Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2651 E. 2020/1687 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2651
KARAR NO: 2020/1687
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2018
NUMARASI: 2016/512 E – 2018/749 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının … no lu tesisatın kurulu bulunduğu dava konusu adreste matbaacılık faaliyeti yaptığını, davacının elektriğinin 30.09.2015 tarihinde borcundan dolayı kesilmesinin akabinde davacı şirketin elektriği açarak ticari faaliyetine devam ettiğini, 22.10.2015 tarihli ve … seri no lu zabıt gereğince S ve T fazlarının izole edildiği gerekçesiyle 180 gün geriye dönük tespit edilen gücün 0.6 kullanım faktörü alınmadan mükerrer olarak 39.141,50 TL kaçak elektrik faturası tahakkuk edildiğini, davacının bu dönemde kullandığı elektrik bedelinin tahakkuk edilen bedelden mahsup edilmediğini, fazla tahakkuk yapıldığını, davacının borcun 20.000,00-TLsini ödediğini beyanla, öncelikle dava sonuna kadar elektrik kesme işleminin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini,22 günlük gerçek kullanım bedeli olan 3.184,90.-TL bedel dışında kalan 35.956,60-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, davacıya 190 amperlik akım değeri ve yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği 39.141,50.-TL kaçak bedeli tahakkuk ettirildiğini, EPDK maddelerine göre işlem yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yargılamada alınan ve benimsenen bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda , davacının davalı … şirketi elektrik abonesi olarak kesilen faturanın incelemesi neticesinde davacının ödemesi gerekli olan tutarın 11.743,61 TL olması gerektiği gerekçesiyle, düzenlenen faturanın 24.212,99.-TL’lik kısmından sorumlu olmaması sebebiyle bu miktar itibariyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Kararı istinaf eden davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davacı yana sözleşmesiz kaçak elektrik kullandığından bahisle tahakkuk edilen 39.141,50 TL kaçak elektrik faturasında, herhangi bir hata söz konusu olmadığı, hatalı hesaplamalar içeren rapora vaki itirazları giderilmeden eksik inceleme ile tanzim edilen heyet raporuna göre karar verildiği, hükme esas alınan heyet raporunda 22 günlük kaçak elektrik kullanımına ilişkin tüketim miktarı 5.296,9 kWh olarak doğru tespit edilmekle birlikte, kaçak elektrik bedeli ve eksik tüketim ek tahakkuk bedellerinin ayrı ayrı eksik hesaplandığı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 29/1-a uyarınca cezalı tek kaçak bedeli hesabı yapılması gerektiği ,bilirkişi heyetinin hesaplamada 22 gün, 9,6 saat çalışma süresi, 41,80 kW kurulu güç ve 0,6 kullanma faktörünü esas alarak 5.296,9 kWh tüketim karşılığı kaçak bedeli tahakkukunu tüketim miktarına 1,5 kat ceza katsayısını uygulamak ve tarife bedeli ile çarpmak suretiyle ve sadece %18 KDV ilavesi ile 1.988,9 TL kaçak bedeli hesapladığı, bu bedelin eksik olduğu,bilirkişi heyetinin yönetmeliğin 26/b fıkrasındaki kaçak kullanım şekline ilişkin olarak düzenlenen 29/1/b fıkrasını uygulamış, tüketimleri bölerek kaçak tahakkuku ve kaçak ek tahakkuku hesaplamış olduğunu, hesaplama şeklinin hatalı bulunduğunu ,kaçak cezalı bedelin , çıplak enerji bedelinden ayrı olarak ve fonsuz tarife üzerinden hesaplanarak tahakkuka eklenmesi gerektiği halde bilirkişi tarafından 1,5 kat olarak tüketim miktarına uygulamasının da doğru olmadığını,ayrıca, tutanak tarihi öncesinde aynı tesisatta daha önce düzenlenmiş başka kaçak zaptı ve mükerrer abonesiz kaçak kullanımı söz konusu olup, cezalı bedelin 2 kat hesaplanması gerektiği,enerji bedeline sadece % 18 KDV uygulanması da hatalıdır. İlgili kurumların kendi kanunları gereği % 5 Belediye Tüketim Vergisi, % 1 Enerji fonu, % 2 TRT payının eklenmesinin zorunlu olduğu ileri sürümüştür.
…nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Olayda ,davacı tarafa ait … nolu tesisata ait mahalde 22.10.2015 tarihinde yapılan kontrolde “İlgilinin sözleşmesiz durumdaki sayacın S fazına ait S 1 ucunu ve T fazına ait gerilim ucunu izoleli olarak sayaca bağladığı, bu suretle sayacın bu fazlarda kayıt yaptırılmadığı” tespit edilerek, … seri nolu tutanak tanzim edilmiştir.Davalı şirketçe ,bunun üzerine zabıt için tespit esnasındaki R:40 A, S:70 A, T:80 A olmak üzere toplam 190 Amperlik akım değeri üzerinden ,39.141,50-TL kaçak bedeli tahakkuk ettirilmiştir. Mahkemece yargılamada iki tane tek bilirkişi ve bir de üçlü bilirkişi heyetinden raporlar ve ek raporlar alınmıştır.Bilirkişi kurulunun kök ve ek raporundaki tesbitlere göre ,mahkemece karar verilmiştir. Davalı vekilince ” Enerji bedeline sadece % 18 KDV uygulanmasının hatalı olduğu, ilgili kurumların kendi kanunları gereği % 5 Belediye Tüketim Vergisi, % 1 Enerji fonu, % 2 TRT payının eklenmesi zorunlu olduğu ,ilgili kanunlar uyarınca elektrik faturasında tahsil edilen ve kurum hesaplarına aktarılması zorunlu ona BTV, enerji fonu ve TRT payının hesaplanmaması da fahiş bir eksikliktir ” şeklinde istinaf sebebi ileri sürülmüş ise de ,somut olayda ,kaçak elektrik kullanımına ilişkin tutanak tarihi 22/10/2015 olup, 08.05.2014 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 30. maddesine göre hesaplamada “fonsuz tarife” uygulanacağı açıktır. Fonsuz tarifede ; kk bedeli ,iletim bedeli,dağıtım bedeli, psh bulunması , enerji fonu, TRT payı nın dahil edilmemesi gereklidir. Fonsuz tarifenin 1,5 (bir buçuk) katı ile çarpılarak kaçak tahakkuk bedelinin hesaplanacağı ve bu bedelin fatura edileceği belirtilmiştir.Bu durumda, TRT payı ve enerji fonunun dahil edilmemesi doğru olduğundan,bu istinaf sebebi yerinde değildir. Davalı vekilince ,ayrıca, tutanak tarihi öncesinde aynı tesisatta daha önce düzenlenmiş başka kaçak zaptı bulunduğu , cezalı bedelin 1,5 kat değil, 2 kat olarak dikkate alınması gerektiği ileri sürülmüş ise de , dosyada mübrez tahakkuk evrakında 02.06.2014 tarihli … nolu zabıt uyarınca 3.676,50-TL kaçak tahakkuku yapıldığı görülmektedir. Tahakkuk adına düzenlenen … yine dosyadaki Ticaret Sicil Gazetesi örneklerinden anlaşılacağı üzere davacı şirketin kurucu ortağı konumunda ise de, şirket temsilcisi adına yapılan kaçak tahakkukunun da şirkete ait sayılmasını gerektiren bir delil bulunmadığından , 2 kat ceza hasaplanması sözkonusu edilemeyecektir. Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ,davacıya tahakkuk ettirilen faturalarda EPDK mevzuatı gereği dağıtım bedeli, PSH bedeli, iletim bedeli ve kayıp bedelinin de yer alması özellikle 6719 sayılı yasa uyarınca yasal zorunluluk ise tek terimli aktif enerji tarifesi içinde bu unsurlar yer almaktadır.Bu sebeplerle ,davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.654,00 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 442,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.211,30 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/12/2020