Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2775 E. 2020/1654 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2775
KARAR NO : 2020/1654
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2018
NUMARASI : 2016/191 E – 2018/849 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının araç satışı ve servis hizmeti verdiğini, davalıya ait … plakalı aracın da hasarının müvekkil şirketçe yapıldığını, düzenlenen fatura bedeli, davalı şirket sigortacısı … A.Ş. Tarafından sigorta poliçesi bedellerinin ödenmemesi gerekçesiyle poliçenin iptal olduğu nedeniyle müvekkile ödenmediğini, davalı şirket ile görüşmeler yapıldığı, ancak fatura bedellerinin ödenmediği için davalı aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığı, davalı tarafın yetki itirazında bulunması sebebiyle Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla yeniden ödeme emri gönderildiği, ancak davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, davalı tarafından haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkil şirkete karşı ikame edilmiş olmasının haksız ve yersiz olduğunu, bu davanın sigorta şirketi olan … A.Ş.’ye karşı ikame edilmesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde müvekkili şirketin borcunun bulunmadığını ve taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunmadığını belirterek davacı şirketin haksız ve kötü niyetli davasının reddine, haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davacı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; “Davacı tarafın davalıya ait … plakalı aracın hasarına karşılyık davalı adına 11.02.2015 tarihli 4936,29 TL tutarlı ticari fatura düzenlediği davalı defterlerinde bu faturanın kaydının bulunmadığı ancak dava dışı sigorta şirketi … A.Ş ye sigorta hasar yansıtma içerikli temel fatura düzenlediği ,davacının davalıya yönelik düzenlediği faturanın iade edilmediği ,elektronik ortamda tebliğ edildiği böylelikle hasar bedeli yönünden herhangi bir itiraz bulunmadığı” gerekçesiyle davanın kabulüne, Küçükçekmece … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında davalı tarafın 4.936,29TL borçlu olduğunun tespiti ile bu miktar üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına, -4.936,39TL’sına takipten tahsile kadar ticari avans faizi uygulanmasına, 4.936,29TL”sına %20 icra inkar tazminatı uygulanmasına karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; kararın eksik incelemeye dayalı, usule, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, kaza tutanağında, müvekkiline ait aracın hasar gören araca arkadan çarptığının söylendiğini, hasar noktalarının da işaretlendiğini, hasar gören araç yalnızca arka kısmından işaretlendiği halde aracın ön kısmında ya da yan kısımlarında hasar olmamasına rağmen yapılan işçilik miktarının fahiş olması bir yana, radyatör fan, motor kaputu, çamurlu ön sağ far, davlumbazı, yağ müşürü, antifiriz, klima gazı filtreler, ön tampon gibi birçok aracın hasar almayan yerlerinin de onarıma konu edilip, haksız ve kötüniyetli şekilde tahsil edilmek istendiğini, tek taraflı düzenlenmiş bulunan faturanın alacağı ispata yeterli olmadığını, fatura içeriğine itiraz ettiklerini, alacak konusu bildirilen icra takibiyle ilgili alacağın likit olmadığını, yargılamanın gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin de neye göre belirlendiğinin belli olmadığı ileri sürmüştür.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dava,araç tamiri sebebiyle (eser sözleşmesi) tamir bedelinin ödenmediği iddiası ile yapılan takipte,borca itirazın iptaline ilişkindir.Dava konusu alacağın dayanağını oluşturan belgelerin tetkikinden, davalıya ait aracın onarımının davacı tarafça gerçekleştirildiği ve davalı adına 30/11/2015 tarih … nolu 38.902,90 TL bedelli faturanın düzenlendiği anlaşılmıştır.Taraflar arasında araç tamirine dair yazılı bir sözleşme bulunmadığı sabittir. Davacı, iddiasını ispat için tanık, fatura, icra dosyası, posta alındı belgesini delil olarak göstermiştir. Fatura; tek taraflı ve davacı tarafından düzenlenmesi her zaman mümkün olan bir belgedir, bu nedenle, davacının iddiasını ispat için yeterli değildir. Tarafların her ikisinin tacir olduğu açıktır. Davacının 2 adet faturaya dayalı tamir ilişkisinden doğan ödenmeyen alacağını dava konusu yaptığı sabittir. Fatura tek başına alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Ancak davacı, faturasal alacağı ile ilgili, her iki tarafın tacir olduğu beyanı ile delil listesinde ve dava dilekçesinde tarafların ticari defter ve kayıtlarına, bu kayıtlar üzerindeki bilirkişi incelemesine delil olarak dayanmıştır. Buna göre, her iki taraf deferleri üzerinde servis ve iş emirlerine dayalı olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların kayıtlı olup olmadığının usulünce incelenmesi gerekirken, görüşüne başvurulan bilirkişinin mali müşavir olup fatura içeriği ile yapılan tamiratın uygun olup olmadığı hususunun uzmanlık alanına girmediği, bu konuda makine bilirkişisine inceleme yaptırılmadan davanın sonlandırıldığı anlaşılmıştır.Bu nedenlerle, davalının istinaf talebinin kabulüyle karar HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda belirtilen hususlara uygun yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmesi, defter incelemeleri sonucunda, düzenlenen fatura içeriği ile araç üzerinde yapılan işlemlerin kadri maruf olup olmadığı hususunda da uzman makine mühendisi ile bilirkişi incelemesi yapılarak, alacağın likit olup olmadığı da belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/11/2020