Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2721 E. 2018/1653 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2721
KARAR NO : 2018/1653
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2018
NUMARASI : 2015/146 E- 2018/284K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 21/11/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekil aracılığıyla verdiği dava dilekçesiyle, şahıs şirketi işletmecisi olduğu, aboneliği bulunduğu, davalı çalışanlarınca, talebi olmadığı halde sayacının sökülerek incelemeye gönderildiği ve sayacın ölçüm devresinin arızalı olduğu tespit edilince, eksik tüketim karşılığı 6.384,00 TL’lik fatura tahakkuk ettirildiği, itirazı reddedilince, elektriğin kesilmemesi için yapılandırma sonucu iki parçada toplam 1.696,00 TL ödemek zorunda kaldığı iddiasıyla bu faturadan borçlu olmadığının tesbiti ile ödediği miktarın iadesini, ayrıca, abonelik başlangıcından bu yana tahsil edilen kayıp-kaçak bedellerinin de davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Yargılama davasında, talep konusu kayıp-kaçak miktarını belirtmediği için davacıdan açıklama alınmış, 6.384,00 TL’lik fatura bedelinin, şimdilik, belirsiz alacak adı altında 2.000,00 TL’sinin kayıp-kaçak bedel talebine ilişkin olduğu davacı tarafça beyan edilmiş ve 27/03/2017 tarihli dilekçeyle davacı, bu kısma ilişkin talebini 534,81 TL arttırarak toplam 2.534,81 TL’ye ıslah etmiş, ıslah harcını yatırmış, dolayısıyla kayıp-kaçak talebinin, ıslahla 2.534,81 TL şeklinde belirli hale getirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda menfi tespit talebi reddedilmiş, kayıp-kaçak bedeline ilişkin talebi hakkında ise, yargılama davasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanun gereğince “konusu kalmayan talep hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf istinaf etmiştir. Davalı, lehine kurulan menfi tespit hükmünü değil, kayıp-kaçak bedeline ilişkin konusuz kalma kararını istinafa getirmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere bu kısım talebin değeri 2.534,81 TL’den ibarettir.
Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı 3.560,00 TL’ye yükselmiştir.
Bu sebeple somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça istinaf edilen davanın değeri 2.534,81 TL olup, karar tarihinde davalı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK’nın 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, istinaf dilekçesinin HMK’nın 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin, istinafa konu tutar ve dava değeri kesinlik sınırı altında kalmakla, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddesi uyarınca reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/11/2018