Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2776 E. 2020/1655 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2776
KARAR NO: 2020/1655
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2018
NUMARASI: 2014/737 E – 2018/832 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkili aleyhine Beyoğlu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunduğunu, takibin dayanağının … numaralı hatta ait haberleşme hizmetinin gösterildiğini, ancak müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığını, bahsi geçen telefon numarasının müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin kimlik bilgileri kullanılarak sahte belge ve imza ile bahsi geçen abonelik sözleşmesinin yapıldığını veya haksız takibin isim benzerliğinden kaynaklandığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, haciz yolu ile tahsil edilecek tutarın istirdadına, abonelik sözleşmesi ve takip işlemleri yaparken gerekli özeni göstermeyen davalının % 40’dan aşağı olmamak kaydı ile tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının açmış olduğu davanın hukuki dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olduğunu, davacı …’in … Mahallesi … Merkezi … Blok D:… Şişli-İstanbul adresine tesis edilmek üzere bir telefon aboneliği talebinde bulunduğunu ve söz konusu talebe istinaden anılan adrese davacı adına abonelik tesis edildiğini, telefon aboneliği için 05/02/2004 tarihinde davacı tarafça … seri nolu abonelik sözleşmesinin imzalandığını, ancak davacının abonelik sebebiyle tahakkuk eden 2004 yılının Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran dönemlerine ait 3.385,96-TL tutarındaki faturaları ödemediğini, borcun ödenmemesi sebebi ile söz konusu telefon aboneliğinin iptal edilerek davacının tesis adresine iadeli taahhütlü mektup ve borç ve yasal takip ihtarı yapıldığını, ihtara rağmen herhangi bir ödeme yapmayan davalı hakkında Beyoğlu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davacının yasal süresinde borca itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; “Adli Tıp Kurumundan alınan rapor gereği dosyadaki mevcut Abonelik Sözleşmesindeki imzanın davacı …’in el ürünü olmadığı anlaşılmış olup, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından gelen müzekkere cevabında davacıdan yapılan kesintinin 3.926,74 TL olarak bildiği, bu nedenlerle davanın kabulü ile davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına borçlu olmadığının tespitine ve 3.926,74 TL icra dosyasından davacının maaşına yapılan kesintinin iadesine, İİK.nun 72/5 maddesi gereğince davalı alacaklının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığı” gerekçesiyle Davanın kabulü ile davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına borçlu olmadığının tespitine ve 3.926,74 TL icra dosyasından davacının maaşına yapılan kesintinin iadesine, davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; abonelik dosyasında davacıya ait kimlik bilgilerinin yer aldığını ve kimlik bilgilerinin kendisine ait olduğuna dair beyanının da bulunduğunu, sahte kimliklerin tespitini yapmanın müvekkili şirket çalışanlarının görevi olmadığını, müvekkilinin kusuru olmadığını, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, davacının kimliğini muhafaza etmemesi nedeniyle kusurlu olduğunu ileri sürmüştür. Dava; Taraflar arasındaki 05.02.2004 tarihli Telefon Abonman Sözleşmesinin davacıya ait kimlik bilgileri kullanılarak sahte belge ve imza ile yapıldığından davacının bu sözleşmeye göre telefon borcundan dolayı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talepli davadır. Somut olayda, davacının imza örnekleri ile davaya konu abonelik sözleşmeleri üzerinde yapılan imza incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ve ATK raporunda, abonelik sözleşmelerindeki imzaların davacının elinden çıkmadığının sabit olduğu görüşü belirtilmiştir. Buna göre, davalının sübuta yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 268,23 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 67,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 201,13 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/11/2020