Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2898 E. 2020/2034 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2898
KARAR NO : 2020/2034
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2018
NUMARASI : 2016/1041 E – 2018/591 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … Mah. …Kral Sok. No:… adresinde bulunan taşınmazda 4513086 abone no ile kayıtlı aboneliği bulunduğunu, söz konusu taşınmazın Bakırköy Belediye Başkanlığı tarafından 2011 yılında mühürlendiğini, taşınmaza son olarak 26.03.2013 tarihinde fatura gelmiş ve 794.92.-TL fatura bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini, taşınmaz kullanılmadığından başkaca bir fatura da gelmediğini, Bakırköy Belediyesinden binanın yeniden tamir ve tadilatı için izin alınmış ve 01.11.2016 tarihinde işçiler çalışmaya başladığını, 11.11.2016 tarihinde … görevlileri gelerek fatura düzenlemişler ve buna göre toplam 22.247,30 TL borç olduğunu gösterir son ödeme tarihi 21.11.2016 tarihli fatura, orada bulunan çalışanlara bırakıldığını, faturada müşteri adı bölümünde abonesiz kaçak kullanım yazmakta olduğunu, kullanılmayan bir yere bu kadar yüklü bir fatura gelmesi ve abonesiz kullanım olarak değerlendirmenin anlaşılamaması nedeniyle 14.11.2016 tarihinde … Topkapı Cevizlibağ’da bulunan Müdürlüğe itiraz edildiğini, dilekçenin inceleneceği ve sonucunun bildirileceğinin ifade edildiğini, ancak aynı gün gece 19.30 civarında bir kez daha … görevlileri müvekkiline ait işyerine gelmiş ve elektriği kestiğini, şu anda taşınmazda işçiler ve iş makineleri beklemekte elektriğin olmaması nedeniyle herhangi bir işlem yapamamakta olduklarını, Bakırköy Belediyesi tarafından mühürlü ve kullanılmayan bir taşınmaza 22.247,30.-TL fatura bedeli gelmesinin akıl alır bir durum olmadığını belirterek her türlü talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla taşınmazda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak taşınmazdaki mevcut sayaç, kullanım ve aboneliğimizin devam ettiğinin tespitine, abonelik iptalimizin kaldırılmasına, aşırı mağdur olmaları ve mevcut durumun binanın temelinin açık olması sebebiyle tehlike arz ediyor olması nedeniyle elektriğin yeniden açılması ve kullanımı için tedbir kararı verilmesine, haksız olarak tahakkuk ettirilerek müzayaka halinde elektriğin açılacağı ümidi ile tahsilatı hile ile gerçekleştirilen 22.247,30.-TL’lik faturanın iptali ile davalıdan istirdadına ve borçlu olmadıklarının tespitine, yargılama giderleri ve ücretinin vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle yetki yönünden itirazda bulunduklarını, yetkili mahkemelerin İstanbul Çağlayan mahkemeleri olduğunu, davacı şirketin dava konusu yaptığı faturanın dava dışı … A.Ş. tarafından düzenlendiği ve davacının otomatik dönem elektrik kullanımına dayalı tahakkuklar olduğunu, davacının otomatik dönem faturalarına ilişkin borçlu olmadığı ve istirdat taleplerinin muhatabı müvekkili şirket olmayıp, davanın müvekkili şirket yönünden husumetten reddinin gerektiğini, abonelik sözleşmesi akdetmekle ve dönem faturası tahakkuk ettirmekle görevli kurum ayrı tüzel kişiliği haiz “… A.Ş.” olduğunu, müvekkili şirket İstanbul ili Avrupa yakası elektrik dağıtımı işi ile iştigal etmekte olduğunu, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle yapılan işlem ve uygulanan ceza tahakkuklarının muhatabı müvekkili şirket olmakla birlikte EPDK mevzuatı gereği dönem faturaları ile ilgili uyuşmazlıkların muhatabı müvekkili şirketin olmadığını, müvekkili şirket dağıtım şirketi olması hasebiyle elektrik perakende satışı yapmamakta, perakende satış yapan şirketlere toptan elektrik satışı yapmakta olduğunu, abonelik tesisi ve dönem faturası tahakkuklarını perakende satış yapan ayrı tüzelkişiliği haiz “… Satış A.Ş. (…) ” yapmakta olduğunu, bu itibarla davanın müvekkili şirkete yöneltilmesi yerinde olmayıp, husumet itirazlarının kabulü ile davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, nitekim dava dışı … A.Ş. tarafından da bu hususlar açıklanarak davaya katılma talebinde bulunulduğunu belirterek davacının haksız ve mesnetsiz davasının müvekkili şirket yönünden husumetten reddine, dava dışı … A.Ş.’nin davaya dahil edilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme tarafından; bilirkişi raporun da da açıkça tespit edildiği üzere ceza faturası itibarıyla abonesiz elektrik kullanım söz konusu olmadığı anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar verilerek, ihtirazi kayıt ile ödenen 22.247,30 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesi “Davacının davasının kabulü ile; davacının davalı şirketin abonesi olduğunun ve aboneliğinin devam ettiğinin tespiti ile haksız olarak tahsil edilen 22.247,30.-TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından eksik inceleme ile kara verildiği, … A.Ş. Ayrı tüzel kişiliğe haiz olduğu ve faturadan kaynaklanan uyuşmazlıkta muhatap olduğu, bu nedenle husumet nedeniyle ret kararı verilmesi gerektiği, davacı yanın abonesiz kaçak elektrik kullandığı bu nedenle abonelik sözleşmesinin 17.10.2014 tarihinde feshedildiği, bilirkişi tarafından müvekkil kayıtları incelemeden rapor hazırlandığı, davacı tarafın aboneliği feshedilmiş tesisattan yeniden sözleşme imzalamadan elektrik kullanımı kaçak elektrik kullanımı olduğu, davacı tarafın yeniden abonelik yapılmadan aboneliği tahliye olduğu için sayaç okuması yapılmayan, fatura düzenlenmeyen sayaç ile kaçak elektrik kullandığı, mahkeme tarafından hatalı bilirkişi raporu ile karar verildiği belirtilerek mahkeme kararı istinaf edilmiştir.Asli Müdahil Vekili İstinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı, 01.01.2013 tarihinden itibarın iki şirketin ayrı tüzel kişiliği olduğu, perakende satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve borçlarda müvekkil şirketin sorumlu olduğu, hatalı bilirkişi raporu ile karar verildiği, davacının aboneliği feshedildikten sonra yeniden abonelik yapılmadan kaçak elektrik kullanıldığı belirtilerek mahkeme kararı istinaf edilmiştir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu;Dava, kaçak elektrik kullanıldığı gerekçisi ile hazırlanan fatura nedeniyle menfi tespit ve istirdat talebi ile abonelik iptalinin kaldırılması talebidir.Mahkeme tarafından dosya içine 13.04.2018 tarihli bilirkişi raporu alınmış ve rapor uyarınca hüküm kurulmuştur.Davacı ile davalı şirket arasında abonelik sözleşmesi olduğu, ancak 2011 yılında mühürlendiği, ardından 21.11.2016 tarihi itibarıyla aboneliği devam edildiği, 11.11.2016 tarihli ve son ödeme tarihi 21.11.2016 olan fatura için kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesi 22.247,30 TL bedelli fatura düzenlenmesi nedeniyle menfi tespit talebidir.Dosya içinde ki faturanın incelenmesi sonucu :11.11. 2016 tarihli ,21,11,2016 son ödeme tarihli 22.247,30 TL bedelli faturanın dosya içindeki ödeme makbuzu uyarınca ödendiği tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda sayaçta herhangi bir kaçak kullanım olmadğı ve tarihi okunaksız olan makbuz uyarınca dava konusu bedel olan 22.247,30 TL nin davacı tarafından ödenmesi nedeniyle faturanın iptal edilmesi gerektiği şeklinde rapor sunulmuştur. Davacı hakkında kaçak elektrik faturası düzenlenmesine rağmen usulüne uygun “Kaçak Elektrik Tutanağı” olmadığı, bu durumun bilirkişi raporu ile da sabit olduğu, ancak davalı hakkında usulüne uygun olarak hazırlanmış kaçak elektrik tahakkuk belgesi olmadan kaçak elektrik fatura tanzim edilmesinin mümkün olamayacağı ve davacının dosya içindeki ödeme makbuzu ile de dava konusu 22.247,30 TL bedeli ödediği anlaşılmakla Mahkeme kararı usul ve esasa uygun bulunmuştur.Husumet itirazlarının incelenmesi sonucu, davalı vekili hem cevap dilekçesinde hem de istinaf dilekçesinde istikrarlı olarak husumet itirazında bulunmuş ise de davaya konu faturanın davalı BEDAŞ tarafından düzenlenerek davacıya tebliğ edildiği ,dosya içindeki ödeme makbuzunun incelenmesi sonucu dava konusu bedelin davalı şirkete yapıldığı, görülmekle husumet itirazınını ve esasa yönelik istinaf taleplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalıların istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Davalı Asli Müdahil … A.Ş. alınması gereken 1.521,00 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 435,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.085,00 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalı … AŞ alınması gereken 1.521,00 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 380,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.141,00 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2020