Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2924 E. 2020/1759 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2924
KARAR NO: 2020/1759
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2017
NUMARASI: 2016/162 E – 2017/902 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde;davacı şirket …. ile davalı … Ltd. Şti. arasında, 27.07.2012 tarihinde davalı şirkete ait “…” abone numarasına bağlı 26 adet hat üzerinden “… Kampanyası Taahhütnamesi” akdedildiği, işbu taahhütname ile taraflar, kampanya geçerlilik süresi olan 36 ay boyunca davacı şirket hatlarına tahakkuk edecek toplam fatura tutarının sözleşme ile belirlenen puan tablosundan abone tarafından seçilecek paket uyarınca en az taahhüt edilen tutarda olacağı, bu tutarın taahhütname ile belirlenen en az değere ulaşması halinde de davacı şirket tarafından puan tablosunda yer alan ve abone tarafından seçilecek pakete göre cihaz, hediye çeki, para kart vb. tahsis edileceği hususunda mutabakata vardıklarını, cihaz teslim tutanağıyla cihazları teslim ettiklerini, bu hatlara ilişkin kullanımlarına istinaden ve mevcut tarifeleri kapsamında, 21.09.2012 son ödeme tarihli 5.615,50-TL tutarındaki Ağustos-2012 dönem faturası ve 22.10.2012 son ödeme tarihli 28.471,03-TL tutarındaki Eylül-2012 dönem faturası tahakkukunun yapıldığı, faturaların tüketici kanununa ve ilgili mevzuatlara uygun olarak düzenlendiğini, usulüne uygun tahakkuk edilen faturaların davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından tahsili yönünden davalı hakkkında Büyükçekmece … icra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile yapılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini beyanla itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; 16.500 TL’nin davalıya ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen ödenmediğini, fatura tutarı 36 ay boyunca 2.000 TL olacağının taahhüt edildiğini, buna rağmen fahiş fatura geldiğini, bu konuda müşteri hizmetlerinin arandığını, buna dair görüşme kayıtlarının davacıdan istenmesini istediklerini, yüksek fatura gelince aboneliğin değiştirdiliğini, 5 telefon verileceğinin taahhütüne rağmen verilmediğini, sadece abone olduğu 3 aylık indirimin fatura edilmesi gerekirken 36 ayın indiriminin faturada talep edilmesinin yanlış olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkeme alınan mali müşavir ve iletişim uzmanından oluşan heyeten alınan kök ve ek bilirkişi raporu kapsamına göre, taraflar arasında GSM iletişim amaçlı ticari bir ilişkinin mevcut olduğu sabit olup uyuşmazlığın davalı tarafından verilen taahhütname kapsamında davacının alacaklı olup olmadığı noktasında olduğu, 27.07.2012 tarihinde imzalanmış taahhütnameye göre davalı şirketin 36 ay süre boyunca GSM hat aylık faturasına tahakkuk edecek tutarın 2.000 TL’den aşağı olmayacağını taahhüt ettiği ,faturanın alt limitinin tespit edildiği ancak üst limiti hakkında bir ibare bulunmadğını, taahhütnamede söz konusu olana … marka cihazların, … yemek çekinin ve … cihazının rayiç bedelleri ile ilgili hesaplama yapıldığı, mayıs 2012 dönemine ait cihazların ve hediye çekinin birim fiyatlarının yer aldığı tablo göz önünde bulundurulduğunda, KDV dahil 20,473.77 TL ve KDV hariç 17.350,65 TL fayda sağlandığının bilirkşilerce hesaplandığı ve cezai şart alacağına esas olmasının uygun görüldüğü, bunun yanında davalının taahhütnameden vazgeçmesini gerektirecek haklı nedenini ispat edemediğini, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü olan davalının sözleşme koşullarına taahhüt süresince uyma zorunluluğu yanında davalı şirketin 36 ay süre boyunca GSM hat aylık faturasına tahakkuk edecek tutarın 2.000 TL’den aşağı olmayacağını taahhüt etiği sözleşme kapsamından anlaşılmakla, davalının sözleşmeye bağlılık ilkesi (Pacta sunt servanda) gereğince davalının taahhütname uyarınca aylık fatura bedeline göre hareket etmesi yanında teslim alınan cihaz bedellerinin bedelleri yönünden cezai şart bedeli olarak hizmet verilen aylara ilişkin fatura bedelleriyle birlikte sorumlu olduğu, dava konusu alacağın dayanağı olan faturaların ile muhteviyatındaki mal ve hizmetlerin davalı şirkete teslim edildiği ve davalının asıl alacak yönünden karar verilmesi gerektiği ,temerrüdün takiple oluştuğu ,alacağın likit olduğu gerekçesiyle; “Davanın kabulü ile; davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile asıl alacak 31.955,97 TL yönünden aynen devamına, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte avans faizi uygulanmasına, davalının hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine” karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;taraflar aarasındaki sözleşme incelenip irdelenmeden hüküm kurulduğunu,taahhütnamenin genel işlem koşullarını ihtiva ettiğini,deliller toplanmadan bilirkişi tarafından afaki değerlendirmeler yapıldığını,bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamaları kabul etmediklerini,davacı tarafın 16.500,00 TL cezai şartı ödemediğini,bu bedelin ödenmemesinin açıkca sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini ve davalı için fesih nedeni olduğunu,takibe konu faturadaki 17.350,65 TLlık cezai şartın usul ve yasaya aykırı olduğunu,ek raporda da hatalı tespit ve hesaplama yapıldığını,alacağın tartışmalı olduğun bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiği gibidavanın reddine karar verilmesi yönüden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili süre dolduktan sonra ek istinaf dilekçesi sunmuş isede süresinde verilmeyen ek istinaf dilekçesi değerlendirmeye alınmamıştır. Davacı bu davada sadece asıl alacak yönünden itinazın iptali talebinde bulunmuştur. Taraflar arasında avantajlar içeren cihaz teslimli GSM abonelik sözleşmesi imzalandığı ve davalının ayda en az 2000 TL tutarında konuşma taahhüt ettiği anlaşılmıştır.Davalıya sözleşme gereği avantajlar sunulmuş ayrıca belirtilen cihazlar teslim edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça takibe konu iki adet faturanın ödenmediği ,tahsili yönünden yapılan takibe itiraz üzerine itirazın iptaline yönelik bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı hernekadar 16.500 TLnın kendisine ödenmediğini ileri sürmüş isede, Ağustos 2012 dönemine ait 5.615,50 TL .lık fatura tahakkukunda hata olmadığı, Eylül 2012 dönemine ai 28.471,03 TL lık faturada normal kullanım ücreti yanında aylık tarifeden kalan ücret,mobil modem indirm ücretleri,gecikme zammı ve 17.217,15 TL bağlılık ceza bedeli de talep edildiği anlaşılmıştır. Mali müşavir ve iletişim uzmanı bilirkişiden alınan rapor ve ek raporda, davalının taahhütleri karşılığı sağlanan avantajların hesaplanması sonrasında bu faydaların KDV dahil 20.473,77 TL,KDV hariç 17.350,65 TL olarak belirlendiği,faturada bağlılık ceza bedelinin 17.217,15 TL olarak tahakkuku sebebiyle ,bağlılık ceza bedelinden kastedilenin davacının bu paket sebebiyle hediye çeki,puan,kart ,yemek çeki ,cihaz bedeli olarak sağladığı fayda ve avantajlar bütünü olarak belirtildiği,bunların tutarının zaten faturadakinden daha fazla tutarda ek bilirkişi raporunda belirlendiği görülmekle ,davalı tarafça ayrıca 16.500,00 TL nın ödenmediği ileri sürülmüş isede,bu tutarın sağlanan avantaj olarak iadesinin bu faturalarda davacı tarafça talep edilmediği açık olduğundan, bu bedelin ödenip ödenmemesinin takibe konu 2 fatura ile ilgisinin ve takip ve davaya etkisinin bulunmadığı belirlenmiştir. Alınan bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmuştur.Yeni bir bilirkişi incelemesinin davaya katkısı olmayacağı açıktır.Ayrıca alacak likit olduğundan ,icra inkar tazminatına hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 2.182,91 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 546,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.636,91 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/12/2020