Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2994 E. 2020/1751 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2994
KARAR NO : 2020/1751
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2018
NUMARASI : 2016/789 E – 2018/951 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde;davacının elektrik aboneliğinin bulunduğu işyerinde davalı şirketin kontrol elemanlarınca 15.07.2016 tarihinde yapılan kontrolde üzerinde T=1518 kwh yazılı … marka 73294983 no’lu resmi sayaç yerine, … No’lu sayaç değiştirme tutanağı doğrultusunda … marka … seri no’lu sayaç takılarak enerji verildiğini, sökülen sayacın hiçbir güvenlik bandı olmaksızın davalı kurum laboratuvarında inceleme sonucunda 27.601,50 TL kaçak tahakkuku ve 140.089,20 TL ek kaçak tahakkuku düzenlendiğini, tahakkuk ettirilen faturaların haksız ve hatalı olduğunu,davacının sayaca hiçbir müdahalede bulunulmadığını, işyerindeki tüketim miktarları göz önüne alındığında bu durumun açıkça ortada olduğunu, kabul edilmemekle birlikte davalı tarafın iddiasının kabulü durumunda bile tahakkuka esas sürenin tutanak tarihinden önceki 365 gün değil, 10.12.2015 tarihinden hesaplanması gerektiğini, tahakkuk işleminin TRT fon payı, PSH bedeli, enerji fonu gibi bedelleri içermesi sebebiyle Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 30. Maddesine aykırı olduğunu, yine aynı yönetmeliğin 26. Maddesine aykırı şekilde davalı kurumun kaçak elektrik bedelini hiçbir endeks değere dayandırmaması sebebiyle tahakkuk işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla ,27.601,50 TL kaçak kullanım,140.089,20 TL kaçak ek tüketim tahakkuklarından borçlu olmadığının tespiti ile elektriğin kesilmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesin talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait 3044098 numaralı tesisata ait mahalde 14.07.2016 tarihinde yapılan kontrolde sayacın R ve S fazlarının ölçüm yapmadığının ve pano kapağının kilitli olduğunun tespiti üzerine 15.07.2016 tarihinde sayaç değişimi yapıldığını, sayaç üzerinde yetkili laboratuvarda yapılan incelemede sayaç üzerinde müdahale yapıldığının tespit edildiğini, davacı tarafça aksi ispat edilemeyen kaçak elektrik tutanağı ve laboratuvar raporu doğrultusunda yapılan tahakkukların geçerli olduğunu, sayacın İç bilgileri incelendiğinde 14.07.2016 tarihinde şirket ekipleri mahalden ayrıldıktan sonra cihazda temizleme işlemi yapıldığının tespit edildiğini, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 26 ve devamı maddeleri esas alındığında davacı tarafın ileri sürdüğü 10.12.2015 tarihli işyeri açma tarihinin başlangıç tarihi olarak esas alınması yönündeki iddiaların kabul edilemez olduğunu, tahakkuk ettirilen bedelin adı geçen yönetmeliğe uygun hesaplandığını, davacının eylemi haksız fiil teşkil ettiğinden TRT fon payı, PSH bedeli, enerji fonu gibi bedellerin de faturalara dahil edilmesinin kanun ve yönetmeliğe uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkeme alınan ilk kök bilirkişi raporu ve ek raporuna itiraz sonrası, itirazların değerlendirilmesi için yeni bilirkişiden alınan 03/09/2018 tarihli raporda ” Davacının abonesi olduğu 3044098 no.lu no.lu elektrik tesisatından sökülen … marka … seri no.lu elektrik sayacının laboratuvar muayenesine ilişkin raporda sayacın gövde kapağı açılma ikaz anahtarının yapıştırılarak devre dışı bırakıldığı, sayaç ile optik haberleşme yapılmaması için haberleşme ledlerinin sayaç etiketindeki bağlantı yuvalarından kaydırıldığı tespitinin yapılmış olmasının sayacın gövdesinin açıldığının ve elektrik sayacının tüketimi doğru kaydetmesini engellemek için sayaca müdahale edildiğinin somut bir belirtisi olduğu,ölçü sisteminde elektrik sayacına müdahale edilerek elektrik enerjisi tüketilmesinin “Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği (EPTHY)”nin 26. Maddesinin 1. Fıkrasının b bendinde “kaçak elektrik enerjisi tüketimi’’ olarak tanımlandığı ve bu nedenle ilgili yönetmelik gereğince kaçak elektrik enerjisi tüketimi yapan davacı hakkında davalı … tarafından kaçak elektrik tahakkuku işleminin yapılmasının gerekli olduğu,davalı … tarafından davacının elektrik sayacına müdahale edildiğini gösteren sayaç muayene raporuna ve 15.07.2016 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden 01.08.2016 son ödeme tarihli 27.601,50 TL tutarında kaçak tüketim faturasının ve 140.089,20 TL tutarında eksik tüketim faturası tahakkuk ettirildiği,davalı … tarafından yapılan tahakkukta, 15.07.2016 tarihli tutanak ile tesisatta ölçüne akım değerlerine göre hesaplanan kurulu güç ve 3 vardiya çalışma için günlük 21 saate göre tüketim hesaplandığı ancak ölçülen akım değerlerine göre hesaplanan güç üzerinden tüketimin belirlenmesinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğime uygun olmadığı, dosyada bulunan 01.12.2017 tarihli bilirkişi ek raporunda abone sözleşmesindeki kurulu güç üzerinden günlük 8 saate (tek vardiya) göre 360 gün için kaçak tarifeden (normal birim fiyatın 1.5 katı) kaçak tüketim bedelinin 133.777,81 TL olarak hesaplandığı, ancak kurulu güç tespitinin doğru olmasıyla birlikte EPTHY’ne göre kaçak kullanım süresinin 360 gün olmasının mümkün olmadığı, en fazla 90 gün olabileceği, bu nedenle bu bilirkişi ek raporundaki hesaplamanın ilgili yönetmeliğe aykırı olduğu, ayrıca abonenin sökülen sayacının kaydettiği tüketim değerlerinden T1 (gündüz), T2 (puant) ve T3 (gece) zaman dilimlerinde tüm gün tüketim olması sebebiyle günlük 8 saat yerine EPTHY’ne göre 3 vardiya için günlük 21 saat üzerinden tüketim hesabı yapılmasının gerekli olduğu,davacı abonenin müdahale edildiği laboratuar raporuyla tespit edilen eski sayacının ölçüm yaptığı 24.02.2015 tarihinden söküldüğü 15.07.2016 tarihine kadar olan dönemde hesaplanan ortalama günlük tüketim 300 kWh iken yeni sayacın ölçüm yaptığı 15.07.2016-29.12.2016 döneminde günlük tüketimin yaklaşık 2 katına çıkarak 628 kVVh’e yükselmesinin sayaç muayene raporunun doğruluğunu, davacının elektrik sayacına tüketimin doğru kaydedilmesini engellemek amacıyla müdahale edildiğini teyit ettiği, EPTHY’ne göre kaçak tüketime ek olarak 15.07.2016 tutanak tarihinden geriye dönük olarak 360 günü aşmamak üzere eksik tüketim tahakkukunun yapılmasının gerekli olduğu, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olarak bu bilirkişi raporunda abone sözleşmesindeki kurulu güç üzerinden hesaplanan kaçak tüketim tahakkuk tutarının 31.739,53 TL olduğu ancak dava konusu kaçak tüketim bedelinin (davalı …’ın talebine bağlı kalınarak) 27.601,50 TL olduğu ve bu nedenle kaçak tüketim faturası sebebiyle davalı … tarafından fazla tahakkuk yapılmadığı,Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne uygun olarak bu bilirkişi raporunda hesaplanan eksik tüketim tahakkuk tutarının 172.212,28 TL olduğu ancak dava konusu eksik tüketim bedelinin (davalı …’ın talebine bağlı kalınarak) 140.089,20 TL olduğu ve bu nedenle eksik tüketim faturası sebebiyle davalı … tarafından fazla tahakkuk yapılmadığı, davacının 27.601,50 TL tutarındaki kaçak tüketim fatura tutarını ve 140.089,20 TL tutarındaki eksik tüketim fatura bedelinden davacının sorumlu olduğunun bildirildiği, davacı tarafın kaçak elektrik kullanmadığı ve faturalardan dolayı borçlu olmadığını iddia etmesine rağmen aldırılan 2 raporda da kaçak elektrik kullanımının sabit bulunduğu, davalı şirketçe faturalarda fazla tahakkuk yapılmamış olduğu, düzenlenen faturalardan davacının borçlu olduğu, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle; “Davanın reddine” karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;yasa koyucunun kaçak tespiti sırasında ölçülen akım değerlerine göre belli bir süreye yayılan kaçak elektrik tüketimi (miktarı-kwh.) belirlenmesine ilişkin bir izninin olmadığını,ancak davalının , gerek kaçak kullanım gerekse eksik kullanım hesabında yeni sayacın demantına göre bulduğu günlük 111,6 KWH. üzerinden ,üstelik davacının ticarethane grubunda olmasına rağmen günlük 8 saat üzerinden değil 21 saat üzerinden hesaplama yaptığını,bilirkişinin bu hususa ilişkin hiçbir açıklama yapmaksızın ,diğer bir deyişle, kaçak bedelinde 44.997 kwh., ek kaçak bedelinde 347.720 kwh. değerlerine nasıl ulaştığını denetime açık bir şekilde belirtmeksizin rapor hazırlamasının hatalı olduğunu, doğru kaydetmiş sayaç değerine göre hesap yapmamasına dayalı raporlar doğrultusunda verilen red kararını kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemekle, bir an için davacının kaçak elektrik kullandığı kabul edilse bile, davalının kabulüne göre , yasa koyucunun iradesine uygun belirttikleri şekilde hesaplama yapılması gerektiğini, davalı şirket tarafından yapılan , son okuma tarihi 13,06,2016 ile 21.05.2015 tarihleri arasındaki 328 gün için kaçak ek tahakkukunu doğru kabul etmiş ise de belirtilen yasal mevzuat çerçevesinde bu tarihte sayaca müdahale edildiğine dair dosya içinde ve sayaç muayene raporunda herhangi bir bulgu ve tespit olmadığından eksik tüketim hesabı yapılmasının mümkün olmadığı göz önüne alınmaksızın, yasal olarak tanınan maksimum sürenin baz alınarak hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu,konuya ilişkin örnek bilirkişi raporunun bu yöndeki itirazlarını haklı gösterdiğini belirterek davanın kabulü yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı tarafça sayaç gövde kapağına ve dolayısıyla sayaca müdahale edildiğinin laboratuvar raporu ile sabit olduğu,bu eylemin ilgili yönetmelikte kaçak elektrik kullanımı olarak belirtildiği,bu durumda ikinci bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda , kaçak tutanak tarihi 15/07/2016 ,tutanak öncesi son okuma 13/06/2016 ,buna göre tutanak ve son okuma arasında 32 gün kaçak kullanım hesabı yapıldığı ve bunun 31.739,53 TL olarak belirlendiği,ancak davalı hesaplamasında daha az 27.601,50 TL olarak hesaplandığı,ayrıca son okuma tarihi olan 13/06/2016 tarihinden geriye doğru 360 günü geçmemek üzere kaçak ek tüketim bedelinin hesaplanmasında 13/06/2016-21/07/2015 arasında 172.212,28 TL eksik tüketim hesaplanmasına rağmen davalının buna dair tahakkukunda daha az 140.089,20 TL hesaplandığı görülmekle,alınan tüm bilirkişi raporlarında davacının sayaca müdahale ile kaçak elektrik kullandığının açık olduğu,hükme dayanak bilirkişi raporunun içerik ve hesaplama tekniği ile ilgili yönetmelik ve mevzuat hükümlerine uygun,taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunması karşısında ,ispatlanamayan davada mahkemenin kararı yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.O halde, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/12/2020