Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2687 E. 2018/1677 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2687
KARAR NO : 2018/1677
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARI
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2017
NUMARASI : 2015/174 E – 2017/50 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 27/11/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlrının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak bedelleri ile diğer kalemlere ilişkin tutarların 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Yönetmelik hükümleri ile EPDK’nın bu konudaki düzenleyici işlemlerine uygun olarak tahsil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde özetle; dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni yasa nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usule ve esasa aykırı olduğunu, dava açtıkları tarihte yasa değişikliğinin yürürlükte olmadığını, davanın devam ettiği süreçte değişiklik yapıldığını, bu nedenle reddedilen dava sonucu kendilerine yükletilen yargılama giderinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, karar kaldırılarak davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesini talep etmiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır,” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişiklikleri, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalarda) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. geçici 19. ile 20. maddeleri, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır. O halde, davalı şirketin, mevcut yasal düzenleme ile dava konusu bedelleri abonelerinden tahsil edebileceği anlaşılmaktadır. O halde, yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. sayılı ilamında belirttiği üzere, “dava tarihinde davasında haklı olan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine masraf ve vekalet ücretine” hükmedilmesi gerekir.Yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece davanın reddi yerine “dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi ve HMK 331/1 maddesi uyarınca maktu vekalet ücretinin haksız tarafa yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka aykırlık oluşturmaktadır. Yukarıda açıklanan gerekçeye binaen , dava tarihindeki haklılık durumu sebebiyle davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi ise usul ve hukuka aykırı olduğundan, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararı HMK 353/1-b-2 maddesi gereği düzeltilerek bu konuda yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf talebinin kabulü ile; HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek, yeniden esas hakkında;1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,2-Davacıdan alınan peşin harçtan 31.40 TL harcın mahsubu ile bakiye 53,99 TL harcın isteği halinde davacıya iadesine,3-Davacı lehine 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacının yatırdığı 31,40 TL harç ve yapmış olduğu 567,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,5-Kullanılmayan gider avansının bakiyesinin, karar kesinleşince yatıran tarafa iadesine,6-Davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına ve karar gerekçesine göre lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 78,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/11/2018