Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/3012 E. 2020/2035 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/3012
KARAR NO : 2020/2035
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2017
NUMARASI : 2016/621 E – 2017/691 K
DAVANIN KONU: Alacak
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar … ile …’ın dava tarihinden itibaren geriye doğru son 10 yılda davacıdan tüm abonelikleri için her ne ad altında olursa olsun haksız olarak tahsil ettiği tüm miktarların bu anlamda; kayıp – kaçak bedeli, iletim sistem kullanım bedeli, dağıtım sistem kullanım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, TRT payı, Enerji fonu, BTV, KDV’nin bilirkişi marifetiyle tespit edilecek bedellerden şimdilik 1.000,00 TL’nin haksız tahsilat tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; uyuşmazlık konusu bedellerin kanunla veya kanunun verdiği yetki çerçevesinde ve kanunun temel amaçlarına uygun olarak EPDK tarafından belirlendiğini, tahsil edilen bu bedellerin iadesinin istenemeyeceğini beyanla , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 900,00 TL nisbi sayaç okuma bedelinin dava tarihi olan 05/05/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Söz konusu kararı taraf vekilleri istinaf etmişir. Ancak istinaf harçlarının davalı … adına yatırıldığı, istinaf eden diğer davalı yönünden istinaf harcının yatırılması için ,Dairemizin geri çevirme kararı üzerine,davalı tarafça eksik harç yatırılmakla ,esas yönünden inceleme yapılmıştır. Davacı tarafça istinaf sebepleri olarak, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun Anayasa’ya, evrensel normlara aykırı olduğundan, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru sonuçlarının beklenmesi gerektiği, kararın bu yönden hukuka aykırı olduğu, dava başındaki mevzuata göre dava açmakta haklı iken, konusuz kaldığından bahisle verilen kararın, davanın kabulü gerektiğinden kaldırılmasını, aksı takdirde konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilerek lehe vekalet ücreti takdiri , davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin kaldırılması istenmiştir.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde ; 6719 sayılı yasa gereği davanın tümden reddi gerektiği, Danıştay 13. Dairesince verilen 06.04.2011 tarih, 2008/2695 E. 2011/1368 K. sayılı kararının, işbu davada uygulanması ve hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğu, Danıştay’ ın söz konusu kararı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 24.05.2012 tarih, 2011/1901 E. 2012/798 K. sayılı kararıyla, davacı şirketin ürettiği elektriği serbest tüketicilere sattığı ve perakende satış hizmet bedelinin kwh üzerinden alınmasına ilişkin kuralın serbest tüketiciler yönünden hukuka aykırı olduğu iddiasının bulunduğu bu durumda davacının iptal isteminin serbest tüketicilere yönelik olduğu daire kararının serbest tüketici belgesi olanlara sınırlı olarak uygulanması gerektiği belirtilerek onandığı, dava konusu yapılan dönemlere ilişkin olarak davacının Serbest Tüketici Belgesi bulunmamadığı bildirilerek , kararın kaldırılması istenmişir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin, Kanunun 17/06/2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak tahsil edilmiş, dava konusu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.Bundan başka, dava devamı sırasında, dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayrimenkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle davanın konusuz kalması mümkündür. Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece esas hakkında; “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar, hükümler gibi nihai kararlardandır. Mahkeme kararı, aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığını da tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir.Davanın konusuz kalması halinde, mahkemece; yargılamaya devam edilerek davanın açıldığı tarih itibariyle hangi tarafın haklı olduğunun tespit edilmesi, o taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Başka deyişle, yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle konusuz kalan davada, yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde, davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve davasını avukat ile takip eden taraf lehine “maktu vekalet” ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin ise karşı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarih, 2019/18-421 E. – 2019/526 K. Sayılı ilamında “Dava tarihinde haklı bulunan davacının, sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” belirtilmiştir.Davacının istinaf taleplerinin incelenmesiyle; yukarıda açıklanan , yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece “dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka aykırılık oluşturmaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararın düzeltilerek, yeniden esas hakkında; “Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” ,sonradan yürürlüğe giren yasa değişikliği sebebiyle karar verildiğinden,davacı dava başında haklı olduğundan lehine yargılama gideri ve maktu vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerekmiştir.Davalı tarafın istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ,somut olayda, davacı, dava dilekçesinde dava konusu ettiği bedellerin hiç alınamayacağını ileri sürmüş, yargılama aşamasında da davanın tamamen ıslahı yoluna başvurmamıştır. Bu sebeple mahkemece taleple bağlılık kuralı aşılarak, davanın kısmen kabulüne (900,-TL) karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun değildir.Bu sebeple ,davalı tarafın istinaf talebinin de kısmen kabulü gerekmiş, yukarıda açıklandığı şekilde dava tümden konusuz kaldığından,karar düzeltilerek ,davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı ve davalı şirketlerin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1- Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,3-Alınması gerekli 54,40 -TL harçtan peşin alınan 29,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 25,20 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre 1.980,- TL maktu vekalet ücretinin,davalılardan alınarak davacıya verilmesine,5-Davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,6-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı,4,30-TL vekalet harcı,168,00-TL Tebligat gideri 2080-TL Müzekkere gideri 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.022,30-TL yargılama giderinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,7-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın,HMK’nın 333.maddesi uyarınca,kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak , Peşin alınan istinaf karar harlarının , istinaf edenlere isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf sebebiyle yapılan masrafların taraflar üzerinde bırakılmasına ,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonnda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2020