçındığını,müvekkili şirkete ait olmayan borçların ödenmesi konusunda baskı yaptığını,bu sebeple müvekkilinin iş yeri sahibi olan … isimli şirkete elektrik borcundan dolayı 101.610,92 TL ödeme yaptığını, elektrik dağıtım şirketine 56.281,50 TL doğrudan ödeme yaptığını ve 107.500,00 TL de teminat yatırdığını,böylece borcu ödediğini, mahkemenin borcun ödenmediği gerekçesinin yerinde olmadığı ileri sürülmüş, kararın kaldırılması istenmiştir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, davalının abonelik sözleşmesi yapmayarak yarattığı muarazanın önlenmesi talebine ilişkindir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre,davacı ile …San. AŞ ile aralarında 01/02/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesi yapıldığı ve davacı şirketin kiracı olduğu, davacı şirketin söz konusu işyerinde elektrik abonesi olmak için davalı şirkete 24/10/2016 tarihinde dilekçe ile müraacat ettiği , abonelik talebinin tesisatın mevcut borçlarının ödenmesi halinde yapılacağının bildirildiği, davalının daha sonra 27/10/2016 tarihinde müracaatı ve 56.281,50TL lik ödeme yapması üzerine 17/11/2016 tarihinde aboneliğin yapıldığı anlaşılmaktadır.Böylece, davanın konusu davalının abonelik sözleşmesi yapmayarak yarattığı muarazanın önlenmesine ilişkin olup, taraflar arasında dava tarihinden sonra abonelik sözleşmesi yapılmakla ,davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır. Bu sebeple ,mahkemece HMK 331/1 madde gereğince “dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ” karar verilerek , mevcut deliller ile ,davanın başında davacının haklı olup olmadığına göre HMK 331/2 maddesine göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinin hangi tarafa yükletileceğinin değerlendirilmesi , gerekirken ,yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve hukuka aykırı görülmüştür.Davadaki haklılık durumunun değerlendirilmesine gelince ,bilirkişi raporuna ve dosya kapsamına göre ,davacı …San. AŞ’ye ait aboneliği kira sözleşmesinden sonra ,tesisatı ve yeri kullanmaya başlayarak, 01/02/2016 tarihinden aboneliğin yapıldığı 17/11/2016 tarihine kadar usulsüz olarak kullandığı, (abonelik müracaatının 24/10/2016 tarihinde yapılmış olduğu), 01/03/2016-30/09/2016 dönemlerine ait toplam borç fatura bedelinin, fon, pay ve vergiler dahil 217.729,073 TL nin davacı şirkete ait olduğu,diğer kısmın önceki aboneye ait bulunduğu ,davacının dava başında haklı bulunmadığı,bu sebeple yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması, davalı lehine vekalet ücreti ve masraf takdiri kısmının doğru olduğu anlaşılmakla ,bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri ise yerinde görülmemiş,aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında;1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.180,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,5-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,6- Artan gider avansı ile delil avansları bulunduğu takdirde , karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacının istnaf aşamasında yapmış olduğu 91,00 TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesineİstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2020