Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2726 E. 2020/1650 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2726
KARAR NO : 2020/1650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/06/2018
NUMARASI : 2017/735 E – 2018/758 K
DAVANIN KONU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı…vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın İstanbul Sultançiftliği şube müşterisi olan … tarafından 03/02/2014 tarihinde davalı…şirketin … Bankası hesabına 6.000-TL para gönderilmesi yönünde talimat verilmiş ise de müvekkili banka tarafından işlem esnasında davalı…şirkete sehven iki defa 6.000’er TL ödeme yapıldığını, ihtarname çekilmesine rağmen kendilerine bu bedelin 1.785-TL’lik tutarının ödendiğini, bakiye 4.215-TL’nin ödenmediğini belirterek asıl alacak ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 1.028,92-TL’nin tahsili için başlatılan takibe yöneltilmiş itirazın iptalini, asgari %20 icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.Davalı…vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı…tarafın istirdat talep hakkının 03/02/2014 tarihinde öğrendiğini, işbu davaya dayanak teşkil eden takibin ise 20/10/2016 tarihinde başlatıldığını, talebin zaman aşımına uğradığını, kaldı ki kendilerinin iade etmekle yükümlü olduğu herhangi bir alacağının bulunmadığını, zira ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, dava dışı hesap sahibi ile banka arasındaki ilişkinin kendilerini ilgilendirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesi tarafından “havale tarihinin 03/02/2014, kısmi ifanın 25/02/2014 tarihinde gerçekleştirildiği, icra takibinin 20/10/2016 tarihinde başlatıldığı, sebepsiz zenginleşme hukuksal sebebine dayalı talebin TBK’nın 82/1 maddesi uyarınca iki yıllık zaman aşımına uğradığı” gerekçesiyle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı…tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı…vekili istinaf başvurusunda özetle; davanın haksız fiil hükümleri gereğince ceza zamanaşımına tabii olduğu ve uzamış zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava; sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.Uyuşmazlık, davacının talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.6098 sayılı TBK. m.77/1’e göre; zenginleşen başkasının malvarlığından veya emeğinden haklı bir sebep olmaksızın elde ettiği zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; TBK. m. 79 ve 80’de “aynen geri verme ilkesi”ne göre düzenlenmiştir.Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.Borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunan da bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır.HGK’nın 05.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E. – 1984/997 K. sayılı kararı ile herhangi bir tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından BK’nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır. Yine aynı Kanun’un 82 inci maddesinin birinci fıkrasına göre; sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhalde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.İki yıllık zamanaşımı süresi, hak sahibinin, mal varlığındaki eksilmeye yol açan işlemi ve sebepsiz zenginleşeni tam olarak öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ondan önceki noksan bilgiler ve tahminler bu sürenin başlangıcına esas olamaz.Somut olayda; davacı…bankanın, dava dışı müşterisi olan … tarafından 03/02/2014 tarihinde davalı…şirketin … Bankası hesabına 6.000,00 TL para gönderilmesi yönünde talimat verildiği, banka tarafından işlem esnasında davalı…şirkete sehven iki defa 6.000’er TL ödeme yapıldığı, davalı…tarafından kısmi ödemenin 25/02/2014 tarihinde yapıldığı, icra takibinin ise 20/10/2016 tarihinde başlatıldığı anlaşılmaktadır.Buna göre, davalının hatalı işlemde eyleminin olmadığı, hatanın davacı…bankadan kaynaklandığı, bu nedenle de haksız fiil unsurlarının gerçekleşmediği görülmekle mahkemece sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirme yapılması usul ve yasaya uygundur.Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/11/2020