Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2678 E. 2020/1527 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2678
KARAR NO : 2020/1527
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/04/2018
NUMARASI : 2014/676 E – 2018/410 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 18/11/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile amca çocukları olduğunu, 2007 Şubat ayı içinde borçlanarak ve borcuda yarı yarıya ödemeyi kabul ve kararlaştırılarak her biri 46 koltuklu olarak imal edilmiş 2 adet otobüs satın aldıklarını, … plakalı 2007 model araçları davalının büyük ortağı olduğu, …LTd ŞTi adına plaka çıkartılıp bu şirket unvanı altında çalışmaya başladıklarını, bu iki otobüsün iade edilip, yerlerine yenilerinin alındığını, 2011 Ağustos ayına kadar tarafların ortaklığı nizasız olarak devam ettiğini, araçların senetli bütün ödemelerinin yarı yarıya ödendiğini, müvekkilinin bir çok kez banka aracılığı ile davalının hesabına Virman suretiyle ödemeler yaptığını, 2010 yılı Ocak ayında hesapların değerlendirilmesinin yapıldığını, müvekkilinin ortaklığa borcu olduğu ve satıcı firmaya 13 senet bedeli 120.000 TL bakiye borç kaldığını, bunun yarısını davacıya ait olduğunu, davacının ortaklığında olan borcun bir otobüsteki hissesinin davalının uygun gördüğü kişiye devri konusunda anlaştıklarını, davacının 1/2 hakkı olan … plakalı araçta hisse devri ile devir parasının tamamının davalıya ödendiğini, davacının davalıdan 77.031 TL alacaklı duruma geçtiğini, otobüsün borçları satıcı firmaya ödendikten sonra yine yeni 2 otobüs satın alınacağının beyanı üzerine müvekkilinin ortaklığa devam etmek istemediğini, 2 otobüs satıcı firmaya iade edildikten sonra 1 otobüs teki iade bedelinin 440.000 TL olup, müvekkili adına düşen hissenin 220.000 TL olduğunu ancak, satıcıya iade için geçen süre içerisinde otobüsün çalıştırıldığını, müvekkilinin ortaklığa ilişkin hissesinin ödenmesi konusunda ihtar çektiğini, bu nedenle ortaklık durumunun tespitine Ağustos 2011 yılına kadar sürdürülen ortaklıktan dolayı 220.000 TL’lik hisse alacağının 140.000 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini, otobüsün çalıştığı döneme ilişkin 20.000 TL kar payının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili davaya karşı cevabında, …. Ltd. Şti’nin hissedarı olduğunu, müvekkili ile davacı arasında adi ortaklığın söz konusu olmadığını … plakalı araçların mülkiyetinin müvekkiline ait olmadığını, davacının otobüslerin satın alınmasına ilişkin ödemelerin yarı yarıya esasına göre ödendiği iddiasını kabul etmediklerini, otobüslerin senetlerinin karşılığının müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkilinin hesabına para yatırdı iddiasının doğru olmadığını, müşterinin kendi hesabına başka şubeden para yatırma dekontları olduğunu, adi ortaklığın yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini, 3. kişinin mülkiyetinde ve zilyetliğinde bulunan malın maliki, hasım gösterilmeksizin dava açılmasının doğru olmadığını, davacının ödemelere katkıda bulunduğuna ilişkin iddiasını kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme; “davanın reddine” karar vermiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir.6100 sayılı HMK 344/1. maddesinde “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346. maddenin 2. hükmü kıyas yoluyla uygulanır” hükmü getirilmiştir.492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağından, davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararı istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırılmadan istinaf edildiğinden, mahkemece, yapılan bu açıklamalar doğrultusunda, öncelikle istinaf karar harcının mahkeme veznesine yatırması için muhtıra çıkarılarak ve harçların kesin süre içinde yatırılmasının sağlanması ile HMK 355, 352/1-ç ve 347.maddeleri uyarınca, bu eksikliğin giderilmesinden sonra dosyanın, istinaf incelemesi için dairemize gönderilmesini temin için ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin kararı istinaf etmesine karşın, istinaf harcını yatırmadığı, Harçlar Kanunu HMK 352/1-ç, 344 ve 346. maddeleri uyarınca bu eksikliğin ikmalini sağlamak üzere, Dairemize gönderilmesinin temini için HMK 355, 352/1-ç ve 347. maddeleri uyarınca dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/11/2020