Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/251 E. 2019/1357 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/251
KARAR NO : 2019/1357
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2017
NUMARASI : 2016/609 E – 2017/951 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/09/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı dava dilekçesinde özetle, davacının davalı kuruma 16/02/2015 ve 22/05/2015 tarihlerinde abonelik başvurusunda bulunduğunu, abone olma talebinin reddedildiğini, dava konusu iş yerinin önceki kullanıcısı Mehmet Akyurt ile hiçbir irtibatı olmadığı halde EPDK Yönetmeliğinin 9/1 maddesi gereğince abone olma talebinin reddedildiğini, davacının faaliyetine başlaması nedeniyle 27/04/2015 tarihinde 27.364,20 TL kaçak elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini, müvekkiline sayaçta bugüne kadarki tüm kullanıcılar tarafından tüketilen elektrik enerji bedelinin ödenmesi halinde talebin karşılanacağının bildirildiğini, dava konusu borcun müvekkilinin faaliyete başladığı 15/05/2015 tarihinden önceki döneme ilişkin borç olduğunu, davalı şirketin tek satıcı olma konumunu kötüye kullandığını belirterek davanın kabulü ile tahakkuk ettirilen toplam 27.364,20 TL borcun fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere gerçek kullanım bedeli olan 10.000,00 TL’si hariç tutularak 17.364,20 TL’lik borcun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın zamanaşımı, yetki ve esas yönünden reddi ile , dava konusu tesisatta yapılan araştırma neticesinde 29/12/2014 tarihi ile 29/12/2015 tarihleri arasında mahallin davacı tarafından kullanıldığının tespit edildiğini, borç ayrıştırması yapıldığını, davanın reddi ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme, davacı ile önceki abone … akraba olduğu veya aralarında muvazaya yönelik ilişkilerin ispat edilemediği, davacının önceki müşteri abonenin borçlarını üstlenmesinin önkoşul olamayacağı, bu durumda davacının yapılmayan abonelik işlemi sebebiyle kullandığı elektrik miktarının kaçak değil normal tüketim bedeli üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle, davacının ödemesi gereken elektrik bedelinin 16.723,77TL olduğu, tahakkuk ettirilen 27.364,27 TL’den davacının normal tüketim miktarı olarak tespit edilen borcu çıkartıldığında yapılan tahakkuklardan davacının 12.360,73TL borçlu olmadığı gerekçesiyle, “Davacının … nolu tesisat ile ilgili 8 adet tutanak ile tahakkuk ettirilen tutarın 12.360,73 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar vermiştir.Mahkemenin bu kararına karşı, davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuş, davalının eksik istinaf harcı tamamlanmıştır.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının dava konusu yerde vergi levhası ve kira sözleşmesine göre 20.01.2015 tarihinde ticari faaliyetine başladığı, bu tarihten önce faaliyette bulunduğunun ispatlanamadığı, önceki kullanıcının borçlarının davacı tarafça ödenmemesi sebebiyle, davacının elektrik abone talebinin kabul edilmediği, davacının önceki kullanıcılarla akrabalık ilişkisinin olmadığını, davacının abonelik talebini karşılamayan davalının tam kusurlu olduğunu, abonelik sözleşmesi yapılmış olsaydı, kaçak tahakkuk işlemleri yapılmasına gerek kalmayacağının açık olduğunu, normal tarifeye göre hesaplama yapılması durumunda bile davalı şirketin tutanak ve tahakkuk düzenlenmesinde kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın tamamının kabulü gerekirken kısmen kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yapılan çevre araştırmasına göre tesisatı daha önce kullanan … ile davacı arasında akrabalık bulunduğunu, işletme unsurlarının ve faaliyet konusunun davacı tarafça kullanılmaya devam ettiğini, 2016/176 sayılı komisyon kararı ile tesisatta borç ayrışması yapıldığını, önceki kullanıcı borçlarının yeni kullanıcıya yüklenmediği belirtilen tüketimlerin endeksöz kaçak bildirim tutanaklarının davacı adına aktarıldığını, bu işlemde hata olmadığını, ilgili yönetmelik doğrultusunda işlem yapıldığını, kaldı ki işletmenin devri halinde muvazaa olmasa bile TBK 202. Madde gereğince davacının borçlardan sorumluluğunun devam ettiğini, alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığını, her bir tutanak için yapılan tahakkukların ayrıntılı şekilde belirtilerek yapılan hesaplama gereğince alacağın belirlendiğini, bilirkişi raporuna itirazın değerlendirilmediğini, raporun hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Davacı ile eski abone arasında muvazaalı işyeri devrinin davalı tarafça ispat edilemediği açıktır. Ayrıca eski abone borcundan dolayı, aynı işyerine ilişkin yeni abonelik talebinin reddi ise usul ve hukuka uygun değildir. Bu nedenle davacının abonelik talebinin kabulü halinde işyerinde abonelik sözleşmesine istinaden elektrik tüketimi mümkün olacağından, bu talebin reddi durumunda ise, abonesiz elektrik kullanımı sonrası kaçak elektrik tutanaklarının düzenlendiği belirlenmiştir. Bu nedenle davacının tüketiminin normal tüketim hesabı üzerinden tahakkuk ettirilmesi gerektiğine ilişkin ek bilirkişi raporu hükme dayanak yapacak yeterlilikte bulunmuştur.Bu açıdan yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasının davaya katkı sağlamayacağı düşünülmekle, mahkemenin kararının usul ve hukuka uygun olması sebebiyle gerek davacı ve gerekse davalının istinaf taleplerinin HMK 353/1-b-1.maddesi gereğince ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine,Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 844,40 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 211,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 633,30 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden taraflar üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/09/2019