Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2949 E. 2020/1757 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2949
KARAR NO: 2020/1757
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2018
NUMARASI: 2015/1028 E – 2018/647 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı …’ın, “…, … cad., … İşhanı No: …” de kayıtlı dükkana ait … No.lu elektrik sayacını 15.04.2015 tarihli sözleşme ile borçsuz olarak üzerine aldığını, davacının davalı şirketle yaptığı sözleşmeden 21 gün sonra 04.05.2015 tarihinde, davalı şirket yetkilileri tarafından sayacın incelendiğini, kontrollerin yapıldığını, herhangi bir sorun olmaması nedeniyle elektriğin açıldığını ve sayacın mühür altına alındığını ve davacı yan …’a teslim edildiğini, anılan sayacın daha önce diğer davacı … adına kayıtlı olduğunu, davacı …’ın 14.04.2015 tarihinde elektrik borcunu ödemek için davalı şirketle taksitlendirme protokolü yaptığını, ve davalı şirketle olan aboneliğini sona erdirdiğini, davalı …’ın halen davalı şirketle yapmış olduğu protokole göre eski elektrik borçlarını ödemeye devam ettiğini, yakın zamanda davalı şirket tarafından … adına … sayaç nolu … tutanak ile … adına kaçak elektrik enerji tüketiminden dolayı elektriğinin kesildiğini ve 30.080-TL kaçak elektrik bedelini gecikme cezası ile birlikte ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, …’a ve diğer davacı …’ın kullandığı … no.lu sayaçtaki elektriğin kesileceği bildirildiği için halen sayacı kullanmakta olan davacı …’a yönelen ihtarın haksız olduğunu, belirtilen ihtarın uygulanması halinde davacıların her ikisinin de zarar göreceğini, davacı … 15.04.2015 tarihine kadar faturalarını düzenli ödediğini, borç yapılanmasının yapıldığını, yapılandırma taksitlerini düzenli ödediğini, yapılandıranın ardından … adına olan aboneliğin sona erdiğini, sayaçta herhangi borç olmadığından sayacın diğer davalı …’a devredildiğini beyanla, dava sonuçlanıncaya kadar elektriğin kesilmemesi ve sayacın sökülmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, icra takibi yapılmaması yönünde tedbir kararı verilmesini ve 30.080,00-TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; yapılan kontrollerde … nolu tesisatta … adına olan aboneliğin 12.03.2015 tarihinde tahliye edildiğini, anılan tesisatta 14.04.2015 tarihinde davalı şirket kaçak ekiplerinin yaptığı kontrolde abonesiz elektrik kullanıldığının tespiti ile … seri nolu kaçak tespit tutanağının düzenlendiğini, ilgili tutanağın tahakkukunun fatura çıkmayan 18.01.2015-14.04.2015 tarihleri arasına … marka … seri nolu sayaçtan 9.480 kWh, … marka … seri nolu sayaçtan 41.445 kWh olmak üzere toplamda 50.925 kWh elektirik tüketiminin yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri gereği faturalandırıldığını, 29.466,80-TL toplam kaçak elektrik tüketim borcu belirlendiğini, … nolu sayacın kurum tarafından sökülerek … nolu sayacın takıldığının tespit edildiğini, abone davacı …’ın … no.lu sayacı kendi eliyle Bayrampaşa İşletmeye teslim ettiğinin anlaşıldığını, hesaplamanın, tahakkuk tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve mevzuata uygun olduğunu ve hatanın söz konusu olmadığını, davalının sattığı enerjinin bedelini almak ve bunun için yürürlükteki mevzuat çerçevesinde kendisine tanınan yetkileri kullanmak durumunda olduğunu, …, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 07.03.2013 tarih, 2013/20 sayılı kararı ile şirketin %100 oranındaki hissesinin …-…-… Ortak Girişim grubuna satılmasına karar verildiğini ve 28.05.2013 tarihi itibarıyla tüm devir süreci gerçekleştirildiğini, dağıtım hizmetinin artık kamu tarafından yürütülmediğini, bu bakımdan sosyal devletin yükümlülüklerinin davalıdan beklenemeyeceğini belirterek,ihtiyati tedbir kararının kaldırılması, bu talebin reddi halinde ihtiyati tedbir kararının değiştirilerek davaya konu tahakkukların açıkça belirtilmek suretiyle ve dava konusu faturarla sınırlı olmak üzere hüküm tesisine,ayrıca davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 3.Tüketici Mahkemesinde açılan davada 2015/1463 E.2015/905 K.sayılı kararda görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verildiği,görevli mahkemede yapılan yargılama sırasında ise davacı tarafça eksik harcın tamamlandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça dava konu 29.466,80 TL lik kaçak tahakkunun itiraz üzerine 2015/2449 sayılı komisyon kararı ile 13.465,00 TL olarak düzeltildiği bildirilmiştir. Mahkeme tarafından, alınan bilirkişi raporu kapsamında , davacı …’ın davalı şirketin abonesi olduğu, davacı …’ın söz konusu aboneliği 12/03/2015 tarihinde sonlandırdığı, ancak davalı şirket yetkilileri tarafından 14/04/2015 tarihinde kaçak ekiplerinin yapmış olduğu kontrolde davacı …’ın halen abonesiz elektrik kullanmaya devam ettiğinin görüldüğü yine aynı tarihte davacı …’ın geçmiş döneme ilişkin elektrik borçlarını taksitlendirdiği, diğer davacı …’nın ise tutanak tarihi olan 15/04/2015 tarihli sözleşme ile davalı … ile abonelik sözleşmesinin imzalandığı, davacı …’ın 12/03/2015 tarihinde sözleşmeyi fesih etmesinden sonra 12/03/2015 tarihi ile 14/04/2015 tarihleri arasında ilgili mahalde davalı şirkete kayıtlı olmayan sayaçtan tüketim yapmak suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği, mahkememizce kabul gören bilirkişi raporuna göre davacı …’ın 12/03/2015- 14/04/2015 tarihleri arasında idareye kaydı olmayan sayaçtan tüketim yapmak suretiyle usulsüz ve kaçak elektrik kullandığı belirtilen dönemdeki tüketim bedelinin 504.85,39 TL olduğunun belirlendiğini, davalı kurum tarafından düzenlenen 29.466,80 TL lik kaçak taahhukunun 2015/2449 sayılı komisyon kararı ile 15/10/2015 tarihinde 13.465,00 TL olarak düzeltildiği, dolayısıyla 29.466,88 – 13.465,00 = 16.001,80 TL için davalı şirket tarafından dava tarihinden sonra düzenlenen faturanın iptal edilerek düzeltilmesi sebebi ile bu kısım için davanın konusuz kaldığı, bu nedenle ilk faturanın iptal edilmesi ve yerine 13.465,00 TL yönünden değerlendirme yapmanın zorunlu olduğu, buna göre komisyon kararı ile düzeltilen 13.465,00 TL lik fatura sebebi ile davacı …’ın sorumlu olduğu miktar olan 5485,39 TL düşüldüğünden ( 13.465-5485,39 = 7.979,61 miktarında borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiği gibi, ayrıca … yönünden komisyon kararı ile iptal edilen ve düzeltilen kısım olan 16.000 TL yönünden ise dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği ,yine diğer davacı davacı … yönünden ise, davacı …’ın davaya konu tesisatın bulunduğu dükkan için davalı şirket ile 15/04/2015 tarihinde elektrik abonelik sözleşmesinin imzalandığı, dolayısıyla davacı aboneliğinin bu tarihte kurulduğu, sonraki abonenin önceki abonenin borçlarından sorumlu olmadığı, yine kaçak elektrik tutanağında da fiili kullanıcının … olarak tespit edildiği ve tutanağın bunun adına düzenlendiği, …’ın önceki aboneliği borçlarından sorumlu tutulmasının doğru olmadığı,buna göre davacı … yönünden gerek ilk başta tesis edilen fatura gerekse sonradan komisyon kararı ile düzeltilen fatura sebebi ile davacının borçlu olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle; “1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ve kısmen konusuz kaldığından, konusuz kalan kısım yönünden karar verilmesine yer olmadığına, buna göre; A) Davacı … tarafından açılan dava yönünden … nolu tesisata … nolu kaçak tutanağına istinaden tanzim edilen 29.466,80 TL’lik fatura ve bu faturanın daha sonra itiraz komisyonu tarafından 2015/2449 sayılı komisyon kararı ile düzeltilmiş şekli olan 13.465,00 TL yönünden düzeltilen fatura da dahil olmak üzere borçlu olmadığının tespitine, söz konusu faturaların … yönünden iptaline, B) Davacı … yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, … nolu tesisata f818298 nolu kaçak tutanağına istinaden tanzim edilen ve ilk olarak 29.466,80 TL olarak düzenlenmiş ve daha sonra itiraz komisyonu tarafından 2015/2449 sayılı komisyon kararı ile 13.465,00 TL olarak düzeltilen fatura sebebiyle davacının 7.979,61 TL miktarında borçlu olmadığının tespitine, (borçlu olduğu miktar 5.485,39 TL’dir) bu miktar için söz konusu faturanın davacı … yönünden iptaline, C) Komisyon kararı ile düzeltilen 16.000,00 TL için dava konusuz kaldığından dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili ile davalı vekili istinaf etmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçisinde ; davacı … yönünden davanın tümden kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin kısmi kabul üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğunu,diğer davacı yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesine rağmen (30.080,00 TL) üzerinden karşı taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmediğini beyanla, kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde;davacıların dava açmakta hukuki yararlarının olmadığını,dava konusu edilen faturanın ise itiraz üzerine 13.465,00 TL olarak yeniden düzenlendiğini,itiraz sonucu beklenmeden bu davanın açıldığını,fatura hesaplamasında hata olmadığını,davacı … tarafından abonesiz kaçak elektrik kullanıldığını ve bu nedenle borçlu olduğunu,bilirkişi raporunda hatalı değerlendirme ve hesaplama yapıldığını belirterek kararın kaldırılması talep etmiştir. Davacılardan … hakkında tutulmuş kaçak tutanağı yada kaçak tüketim veya kaçak ek tüketim tahakkuku yapılmadığı,bu davacı tarafından sadece aynı işyerinde yeni abonelik sözleşmesiyle kendisinin çalıştığı,eski abone borcundan sorumlu olmamasına rağmen eski abone borcundan dolayı kendisine ihtar yapıldığı ,bu ihtar nedeniyle elektriğinin kesilmemesi için bu davanın açıldığı ,diğer davacı hakkında ise kaçak tutanak ve tahakkukunun bulunduğu ,fatura iptali talep edilmişsede talebin menfi tespite yönelik bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı …’ın dava konusu işyerindeki elektrik aboneliğini kendisinin sonlandırdığı,ancak adı geçen davacı tarafça bundan sonra da abonesiz kaçak elektriğin aynı işyerinde kullanıldığı,bu sebepten hakkında kaçak tespit tutanağı tutulduğu görülmüştür.Davalı … tarafından kaçak elektrik kullanıldığı aksi sabit olmayan tutanakla bellidir. Ayrıca davada davalı kurumun faturayı yeniden düzenleyerek yeni fatura bedeli gözetilerek ,ilk fatura ve yeni fatura arasında konusu kalmayan kısım yönünden de davalının davaya sebebiyet verdiği gözetilerek, kabul edilen (24.594,61 TL için )davacılar yararına vekalet ücretine hükmedildiği ,davacı … yönünden muarazanın giderilmesi niteliğindeki davada ayrıca tüm fatura bedeli üzerinden ikinci bir vekalet ücretine ve yargılama giderinin tamamına bu davacı yönünden hükmedilmemesinde hukuka ve usule aykırılık görülmemiştir.Davacılar vekilinin buna dair istinaf talebi yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. Kaçak elektrik kullanan ve hakkında bu konuda tutanak bulunan davacı … hakkında alınan bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamaların ilgili yönetmelik ve mevzuat hükümlerine uygun olduğu ,bu yönüyle, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunduğu anlaşılmıştır.Yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasının davaya katkı sağlamayacağıı açıktır. Buna dair davalının istinaf talepleri de yerinde değildir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacılar vekili ile davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacılardan alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 1.680,12 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 420,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.260,12 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/12/2020