Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2929 E. 2020/2025 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2929
KARAR NO : 2020/2025
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2018
NUMARASI : 2016/327 E – 2018/685 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde, özetle, davacıya ait … plaka nolu kasko sigortalı aracın, 20.08.2015 tarihinde trafik kazası geçirdiğini, davacı aracını aynı tarihte onarım için davalı …Ticaret Ltd. Şti.’ne çekici yardımı ile getirildiğini, sigorta şirketi eksper incelemesinin sonucunda aracın onarımına karar verildiğini, servis yetkililerinin de aracın kabininin değiştirilmesi gerektiğinin, ancak kabinin olmaması nedeniyle en kısa sürede uygun kabinin temin edileceğini ve araca monte edileceğini belirttiklerini , davalı servisin aracın onarımını 01.12.2015 tarihine kadar geciktirdiğini, davalılara ihtarname gönderildiğini, ancak aracın tamir edilmediğini, sigorta şirketinin aracı pert etmek istediğini, ancak davacının buna razı olmadığını, aracın geç tamir edilip davacıya teslim edilmesinde davacının hiçbir kusurunun olmadığını, aracın geç tamir edilmesinin davacının ekonomik kayba ve maddi zarara uğramasına neden olduğunu beyanla fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile, 50.000,00-TL den aşağı olmamak üzere maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalı …Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, müvekkiliin sadece ithalatçı olduğunu, aracın garanti süresi dışında trafik kazası sebebiyle bu hasarın oluştuğunu, bu nedenle müvekkili şirketin sorumlu olmadığını beyanla , davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece , “Davanın davalı …Sanayi ve Ticaret A.Ş. bakımından pasif husumet ehliyeti bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine,Davanın davalı … Tic. Ltd. Şti. Bakımından kısmen kabulü ile 16.000 TL maddi tazminatın davalı davalı … Tic. Ltd. Şti. Den alınarak davacıya ödenmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine ” karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili ile davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf etmiştir.1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davadaki taleplerinin kazanç kaybına ilişkin olduğu, dosyaya ibraz ettikleri CD ve faturalara göre , davacıya ait aracın günlük kazancının, sefer sayısı da dikkate alınarak günlük 613,60 TL olduğu , bu hususta ibraz ettikleri belgelere göre kazanç kaybı miktarının 33. 134,40 TL olduğu,müvekkili yönünden değerlendirildiğinde cumartesi günlerinin de hesaba katılması ve araçsız kalma süresinin 47 gün olarak kabulü gerektiği,günlük kiralama değil ,aracın yaptığı sefer sayısına göre hesaplama yapılması gerektiği ,kararın bu yönlerden hatalı olduğu ileri sürülmüştür.2-Kararı istinaf eden davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle;Mahkeme gerekçesinde gösterilen davanın kabulü ile ilgili gerekçenin, dosya içeriğine, bilirkişi raporlarına, gerçeklere, Kanuna ve yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğu,davaya konu aracın onarımının kasko sigortası kapsamında kasko sigorta şirketinin talimatları doğrultusunda yapıldığı, … Ltd. Şti. Nin davaya konu ile ilgili ekspertiz hizmetleri vermek için davacının kasko sigortacısı tarafından görevlendirilmiş bir şirket olduğu, bu şirketten gelen ve dosyada mevcut olan belgeler incelendiğinde; Sigorta Şirketinin, bazı parçaların kendi anlaşmalı şirketi olan … Firması tarafından yapılmasını talep ettiği ve onarım anılan bu şirket tarafından yapıldıktan sonra ilgili parçaların montaj için müvekkili Servis’e gönderildiği, tüm onarımın müvekkili davalı Servis tarafından yapılmadığı, bazı parçaları Sigorta Şirketinin talebi doğrultusunda başka firma tarafından yapıldığı, onarım onayı verildikten sonra dahi Sigorta Şirketinin kararları uyarınca onarım sürecinde diğer onarım firmasının işlerini yapmasının beklendiği, dolayısıyla onarımda bir gecikme varsa bunun Sigorta Şirketinin kararlarından kaynaklandığı, davaya konu aracın Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği kapsamında bir araç olmadığı için anılan bu yönetmelikteki 30 işgünlük tamir süresinin işbu davada uygulanamayacağı, davacının tamir süresi ile ilgili olarak herhangi bir temerrüd ihtarı olmadığı, aracın hasar durumuna, eser sözleşmesi niteliğinde özel olarak “trimsiz kabin” üretilmesinin talep edilmesi, hasarlanmamış parçaların sökülerek tekrar kullanılmasının talep edilmesi ve onarımın bir kısmının Sigorta Şirketinin dışarıdan başka şirketlere yaptırmış olması sebepleriyle tamirin makul bir sürede gerçekleştiği,mahkemece alınan bilirkişi raporlarında teslim tarihinin ,dosyadaki belgelere göre aykırı olarak 17/11/2015 yerine 24/11/2015 olarak alınması ve buna göre hesaplama yapılmasının hatalı bulunduğu , ayrıca davacının, davaya konu aracın hasarının tamiri süresinde maddi zarara uğradığına dair hiçbir delili dava dilekçesinde ve delil listesinde beyan etmediği , bununla ilgili hiçbir delil sunmadığı, dikkate alındığında, davanın bu sebeple dahi reddi gerektiği , kaldı ki, Mahkemenin kararına konu edilen günlük 500 TL kazanç kaybının ne şekilde tespit edildiğine dair de hiçbir dayanak gösterilmediği ileri sürülmüştür. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, araç tamirinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.Davada .tamir süresinin aşıldığı, davacının araç kullanamamaktan dolayı maddi zararının bulunduğu iddia edilmektedir.Yargılamada iki kez bilirkişi raporu alınmıştır. İtiraz üzerine alınan iki kişilik bilirkişi kurulu raporunda ,aracın tamirinin 17/11/2015 de bitirildiği, davacıya teslim tarihinin 24.11.2015 olduğu ,buna göre hesaplama yapıldığı ,eksper tarafından öngörülen 20 günlük tamir süresinin kabul edilebilir tamir süresi olduğu, buna göre 13.500,-TL kazanç kaybı oluşacağı ,temerrüt olgusuna göre değerlendirme yapıldığı takdirde ise ,olayda temerrüt olgusunun gerçekleşmediği kanaati bildirilmiştir.Davacı taraf kazanç kaybı istemiş olup, bilirkişiler araç kiralama yönünden görüş bildirimiştir. Mahkemece, kira hesabına göre hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir.Tarafglarca ileri sürülen istinaf sebeplerine göre yapılan incelemede ; davacı tarafça, tamir süresi içindeki kazanç kaybı yönünden belge ibraz edildiği bildirilmiş ise de ,dosyada CD ve faturalar bulunmamaktadır.Davacı tarafça cevaba cevap dilekçesinde CD ve faturalar delil olarak yazılmış ise de ,ek olarak ibraz edildiği dilekçede belirtilmemiştir .İstinaf incelemesi sırasında da dosyada CD ve faturalara rastlanmamıştır.Mahkemece bu kayıt ve belgelerin sunulup sunulmadığı araştırılarak,delil olarak dayanıldığından usulünce ibrazı sağlanarak , dosyadaki teslime ilişkin “servis iş kartı” na göre aracın davacıya teslim tarihi 17/11/2015 olarak gösterilmiş olmakla ,farklı bir tarihte teslim edilip edilmediği tesbit edilerek ve davacı kazanç kaybı istediğinden bu yönde inceleme yapılıp,bilirkişi raporu alınmak suretiyle ve ayrıca “sigorta şirketinin talebi üzerine ,davaya konu araç için özel üretilecek tirimsiz kabin verilmesi ve bunun sigorta şirketince kendi anlaşmalı servise yaptırılmasına ilişkin süre ” yönünden de ileri sürülen hususların tesbiti ile bunun tamir süresine etkisi değerlendirilmek suretiyle yeniden yargılama yapılıp,karar verilmesi için kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yukarıda açıklanan şekilde yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi . 29/12/2020