Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2494 E. 2018/1708 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2494
KARAR NO : 2018/1708
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2018
NUMARASI : 2016/666 E – 2018/500 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 29/11/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında elektrik abone sözleşmesinin bulunduğunu, davalı şirket tarafından davacıya kesilen faturalarda haksız olarak tahsil edilen kayıp kaçak sayaç okuma bedeli, (PSH) perakende satış hizmeti, dağıtım bedeli, iletim bedellerin haksız ve hukuka aykırı olarak alındığını beyanla bu bedellerden şimdilik 5.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde , davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermiştir.
Mahkemenin bu kararına karşı davacı vekili ve katılma davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde,davacının akdedilen sözleşme gereği, davalı şirketten elektrik enerjisi satın aldığını, davalı şirketin, tamamıyla haksız ve gerekçesiz olarak kayıp kaçak bedeli olarak tahsil ettiğini, dava konusu kayıp kaçak ve sair bedellerin, davalı şirket tarafından tahsili hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından verilmiş 07/02/2017 tarihli kararın, yargılama giderleri ile vekalet ücreti haricindeki kısmının kaldırılması gerektiğini, dava tarihinden sonraki kanun değişikliklerinin geriye yürümezliği kuralına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi ile, ilk derece mahkemesince verilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına dair hükmün kaldırılmasına ve davanın açılmasında davalı şirketin ihlal ve kusuru bulunmadığı gözetilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Benzer davalara ilişkin Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığı 2016/18404 E.2016/12784 K.sayılı ilamında “Davacı vakıf üniversitesi; kazanç amacı olmamak şartı ile mali ve idari konular dışında akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olarak Yükseköğretim Kurulunun görüş ve önerisi üzerine kanunla, tüzelkişiliği haiz olmak üzere kurulmakta olup; bu tüzel kişiliğinde, gerek 2809 sayılı Kanun hükümleri ve gerekse Anayasa Mahkemesinin 30.05.1990 günlü ve 1990/2 E 1990/10 K. sayılı kararı uyarınca kamu tüzel kişiliği niteliğinde olduğu tartışmasızdır.Bu haliyle, davacı üniversite tarafından sunulan eğitim hizmeti sırasında kullanılan elektrik aboneliğine bağlı olarak açılan davaya, genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin bakmakla görevli olduğu gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” demiştir.
Somut davada davacı İstanbul Arel Üniversitesi kazanç amacı olmamak şartı ile mali ve idari konular dışında akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olarak Yükseköğretim Kurulunun görüş ve önerisi üzerine kanunla, tüzelkişiliği haiz kurulan bir kamu tüzel kişisi olmakla, tacir olmadığı gibi,davanın ticari işletme ile ilgili bulunmadığı gözetilerek , bu aşamada davanın 6102 sayılı TTK 4.maddede sayılan mutlak ticari davalar kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır.
Kaldı ki, 6102 sayılı TTK 19/2.maddesi açısından taraflardan biri için ticari sayılan işin, diğeri içinde ticari iş sayılmasının davanın niteliğini ticari hale getiremeyeceği, mutlak ticari davalar dışında, ticari davanın ticari işletme esasına göre belirleneceği kabul edilmelidir.
Davacı tacir olmayıp ,iş ticari işletmeyle de ilgili olmadığından, bu davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Tarafların istinaf taleplerinin kabulü ile davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olması sebebiyle, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davaya devamla esas hakkında karar verildiği anlaşılmakla, kararın HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesini temin için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı ve davalının istinaf talebinin kabulü ile; ilk derece mahkeme kararı HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılıp, davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesini temin için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edenlere isteği halinde iadesine
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/11/2018