Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2808 E. 2020/2032 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2808
KARAR NO : 2020/2032
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2018
NUMARASI : 2016/1257 E – 2018/556 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı borçlu ile müvekkili şirket arasında .. Telefon Hizmeti Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme gereği davalıya hatlar tahsis edildiğini, davalının bu hatlara ilişkin hizmet faturasına ilişkin borcunu süresinde yapmaması üzerine davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek, Davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından imzalanmış bir abonelik sözleşmesi olmadığını, delil olarak sunulan abonelik sözleşmesindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını beyan ederek, müvekkilinin kurumsal firmalara telekomünikasyon alanında danışmanlık ve aracılık hizmeti verdiğini, diğer operatörlerle olduğu gibi davacı şirket ile de ticari münasebeti olduğunu, davacı ile olan ticari ilişkiyi Bayrampaşa bayisi İnanç Kurumsal İletişim aracılığı ile yürütüldüğünü, müvekkilinin dönem dönem davacının bayisi İnanç Kurumsal İletişim’den araç takip hattı aldığını, geçmişe dönük olarak kaç adet hangi hatları aldığını müvekkilinin hatırlamadığını, yüklü miktarda kullanım bedeli talep edilmesi üzerine yaptığı araştırma sonucu, bir kısım GSM hatları ile araç takip hatlarının kendi bilgisi dışında davacının bayisi İnanç Kurumsal İletişim tarafından açıldığını, bu hatlara ilişkin kendisinden kullanım bedeli talep edildiğini, numarasını hatırlayamadığı birkaç araç takip hattı dışında müvekkilinin davacıdan hat talebi olmadığını ve sözleşmede imzalamadığını, davacının bayisi …. İletişimin müvekkilinin imzasını taklit ederek adına sahte hat açtığını, bu şekilde kotayı doldurmuş gibi göstererek ek kazanç elde ettiğini, müvekkilinin bu durumu tespit etmesi üzerine de, şikayetçi olmaması yönünde telkinde bulunarak, bu faturaların ödeneceğini ve hatlarında en kısa zamanda kapatılacağı yönünde taahhütte bulunduğunu, bu görüşmelerin zaman zaman mail yoluyla yapıldığını, bu maillerin delil olarak sunulacağını beyan ederek, … İletişim şirketi ve yetkilisi … ve diğer sorumlular hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, ancak abonelik sözleşmesi üzerindeki imza ile ilgili imza incelemesi yapılmaksızın, 2015/35548 sayılı soruşturma dosyası kapsamında takipsizlik kararı verildiğini, bu dosyada adına açılan sahte hatların listesi ve davacının bayisi ile yapılan mailleşmelerin içeriğinin mevcut olduğunu, davaya konu abonelik sözleşmeleri üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığı yapılacak imza incelemesi sonucu anlaşılacağını, imzaladığı bir sözleşme yokken adına açılan hatların hiç kullanılmadığını, ayrıca dava yasanın öngördüğü bir yıllık sürede açılmadığını beyan ederek, Davanın reddine, alacak miktarının % 20’sinden az olmamak üzere müvekkil lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından; davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 20.891,50 Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 17.651,57 TL yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİY 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarı olan 4.178,30.-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair “İş bu davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 20.891,50-Tl üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 17.651,57 Tl yasal faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine, %20 icra inkar tazminatı tutarı 4.178,30 Tl nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilin, şahısına ait olan Yüce Danışmanlık firması üzerinden, kurumsal firmalara telekomünikasyon alanından danışmanlık ve aracılık hizmeti verdiği, müvekkilimiz faaliyetleri çerçevesinde diğer operatörlerle olduğu gibi davacı ile de ticari münasebeti olmuştur. Müvekkilimiz, davacı ile olan ticari ilişkisini, Bayrampaşa Bayisi … İletişim aracılığı ile yürüttüğü, Son dönemde kendisinden yüklü miktarda kullanım bedeli talep edilince yaptığı araştırmalar sonucu bir kısım GSM hatları ile Araç Takip Hatları’nın kendi bilgisi dışında davacının bayi … İletişim tarafından açıldığını bu hatlara ilişkin kendisinden kullanım bedeli talep edildiğini öğrenmiştir. Davacının bayisi olan İnanç Kurumsal İletişim şirketinin yetkililerinin müvekkilimizin imzasını taklit ederek adına sahte hat açtıkları, bu şekilde davacı tarafından kendilerine getirilen kotayı doldurmuş gibi göstererek ek kazanç elde edildiği müvekkilimizin durumu tespitinden sonra şikayetçi olmaması yönünde telkinde bulunup, bu faturaların ödeneceği ve hatların en kısa sürede kapatılacağı yönünde taahhütte bulunduğu, İhtilafa konusu borcun dayanağı hatların tamamının, müvekkilin firmasının kapanışının yapılmasından sonra adına tahsis edildiği, dosyada mübrez vergi dairesi kayıtlarından ve abonelik sözleşmelerinden anlaşıldığı, bu durum karşısında faaliyetini sonlandırmış bir işletmenin davacı şirketten GSM hattı alımı yaptığını iddia etmek hayatın olağan akışına aykırı olduğu, müvekkilin adına sahte imza ile açılan hatları hiç kullanmadığı, davacı şirketin defterlerinin kesin delil niteliği olmadığı, mahkeme tarafından faiz kabulü hakkındaki tespitlerin hatalı olduğu, davanın yasal 1 yıllık sürede açılmadığı belirtilerek mahkeme kararı istinaf edilmiştir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu;Dava, tip abonelik sözleşmesi gereği ödenmeyen faturadan kaynaklı borcun ödenmesi için başlatılan takibe itirazın iptali talebidir.Taraflar arasında 20.01.2011 tarihli telefon hizmeti için “Tip Abonelik Sözleşmesi” imzalanmış olup bu sözleşmeye dayalı telefon numaralarına ait faturaya dayalı başlatılan takip sonu mahkeme tarafından dosya içine 21.01.2018 tarihli heyet raporu ve 26.03.2018 tarihli ek rapor uyarınca davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur.Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkili tarafından imzalanmış bir sözleşme olmadığı,delil olarak sunulan abonelik sözleşmesinde ki imzanın müvekkiline ait olmadığı belirtilerek sözleşme ve altındaki imza inkar edilmesine rağmen mahkeme tarafından bu konu hakkında hiçbir inceleme yapılmadığı tespit edilmiştir. Mahkemece yapılacak iş taraflar arasındaki sözleşmenin aslı davacı kurumdan istenerek usulüne uygun imza incelemesi yaptırmak ,bahse konu hatların davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığını araştırmak olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/12/2020