Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2742 E. 2019/1487 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2742
KARAR NO : 2019/1487
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/05/2018
NUMARASI : 2016/1074 E – 2018/606 K
DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin İptali, Alacak
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı – karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı arasında 17/09/2014 tarihinde düzenlenme şeklinde ” Arsa Satışı Karşılığı Hasılat Paylaşım Esaslı” sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca … Mah. … ada, 1-2 ve 3 nolu parsellerde bulunan müvekkiline ait arsa niteliğindeki gayrimenkulde tüm giderleri yüklenici davalı şirket tarafından karşılanmak ve sözleşmede belirtilen esas ve oranlar doğrultusunda konut inşaatlarının gelir paylaşımı esasına göre anahtar teslimi yapımı ve satış işinin düzenlendiğini , sözleşmenin imzalanması üzerinden iki yıldan fazla süre geçmesine rağmen, bu parsellerde davalının herhangi bir inşai faaliyette bulunmadığı gibi yapı ruhtasınıda almadığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca davacı şirketin tazminatsız fesih hakkının doğduğunu, öte yandan bunlar dışında da müvekkili şirket yönünden sözleşmeye devamın mümkün olmayan hal aldığını, zira kamuoyuna yansıyan haberlerle ilgili olarak 15/07/2016 günü yaşanan olaylarda davalı şirket yetkilileri hakkında fetö örgütü kapsamında soruşturmaya başlandığını, hatta tutuklandıklarını itiraz üzerine tedbirli olarak tutuksuz yargılanmalarına karar verildiğini, taraflar arasındaki güven ilkesinin bu tür bir sözleşme yönünden artık sarsıldığını beyanla, sözleşmenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı – karşı davacı vekili cevap /karşı dava dilekçesinde özetle, davacı tarafından müvekkili şirkete Kadıköy … Noterliğinden … yevmiye ile 05/09/2016 tarihli bir ihtarname ile sözleşmenin 20 ve 30. maddeleri ile 15/07/2016 tarihinde gerçekleşen olayla ve devamında şirket hakkında yürütülen soruşturma gerekçe gösterilmek suretiyle sözleşmenin tek taraflı ve tazminatsız olarak fesih edildiğinin bildirildiğini, bunun sözleşme ve mevzuata aykırı olduğunun kendileri tarafından noter ihtarı ile davacı şirkete bildirildiğini, aksi halde sözleşmede düzenlenen ve saklı tutulan ceza uygulamaları sözleşmenin haksız fesih sebebiyle müspet ve menfi zararlarının tazmini için dava açacaklarının ihtar edildiğini, davacının ticaret unvanına sahip bir şirket olduğunu, sözleşmeyi imzalamadan önce imar planının iptali istemi ile dava açıldığını bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bunun müvekili şirketten sakladıklarını, sözleşmeye konu alanlardaki imar planlarının açılan bu davalar nedeniyle henüz kesinleşmemiş olduğunu, bilgi ve onayı doğrultusunda hazırlanan projeye ilişkin ruhsat yönünden müvekkili şirket tarafından ilgili belediyeye ruhsat ibrazı yapıldığını ,ancak imar planı değişiklikleri ve iptal davaları nedeniyle işin uzadığını belirterek, davacının sözleşmenin feshine ilişkin talebinin reddine karar verilmesini, aksi takdirde sözleşme hükümleri gereğince ve sözleşmenin 27. maddesi gereğince arsa sahibi şirketten 10.000.000 USD cezai şart ödemesine karar verilmesini; bu talepleride yerinde görülmezse proje gereği yaptığı harcamalar + kar kaybı + tüm zararlar için şimdilik 7.083.436,00 TL tazminatın davacı – karşı davalıdan karşı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini savunma ve karşı dava olarak ileriye sürmüştür. Mahkemece , “davacı … Aş’nin haklı fesih talebi ile ilgili davasının kabulü ile; 17/09/2014 tarihli … yevmiye nolu ve Kadıköy … Noterliğinde düzenlenen arsa satış karşılığı hasılat paylaşımı esaslı sözleşmenin FESHİNE,Karşı davanın; fesih haklı olduğu için cezai şart yönünden REDDİNE, kar kaybı yönünden REDDİNE, Karşı davada alacak talebinin KISMEN KABULÜ ile; Davacının yararına olan işler kapsamında 346.158,95 TL’nin karşı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacı – karşı davalı … AŞ’den tahsiline, … San. Ve Tic. AŞ’ye verilmesine, Fazlaya dair karşı davadaki alacak talebinin REDDİNE,İnşaat sahasındaki konteynerinde davalıya teslimine ” karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davacı- karşı davalı vekili ve davalı- karşı davacı vekili istinaf etmiştir.Ancak ,istinaf incelemesi aşamasında, taraf vekillerinin istinaf taleplerinden feragat ettiklerine dair 25/09/2019 tarihli dilekçe verdikleri anlaşılmıştır. 674 sayılı KHK uyarınca, Davalı – karşı davacının, vekilinin de, usule uygun vekaletnamesinin ve feragat yetkisinin bulunduğu da görülmüştür. HMK’nın 349/2. maddesine göre; istinaf başvurusu yapıldıktan sonra istinaf talebinden feragat edilirse, dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise istinaf başvurusu feragat nedeniyle reddedilir. Anılan madde gereğince, istinaftan feragat dosya ilk derece mahkemesinde iken yapılmışsa bu mahkeme tarafından, şayet dosya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderildikten sonra yapılmışsa Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Mahkemesi tarafından istinaf talebinin reddine karar verilecektir.Bu sebeple, dosyanın istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmesinden sonra, taraf vekillerince istinaf taleplerinden feragat edilmiş olup, davacı- karşı davalı vekili ve davalı- karşı davacı vekilinin, 25/09/2019 tarihli istinaftan feragat dilekçeleri ile vekaletnamelerdeki yetkileri çerçevesinde yaptıkları istinaf taleplerinden feragatleri dikkate alınarak, HMK 349/2 maddesi uyarınca istinaf eden davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacının istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Tarafların istinaf başvurularının HMK 349/2 maddesi uyarınca feragat sebebiyle ayrı ayrı reddine,Peşin alınan istinaf karar harçlarının istinaf eden taraflara istekleri halinde ilk derece mahkemesine iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesileştiğinde istinaf eden taraflara ilk derece mahkemesine iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/10/2019