Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2827 E. 2020/2033 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2827
KARAR NO : 2020/2033
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/05/2018
NUMARASI : 2016/687 E – 2018/391 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;haksız olarak müvekkilinden tahsil edilen 11/04/2016 tarih … nolu fatura bedeli 5.919,74TL nin haksız iktisap tarihiden itibaren ticari avans faizi DBS nedeni ile bankaya ödediği faiz ile birlikte tahsili talep etmektedir. Taraflar arasında 2012 den beri devam eden … Satış Sözleşmesi 20/02/2016 tarihi itibari ile fesih edildiğini, davalı erken fesih nedeni ile müvekkiline 11/04/2016 tarih AAA2016000005852 nolu fatura 5.919,74TL bedelli e-faturayı cezai şart bedeli olarak gönderdiğini, taraflar arasında imzalanan 2012 yılındaki sözleşmede erken fesih ile ilgili bir cezai şart bulunmadığını bu sebeple bu faturanın sözleşmede dayanağı bulunmadığından faturaya itiraz edilerek iade edildiğini, haksız olarak müvekkilden tahsil edilen 11/04/2016 tarih … nolu fatura bedeli 5.919.74TL nin haksız iktisap tarihinden itibaren ticari avans faizi, DBS nedeni ile bankaya ödedikleri faiz ile birlikte tahsiline, harç masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesin talep ve dava etmektedir.Davalı, cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 2012’den beri devam eden Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi’nin 20/02/2016 tarihi itibarıyla feshedildiğini, müvekkilinin erken fesih nedeniyle 11/04/2016tarihli 5.919,74 TL’lik e-fatura cezai şart bedeli olarak gönderildiğini, ancak taraflar arasında münakit sözleşmede erken fesih ile ilgili cezai bir şart bulunmadığını bu sebeple faturaya itiraz edilerek geri gönderildiğini, ancak müvekkilinin davacıya ait banka şubesinden doğrudan borçlanma sistemi yolu ile fatura bedelini tahsil ettiğini ve e-faturayı yeniden kendilerine gönderdiğini, bunun üzerine yeniden itiraz edildiğini, müvekkilinin zararı doğduğundan bahsettiğini oysaki elektrik satım firmalarının elektrik enerjisini günlük olarak satın aldığından davacı sebebiyle elektrik satın almış olmadıklarını ve bu bedelin iadesi gerektiğini iddia ederek 5.919,74 TL ‘nin haksız iktisap tarihinden itibaren ticari avans faizi ve DBS (doğrudan borçlanma sistemi) nedeniyle bankaya ödediğini iddia ettiği faiz ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Ancak davacının talepleri haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olmakla birlikte basiretli birer tacir olan taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine de aykırı olduğunu. Aşağıda açıklanan nedenlerle davacının haksız ve dayanaksız davasının reddi talepli dilekçesidir. Davacı, dava dilekçesinde iki ayrı alacak kalemi yönünden talepte bulunmuş ancak yalnızca bir yönünden dava değeri gösterildiğini, dava dilekçesi HMK md. 119’a ve harçlar kanunu md. 16/3’e uygun olmadığından, davacının taleplerini açıkça ortaya koyması ve dava değerini belirtmesi gerektiğini, huzurdaki davada davacı, ödemek zorunda kaldığını iddia ettiği haksız fesih tazminatının iadesini istemiş ve dava değerini bu bedel üzerinden 5.919,74 TL olarak gösterdiğini; bu bedelin fer’i niteliğinde haksız iktisap tarihinden itibaren ticari avans faizi de talep ettiğini ancak davacının talep ettiği alacak kalemi bununla sınırlı olmadığını davacı bu bedelin yanı sıra bankaya DBS sistemi sebebiyle ödemek zorunda kaldığını iddia ettiği faiz bedelinin de iadesini talep etmiştir. Ancak söz konusu bedel 5.919,74 TL’lik alacak kaleminin fer’ niteliğindeki faiz istemi olmayıp ayrı bir alacak kalemi olduğunu DBS sisteminin kullanılması dolayısıyla banka tarafından davacı tarafa yansıtılan bir bedel olup işbu sebeple bu alacak kalemi yönünden de dava değerinin açıkça belirtilmesi ve harcının yatırılması gerektiğini, davacının alacak kalemlerini ve dava değerini ayrı ayrı ve açıkça belirtmesi için HMK 119. Maddesi gereği ihtaratlı şekilde bir haftalık kesin süre verilmesi ve bu süre içinde eksiklik giderilmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.Mahkeme tarafından; Davacının ödediği miktar tarafların ortak kabulünde olup harçlandırılan miktara göre (DBS bedeli hariç) davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. “Davanın kabulü ile, 5.919,74 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında münakit sözleşmede cezai şart öngörülmediğinden cezai şarta ilişkin faturanın hukuki mesnedinin bulunmadığı,tahsil edilen bedelin mahrum kalınan kar olarak değerlendirilmesi halinde dahi sözleşmede mahrum kalınan karın talep edilebileceği yönünde düzenleme bulunmadığı, bilirkişi tarafından davacının sözleşmeyi süresinden önce usule uymadan feshettiği tespit edilmesine rağmen mahkeme tarafından raporun dikkate alınmadığı, davacı tarafın sözleşmeyi haksız feshettiği ve müvekkilin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu. Müvekkilin haksız fesih nedeniyle mahrum kaldığı karı talep etme hakkı olduğu, sözleşmede cazi şarta ilişkin düzenleme bulunmaması bahsiyle mahrum kalınan kar talebinin reddinin mümkün olmadığı belirtilerek mahkeme kararı istinaf edilmiştir.HMK 355. maddesi uyarınca taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleri ile bağlı alınarak yapılan inceleme sonucu;Dava, taraflar arasında ki elektrik satım sözleşmesinin erken feshi nedeniyle davalı … tarafından 11.04.2016 tarihli erken fesih nedeniyle zarar fatura düzenlenerek davacı tarafa gönderilmesi ve davacı tarafından ödeme yapılması nedeniyle ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile tahsili talebidir.Mahkeme tarafından 27.12.2017 tarihli elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınarak dava kabul edilmiştir.Davalı şirketin talebinin cevap ve cevaba cevap dilekçesi ile, “sözleşmenin erken fesih tazminat bedeli” konulu 11/04/2016 tarihli 5.919,74 TL bedelli fatura ile istenen bedelin sözleşmenin erken feshi neden ile, tazminat dayanağının sözleşme olmadığı, TBK ve Yargıtay İçtihatları uyarınca mahrum kaldığı kârı talep ettiği anlaşılmakla, mahkemece davacı tarafın sözleşmeyi haklı nedenle feshedip etmediği hususu irdelenip ardından davalı … şirketinin TBK hükümlerine göre varsa mahrum kaldığı kâr yönünde bir araştırma yapması gerekirken eksik inceleme yaptığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca verilen hükmün kaldırılmasına, Davalı … şirketinin “kâr kaybı” yönünde inceleme yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2020