Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2989 E. 2021/393 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2989
KARAR NO: 2021/393
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2018
NUMARASI: 2016/753 E – 2018/473 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 16/02/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … Mahallesi … Çıkmazı Ergün Sanayi Sitesi … Nolu dükkan Zeytinburnu/ İstanbul Adresindeki bu işyerini 05/04/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, ticarethanesi için !7/06/2014 tarihinde … nolu elektrik abonesi olduğunu, 12/06/2014 tarihinde müvekkili iş yerine gelen davalı kurum çalışanlarının” … Marka … seri numaralı elektrik sayacının kurumda kaydının olmadığı”ndan kaçak/ usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlendiklerini, buna istinaden … nolu tahakkuk fişi ile 26/06/2014 son ödeme tarihli 17.820,50-TL kaçak faturası tahakkuk edildiğini, 12/06/2014 tarihinde tutulan tutanakta sayacın toplam endeks değerinin T=5856KWh olarak yazıldığını, müvekkilinin zabıt tarihi ile kira başlangıç tarihi arasındaki 68 günlük kullanım süresi dikkate alındığında bu endeks değerinin hayatın olağan akışına uygun olduğunu, ayrıca 2014 yılı için geçerli kaçak enerji kullanım birim fiyatının 0,53 kuruş olması karşısında, bu birimin tespit edilen endeks değer ile çarpımı sonucu 3.103,68-TL hesaplanması gerekirken davalı tarafça 17.820,50-TL olarak hesaplandığını, ayrıca kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplanmasında esas alınması gereken sürenin yönetmelik gereği 90 gün olduğunu, daha önce bu adreste abonelik yapan … Makina’nın abonelik bitiş tarihi olan 31/02/2012 tarihinden itibaren kaçak işleminin yapılmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla davacının … nolu tahakkuk işlemine dayalı 17.820,50 TL’nin 10.000,00TL’si kadar borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, kısmi menfi tespit davası açılamayacağını, müvekkili şirket çalışanlarının 12/06/2014 tarihinde yaptıkları kontrollerde, davacının aboneliğinin bağlı olduğu … Marka sayacın şirkette kaydının bulunmadı ğının tespit edildiğini, sayacın ortalama demantı P:34,2 gücü üzerinde 90 gün alınarak 17.820,50-TL, … seri numaralı zabıtta ise mükerrer zabıttakı sayacın endeksi ile tutunaktaki sayacın işaret farkı olan (7276-5856=1420KWH) alınıp hesaplama yapılarak 823,00-TL kaçak bedeli tahakkuk ettirildiğini, yapılan inceleme de 14/11/2014 tarihli zabıt hesabının aynı kayıtsız sayaç kullanıldığı düşünülerek hatalı( eksik) yapıldığının anlaşıldığını, eksikliğin düzeltildiğini, bu zabıt için 4.217,10 TL kaçak bedeli tahakkuk ettirildiğini, yapılan tahakkuk işleminin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince: Davacının … Mahallesi … Çıkmazı Ergün Sanayi Sitesi … Nolu dükkan Zeytinburnu/ İstanbul adresinde … nolu abonelik sözleşmesi ile aboneliğinin bulunduğu kaçak kullanım tespiti yapılan 12/06/2014 tarihine kadar bu yerde faaliyet gösterdiği faaliyeti sırasında … Marka … seri numaralı sayacı kullandığı noktalarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, davacının kullanımın kaçak kullanım olup olmadığı, kaçak kullanım var ise süresinin ve tahakkuk miktarının ne olması gerektiği noktalarında toplanmaktadır. Önce bilirkişi Elektrik Mühendisi …’dan, sonra Elektrik Yüksek Mühendisi Doç. Dr. …’den rapor aldırılmış, her iki raporda da davacının kullanımının kaçak kullanım olarak değerlendirilmesi ,ayrıca kaçak kullanım süresinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 29. Maddesine göre 90 gün olarak baz alınması gerektiği belirtilmiştir. Her ne kadar davacı taraf imzasız bir kira sözleşmesi sunarak kaçak kullanımın bu sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren değerlendirilmesi gerektiğini iddia etmiş ise de bu imzasız kontratın her zaman tek taraflı düzenlenmesinin mümkün göründüğünden tek başına bu kontrat fotokopisine itibar edilmemiştir. Davacının vergi kaydı da potansiyel vergi kaydı olduğundan davacı tarafın süreye ilişkin itirazlarına itibar edilmemiştir. Bilirkişiler yasal olmayan yani kuruma kayıtlı olmayan sayacın göstergelerini baz alarak hesaplama yapmıştır. Ancak EPDK Yönetmeliği’nin 28. Maddesine göre ” ihtilafsız dönemde tüketimi doğru kaydetmiş sayaç tüketimlerinin baz alınması” gerektiği, davalı şirketin … seri nolu zabıt varakası ile sayacın ortalama demantı olan P: 34,2 üzerinden ve 90 gün alınarak yaptığı 90 gün X 57X 0,6X 14 saat= 43092 KHw tüketim tahakkuku ve bu tüketim karşılığı 7.504,73 TL çıplak enerji bedeli, cezalı bedel, vergiler, fonlar ve diğer fatura bileşenleri eklendiğinde faturanın 17.820,50 TL’ye tekabül ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusu : karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle,kira sözleşmelerinin şekil şartına bağlı olmadığını, sözleşmeye göre hesaplamanın 90 gün değil 68 gün üzerinden yapılması gerektiğini, mahke- menin kira kontratına itibar etmeyerek hareketle elektrik kullanımındaki süreyi farklı değerlendirdiğini, teknik bilgi gerektiren hesaplamayı re’sen yaptığını, bilirkişilerin farklı farklı olsa bile davalının kullanım bedelini fazla tahakkuk ettirdiği yönünde tespitte bulunduklarını, … nolu tesisatın bulunduğu yerde 12/06/2014 tarihinde düzenlenen tutanağa göre sayacın toplam endeks değerinin T:5856 olduğunu, 68 günlük kullanım süresi ve davalı kurumun 2014 yılı için geçerli kullanım fiyat biriminin 0,53 krş olduğu dikkate alındığında bu birimin endeks değeri olan 5856 ile çarpımı sonucu 3.103,68 TL tahakkuk ettirilmesi gerektiğini, her ne kadar bilirkişi raporunda PSH,iletim,dağıtım bedelleri ve kayıp kaçak bedelleri de dahil edilmiş ise de , EPMHY ‘ne göne söz konusu bedellerin hesaba dahil edile- meyeceğini beyanla hükmün kaldırılmasını , denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Davacının , davaya konu ettiği 17.820,50 TL tutarındaki tahakkuk , davacının iş yerinde yapılan kontrolller sonucu düzenlenen 12/06/2014 tarihli Kaçak/Usulsüz Kullanım Tespit Tutanağı’na dayalı olup abonesiz kullanımdan bahsedilmektedir. Davacı, söz konusu adresteki … nolu aboneliğini 17/06/2014 tarihli abonelik söz- leşmesi ile tesis etmiş olup Kaçak/Usulsüz Kullanım Tespit Tutanağı’nın düzenlendiği 12/06/2014 tarihi itibariyle imzalanmış bir abonelik ve kayıt altına alınmış bir sayaç bulunmamaktadır. EPTHY ‘nin 26.md.ne göre yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek elektrik kullanımı kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edilmektedir. EPTHY’nin 29. maddesinde “26.maddenin 1.fıkrasının a bendi çerçevesindeki tespitlerde, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamalarda esas alınacak süre , doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla kaçak elektrik kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün olarak ele alınır.” denilmektedir. Davacı söz konusu iş yerini 05/04/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kullanmaya başladığını, tutanağın düzenlendiği 12/06/2014 tarihine kadar 68 günlük kullanımının olduğunu , 90 gün esasına göre hesaplama yapılmasının usule aykırı olduğunu beyanla kira sözleşmesini ibraz etmiştir. Mahkemece söz konusu sözleşmenin imza içermediği, tek taraflı olarak her zaman düzenlenebileceği gerekçesiyle bu sözleşmeye itibar edilmemiş ise de, TBK düzenlemesine göre kira sözleşmesi bir geçerlilik şekline tabi değildir. Açık veya örtülü irade beyanlarına dayalı olarak, şekle bağlı olmaksızın kurulabilecektir. Dava dosyasında , davacının dava konusu yerde 05/04/2014 tarihinden önce elektrik kullanımına başladığına dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. EPTHY’ne göre kaçak/usulsüz kullanım süresinin kaçak/ mahallin kiralandığı tarih ile tutanak tarihi arasındaki 68 gün ,kurulu gücün tutanakta belirtildiği gibi 34200 Watt esas alınması, fonsuz tarifenin 1.5 katı ile çarpılması sonucu hesaplama yapılması gerekmektedir, (yönetmelik 30.md)
6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanunda yapılan değişiklik ile 16/06/2016 tarihi itibariyle kayıp kaçak elektrik bedeline açıkça yasal dayanak sağlanmış ve yapılan değişikliğin derdest davalara uygulanması öngörülmüştür. Mevcut düzenlemeye göre kayıp-kaçak ve diğer ilave bedellerin (dağıtım, iletim, PSH -kayıp bedeli) Tedaş birim fiyatlarına uygunluğu, fazladan tahakkuk yapılıp yapılmadığı hususunun denetlenmesi gerekmektedir. Bu yönde yapılan değerlendirmeye göre kaçak faturrasında fazladan yapılmış bir tahakkukun bulunmadığı tespit edilmiştir. Yukarıda belirtilen esaslar tarafından yapılan değerlendirmelere göre bilirkişi M. Kürşat tezcan tarafından yapılan hesaplama sonucu düzenlenen bilirkişi raporu hükme ve denetime elverişli olup 68 günlük kaçak kullanım süresine göre davacının sorumlu olduğu tutar 9.232,71 Tl olarak hesaplanmıştır. Davalı tarafça 17.820,50 TL tutarında tahakkuk yapıldığı, gerçekte tahsili gereken tutarın 9.232,71 TL olduğu gözetildiğinde davacının (17.820,50 TL -9.232,71 TL =) 8.587,79 TL ‘lik kısım itibariyle borçlu olmadığı sonucuna varılmıştır. Davacının dava dilekçesindeki talebi -fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla -10.000,00 TL olarak açıklanmıştır. Mevcut delil durumuna göre , davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi usul ve hukuka aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edildiğinden, “Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, tespit edilen eksiklik yeniden yargı- lama gerektirmediğinden, HMK 353/1-b-2 md gereğince yeniden esasa ilişkin olarak; Davanın kısmen kabulüne, davacının dava konusu … nolu tahakkuk işlemine dayalı 17.820,50 TL’nin 8.587,79 TL ‘lik kısmı itibariyle itibariyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, tespit edilen eksiklik yeniden yargılama gerektirmediğinden, HMK 353/1-b-2 md gereğince yeniden esasa ilişkin olarak; 1- Davanın kısmen kabulüne, 2- Davacının dava konusu … nolu tahakkuk işlemine dayalı 17.820,50 TL’lik alacağın 8.587,79 TL’lik kısmı itibariyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Alınması gereken 630,68 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,80-TL den mahsubu ile bakiye 459,88-TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yapılan 1.542,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 798,91 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği ret olunan kısım üzerinden hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 8-Taraflar tarafından yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,İstinaf incelemesi ile ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 73,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/02/2021