Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2616 E. 2020/1482 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2616
KARAR NO: 2020/1482
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/06/2018
NUMARASI: 2015/1017 E – 2018/684 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
ukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kurum ile 24/09/2013 tarihinde abonelik sözleşmesi yapmasına rağmen sayacının mühürlenmediğini, 19/02/2015 tarihinde davalı kurum tarafından kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenerek sayacın mühürsüz olduğu ve yapılan kontrolde sayacın akım trafolarına ait bazı kablo uçlarının bantlanarak sayacın iki bazının çalıştırılmasının engel olunduğuna dair tutanak tanzim edildiğini, tutanağa istinaden geriye dönük 19.270,80 TL ek tahakkuk ve 2.933,90 TL kaçak tahakkuku tanzim edildiğini, müvekkilinin sayaca müdahalede bulunmadığını, hesaplamaların fahiş yapıldığını, müvekkilince taksitlendirme yapıldığını, ödenen 7.246,61 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bakiye 15.110 TL kadar borcun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının elektrik saati üzerinde yapılan incelemede elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliğine göre kaçak tüketimde bulunduğunun tespit edildiğini, 20/01/2015 – 19/02/2015 tarihleri arasında 30 gün için 2.993,90 TL kaçak elektrik bedeli 20/01/2015 – 20/02/2014 tarihleri arasında normal tüketim bedeli ve ödenen bedeller tenzil edilerek 19.270,80 TL kaçak ek tahakkuku yapıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İDM tarafından yapılan yargılama sonunda ” Bilirkişi tarafından yapılan incelemede bağlantılar düzeltildikten sonraki ilk iki dönem tüketim ortalaması ile sayaca müdahale edilerek oluşan tüketim ortalaması dikkate alındığında aradaki farkın tüketici tarafından anlaşılabilir durum olduğu göz önüne alındığında buna rağmen tüketicinin bu konuda davalı idareye müracaatta bulunmadığı anlaşılmakla kusurun tamamının tüketicide olduğu göz önüne alınarak ayrıca sayaca müdahalenin hangi dönemde olduğu tespit edilemediği anlaşıldığından davalı kurumca davacı şirkete tahakkuk ettirilen 19.270,80 TL ek tahakkuk ve 2.933,90 TL kaçak tahakkukunun Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine uygun olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin elektrik kullanımı için davalı idare ile … abonman numarası ile 24.09.2013 tarihli abonman sözleşmesi imzaladığını, abonman sözleşmesi imzalandıktan sonra da davalı kuruma ait sayaçtan elektrik kullanmaya başladığını, davalının yeni abonman sözleşmesi imzalandıktan sonra gelip abonenin kullandığı elektrik sayacı kontrol etmesi ve mühürlemesi gerekirken bu sorumluluğunu yerine getirmediğini, mevzuat gereği davalı kurum Abonelik Sözleşmesi imzalandıktan sonra 3 iş günü çerisinde davacıya ait sayaç ve müdahale edildiği iddia edilen akım trafolarının ilgili kısımlarının mühürlemesi gerektiğini, enerjinin tüketiminde müvekkilinin herhangi bir kasdı veya ihmalinin olmadığını, bir an için sayaçtaki arızadan dolayı müvekkilinin kullandığı enerjinin eksik tahakkuk ettirildiği kabul edilecek olsa dahi, müvekkilinin ödeyeceği tutar eksik tahakkukun tespiti ile belirlenmesi gerektiğini, ceza tahakkuku yapılamayacağını, İlk Derece Mahkemesinin müvekkilinin basiretli bir tacir olarak ve elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliği doğrultusunda doğru tüketim kaydedilmesinin tespiti için mühürleme işleminin yapılmasını talep etmek yükümlülüğü altında olduğunu iddia ederek kusurun tamamını müvekkiline yüklemesinin hak ve nesafete aykırı olduğunu, bu sebeple eksik tahakkuk bedeli olan ve bilirkişi raporu ile de sabit olan 4.769,15 TL’den müvekkilinin sorumluluğu yoluna gidilebilecek iken davalı kurumca müvekkiline tahakkuk ettirilen 19.270,80 TL ek tahakkuk ve 2.933,90 TL kaçak tahakkukun müvekkilinin sorumluluğunda olduğu sonucuna varması usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Dava, kaçak ve kaçak ek tahakkukuna dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; 24/09/2013 tarihli abonelik sözleşmesi düzenlendiği davalı tarafından bu tesisata ilişkin 19/02/2015 tarihinde kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği, sayaca bağlı akım trafolarına ait S ve T fazlarına ait kablo uçlarının bantlanarak sayacın iki fazının çalıştırılmasının engel olunduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. İlk derece Mahkemesince de kabul edildiği gibi, mahalde dava dışı … adına abonelik sözleşmesi bulunduğu, davacı şirketin kendisinden önceki abonenin kullanmakta olduğu sayaç ve akım trafolarını kullanmaya devam ettiği, davacı tarafından kullanılan 100/5=20 amper akım trafolarının önceki abone tarafından da kullanılmasının davalı tarafından mühürleme işleminin yapılmadığını gösterdiğine bilirkişi tarafından işaret edildiği nazara alındığında davacının ek tahakkuktan sorumlu olması gerektiği ancak bantlama işlemini davacının yaptığı kanıtlanamadığından kaçak tahakkukundan sorumlu tutulmaması gerektiği halde mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Dosya kapsamından, sayaçtaki arızadan nedeniyle davacı tarafça eksik ödene enerji bedelinin 4.769,15 TL olduğu, davacı tarafça yapılan ödemenin ise 4.004,26 TL olduğu, yapılan ödemenin borçlu olunun miktardan az olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/1.b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkeme kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Davanın kısmen kabulü ile, davaya konu kaçak ve ek tüketim tahakkukları toplamı olan 22.356,61 TL’nin 4.769,15 TL’sinden borçlu olduğunun, bakiyesi 17.587,46 TL’den borçlu olmadığının tespitine, 2-Alınması gerekli 1.201,39 TL harç yönünden, davacı tarafça peşin yatırılan 381,81 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 819,58 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafça yatırılan 381,81 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereği 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Davacı tarafça yapılan toplam 876,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı gözetilerek 689,06 TL.sının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine, İstinaf incelemesi sebebiyle, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 59,00 TL istinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda a HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/11/2020