Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2733 E. 2020/1625 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2733
KARAR NO : 2020/1625
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2018
NUMARASI : 2016/1248 E – 2018/676 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında Turkcell Mobil telefon Hizmetleri Kurumsal tip sözleşme imzalanarak davalıya hizmet sağladığını, davalı tarafça hizmet faturaları ödenmediğinden tahsili yönünden İstanbul …. İcra Müdürlüğümün … E sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı tarafın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı şirkete tek bir ödeme numarası verildiğini, verilen numaraya ödeme yapılmasına rağmen çalışanların kullandığı hatların kapandığını, çalışanların kendi kredi kartından mükerrer ödemeler yaptığını, davalı şirketin firmadan hizmet aldığı dönemlerde hiçbir telefon altın vs gibi promosyonlar almadığını, davacı şirketin müşteri temsilcisinin davalıya borçları olduğunu söylediği ve ödemesine rağmen 3 gün sonra tüm hatların kapatıldığını, davacı tarafa ödeme dekontları gönderildikten sonra hatların açıldığını ancak kısa bir süre sonra bütün hatların tekrar kapandığını, davacı şirketin müşteri temsilcilerinin birinin borcunuz var derken diğerinin yok diyerek çelişkili cevap verdiklerini,davalı şirkete herhangi bir cezai şart uygulanamayacağını ve davacı tarafa herhangi bir borçları bulunmadığını beyanla, davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme, alınan bilirkişi raporu kapsamında, davalı tarafın cevap dilekçesinde iddia ettiği ve dilekçesi ekinde ibraz ettiği ödeme dekontlarının, davacı … nin Tablo A ve Tablo B de izah ederek takip açtığı fatura tutarları ile eşleşmediği, takipteki tutarların ödendiğini davalının ispat edemediği, asıl alacak işlemiş faiz ve KDV ve ötv toplamının 8.632.35 TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle; “Davanın kabulü ile İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 6.895,10 TL asıl alacak, 149,96 TL faizsiz alacak, 921,18 TL işlemiş faiz, 165,81 TL işlemiş faiz kdv ‘si, 230,30 TL işlemiş faiz ötv ‘si olmak üzere toplam 8.632,35 TL üzerinden aynı şartlar ile devamına, 1.409,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir.Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde; davacının hizmet vermediğini, hattın davacı tarafça 16/02/2016 tarihinde kapatıldığını, hizmet verilmeyen dönem için davacının fatura düzenlediğini,cayma tazminatı uyguladığını,hizmet ilişkisinin sona erdiğini, mahkemede taraflar arasındaki yazışmaların dikkate alınmadığını, ayrıca davacının getirdiği tekliflerinde incelenmediğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, borç bulunmadığını ve cayma tazminatı uygulanamayacağını ,borcun davacıya yapılan ödemelerle hiç kalmadığını belirterek, davanın reddi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Mahkemenin hükme dayanak yaptığı bilirkişi raporu mali müşavir bilirkişiden alınmış,ayrıca ibraz edilmediğinden taraf ticari defterleri dahi incelenmeden dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak hesaplama yapıldığı görülmüştür.Bu durumda davanın konusu da gözetilerek mali müşavir bilirkişiye ek olarak GSM konusunda uzman bir bilirkişi eklenerek taraflar arasındaki sözleşme,sağlanan ve kullanılan hizmet ve bunun sözleşme gereği karşılığı ve cayma tazminatı ile taraf ticari defterleri de ayrıca incelenerek taraf defterlerinde ödeme ve borç hususunda ayrıntı inceleme yapılarak alınacak rapor doğrultusunda uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken uzman bilirkişi olmadan yetersiz bilirkişi raporuna göre verilen kararın usul ve hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır.Buna göre önceki rapor veren bilirkişiye , uyuşmazlığı çözecek uzman bilirkişi eklenerek bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğinden, karar bu nedenle HMK 353/1a-6.madde gereği kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine geri gönderilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/11/2020