Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2781
KARAR NO: 2020/1871
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/06/2018
NUMARASI: 2017/872 E – 2018/617 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 15/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili t dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının ticarethane grubu abonesi olduğunu ve buna dayalı olarak işyeri için davalıdan elektrik temin ettiğini, 17/04/2016 tarihinde saat 22.00 sıralarında iş yerinin bulunduğu binanın bodrum katında yangın çıktığını, elektrik tesisatına ait fazlarda oluşan problem şüphesiyle kendi tesisatlarını kontrol edilmesini davalıdan talep ettiğini, bunun üzerine davalı şirket yetkililerinin gelerek şikayet muayenesi yaptıklarını ve bunu tutanağa bağladıklarını, daha sonra sayacın laboratuvara gönderilerek bozuk olup doğru tüketim kaydetmediğinden bahisle değiştirilerek 19/06/2015 – 19/06/2016 dönemleri arası 64.114,38 TL borç tahakkuk ettirildiğini, ancak bunun hukuka aykırı olduğunu,itirazları üzerine tüketim miktarının 50.053,TL ye indirildiğini , elektrik kesintisi korkusuyla borcu ödemek zorunda kaldıklarını belirterek, borçlu olmadıklarının tespitiyle ödenen paranın istirdatını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu davacı tarafın sözleşme hükümleriyle bağlı olduğunu, yapılan hesabın EPDK mevzuatına uygun olup , sayaçtaki bozukluktan davacı tarafın sorumlu bulunduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının abonesi olduğu elektirik hatının bağlı olduğu trafoya taraflar arasında yapılan abone sözleşme kapsamında elektrik enerjisi kullandığı, kurulu güç ve abone sözleşmesi kapsamında trafodan alınan enerji itibariyle eksik enerji bedeli tahhakkuk ettiğinin yapılan incelemeler neticesinde belirlenmiş olduğu, alınan bilirkişi incelemesi ile de fatura kapsamında davacının kullandığı elektiriğin faturaya yansıtıldığının tespit edilmiş olduğu gerekçesi ile , davacının davasının reddine karar verilmiştir. Kararı istinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının işyeri bodrumunda yangın çıkması üzerine,davalıya tesisatın kontrolü için müracaat edildiğini,bunun üzerine davalı tarafça akım trafolarının arızalı olduğunun tesbit edildiğini ve eksik tüketim sebebiyle borç çıkarıldığını, itirazları üzerine tüketim miktarının 50.053,TL ye indirildiği,müvekkilinin bu borcu vadelendirerek ödediğini ve bu davayı açtığını, davalının sayacın durumunun tesbiti ile ilgili olarak, kendi yükümlülüklerini ihmal ettiğinden, davalının eksik kullanımdaki kusurunun da değerlendirilmesi gerektiği, alınan kök ve ek raporlarda gerçekten eksik tüketim olup olmadığı incelenmediği gibi, eksik tüketim hesapplarının ilgili yönetmelikteki düzenlemelere aykırı olduğunu ileri sürmüştür. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, eksik tüketim sebebiyle düzenlenen faturadan dolayı menfi tesbit-istirdat talebidir.Davalının ek fatura tahakkuk etttirdiği dönem, 19.06.2015 – 19.04.2016 tarihleri arasıdır. Mahkemece yargılamada alınan elektrik mühendisi bilirkişi raporunda özetle; Davacının adresinde davalı abonesi olarak elektrik kullandığı, yangından sonra yapılan kontrolde sayaç ölçü devresindeki akım trafolarının kapasitesinin üzerinde elektrik kullanımından çatlayıp deforme olup yandığı gerekçesi ile aynı büyüklükte yeni akım trafoları ile abona tarafından değiştirildiği, sayacın 19/04/2016 tarihinden önceki elektrik tüketimlerini eksik kaydettiği, 305 günlük eksik tüketim miktarı bu süre içerisinde tahakkuk eden faturalardaki tüketimler tenzil edildiği, 165.640,80 kWH ve tüketimlerin yapıldığı tarihlerdeki tarifelere göre de KDV dahil toplam eksik tüketim bedelinin 65.652,15.-TL olarak hesaplandığı, bu bedel davalı şirket tarafından belirlenen günlük 843,600 kWH lik ortalama tüketime ve tüketimlerin yapıldığı dönemlerdeki dahil olduğu abone grubuna uygulanan ulusal tarife tablosundaki birim fiyatlara göre yine KDV dahil toplam 50.259,31.-TL olarak hesaplandığı, davalı şirketin eksik tüketim talebi 50.053,00.-TL olduğundan davacı talebinin kadri maruf olduğu rapor edilmiştir. 08.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin “Sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti” başlıklı 14.maddesi “(1)Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle; b) Doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, 1) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın sayaç dışı bir unsurdan kaynaklanması ve bunun dağıtım şirketince yerinde yapılan incelemede, teknik olarak tespit edilmesi durumunda bu tespit dikkate alınarak, 2) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın elektrik sayaçları tamir ve ayar istasyonlarında teknik olarak tespit edilmesi durumunda söz konusu tespit dikkate alınarak, 3) (1) ve/veya (2) numaralı alt bentlerde düzenlenen tespitin bulunmadığı durumlarda; varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak, hesaplama yapılır ve fark tüketiciye iade veya fatura edilir.” hükmünü içermektedir. Somut olayda, kaçak elektrik kullanım durumu bulunmamaktadır. Sayaç ölçü devresindeki akım trafolarının kapasitesinin üzerinde elektrik kullanımından çatlayıp deforme olup yandığı gerekçesi ile aynı büyüklükte yeni akım trafoları ile abone tarafından değiştirilmiştir. 20/04/2016 -30/06/2016 tarihleri arasında tüketimlere göre ,bilirkişi tarafından günlük ortalama tüketim 970,806 kwh olarak kabul edilmiştir.Ancak,bilirkişinin günlük tüketime esas aldığı dönem ,yeni sayaç takıldıktan sonraki dönemdir. Ek tahakkuk hesaplamasında yönetmeliğe aykırı olacak şekilde yeni takılan sayaç tüketim ortalamasının baz alındığı anlaşılmaktadır. Rapor, bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir. Bilirkişi tarafından Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14. maddesine uygun bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.Bu sebeple, öncelikle konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden denetime elverişli yeni bir bilirkişi raporu alınarak, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14. maddesinde düzenlenen “sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi” hükmünün olaya doğru şekilde uygulanması, müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri, yoksa, tespit tarihinden sonraki ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanıp davalı kurumun davacı taraftan istemekte haklı olduğu gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/12/2020