Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2654 E. 2018/1821 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2654
KARAR NO : 2018/1821
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/04/2017
NUMARASI : 2016/583 E – 2017/299 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/12/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, her hangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 17. maddesine 6719 sayılı kanunun 21. maddesiyle eklenen 10.fıkra hükmü ve 6719 sayılı kanunla 6446 sayılı kanuna eklenen geçici 20. madde hükmü dikkate alınarak davanın bu nedenle reddine karar verilmiştir.
Söz konusu kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre davalının dava açılmasına sebebiyet verdiğini, dava açıldıktan sonra değiştirilen mevzuat gereği dava reddedildiğinden ancak yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı lehine verilmesi gerektiğini ileri sürerek karar kaldırılarak davacı lehine yargılama gideri ve maktu vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu bedellerin 6719 sayılı yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre de alınması gerekli bedeller olduğunu, söz konusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiğini, davacının dava başında da haklı olmadığını, kararda aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını ve davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.
Davacı vekilinin istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ilk derece mahkeme kararının incelemesinde; 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun muhtelif maddelerinde değişiklik ve bu Kanuna eklemeler getiren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 17.06.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6719 sayılı Kanunun 21. maddesine göre 6446 sayılı Kanunun 17 . maddesinin birinci fıkrasının a,ç,d ve f bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye fıkralar eklenmiştir. Bu itibarla, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesinin ç bendi;” Dağıtım tarifeleri; dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifeleri, elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin uygulanacak hizmetlere ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerir. Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşur. Dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlar bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde kurul tarafından belirlenir. Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esaslar kurul tarafından düzenlenir.” hükmü ile, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır,” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişiklikleri, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalarda) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. geçici 19. ile 20. maddeleri, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır. O halde, davalı şirketin, mevcut yasal düzenleme ile dava konusu bedelleri abonelerinden tahsil edebileceği anlaşılmaktadır.
Davada, geriye dönük uygulanabilir yeni yasa değişiklik öncesi, davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E. 2014/679 K sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararları gereği içtihat durumuna göre, dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmayacağı açıktır. Nitekim hiç kimsenin dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. Dairemizce verilen 2017/24 E. sayılı ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2017/382 E. sayılı bu konudaki istinafla sınırlı yaptığı inceleme sonucu, red kararını, muhafaza ederek sadece vekalet ücreti ve yargılama giderini düzelterek verdiği kararının Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/12005 E ve 2017/13884 E sayılı onamaları da emsal alındığında, davacının, konusuz kalma nedeniyle karar verilmesi yolunda bir istinaf talebi olmadığı da dikkate alınarak, istinaf talepleri ile sınırlı inceleme sonucu red kararı muhafaza edilerek, mahkemece, yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine dair karar, tespit hükmü niteliğinde olmakla, davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar gibi vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden aynı hukuki etkiye sahip olacağından, davacı mevzuat değişikliği sonrası haksız çıkmış olsa da davacının dava tarihi itibariyle uygulamanın haksız olduğu iddiası ile açmış olduğu bu davasında, dava tarihinde haklılığı (Baki Kuru dördüncü cilt sayfa 3687) göz önünde tutulduğunda, 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi kapsamında davasında mevzuat değişikliği sonrası haksız duruma düşen davacı lehine yargılama giderine hükmedilmesi gerekeceğinden, 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereğince, davacı lehine maktu vekaleti takdir edilmemesi ve yapmış olduğu yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmış, davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile, bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden, istinaf sebepleriyle bağlı kalındığından red muhafaza edilerek “Davacı lehine 1.980,00 TL vekalet ücreti ve yapmış olduğu yargılama giderinin davalıdan tahsiline,” dair HMK 353/1-b-2 madde gereği düzeltilerek karar verilmesi gerekmiştir. Davalının istinaf taleplerinin incelenmesinde ise yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple davacının, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden, yargılama harç ve giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden, davalı tarafın istinaf talebi yerinde görülmemiş ve istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
B-Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme sonucu kararın 3. bendi HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında;
1-6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 17.maddesine 6719 sayılı kanunun 21.maddesiyle eklenen 10.fıkra hükmü ve 6719 sayılı kanunla 6446 sayılı kanuna eklenen geçici 20.madde hükmü dikkate alınarak davanın bu nedenle reddine,
2-Alınması gerekli 31,40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 85,39 TL’den mahsubu ile geriye kalan 53,99 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı lehine 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin ve davacının yaptığı165,00 TL yargılama gideri ile 31,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar niteliği gereği davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Davalıdan Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 35,90 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına ve istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacıdan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 35,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/12/2018