Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2460 E. 2020/1465 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2460
KARAR NO: 2020/1465
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/01/2018
NUMARASI: 2014/1356 E – 2018/47 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin … Mah. … Cad. .. Sok. No:… Güngören / İstanbul adresli işyerini tekstil atölyesini 14/02/2012 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, söz konusu iş yerinin elektrik aboneliğini üzerine aldığını, daha sonra davacının işyerini 14/02/2013 tarihinde tahliye ettiğini, müvekkilinin tahliye ettiği iş yerinin mal sahibi tarafından 01/03/2013 tarihli kira sözleşmesi ile … Ltd. Şti. İsimli şirkete kiraya verdiğini, söz konusu kira sözleşmesinde iş yerinin boş olarak kiraya verildiğinin yazıldığını, iş yerinin yeni kiracısının şirket elektrik aboneliğini üzerine almayıp bu şekilde elektriği kullanmaya devam ettiğini, müvekkilinim eski kiracısı olduğu iş yerine davalı şirketin görevlileri tarafından 24/05/2013 tarihinde sayaç muayene ve talep formu isimli bir belge düzenlendiğini, belgeye göre abone adı olarak … Ltd. Şti’nin adının yazılı olduğu bu nedenle tespit tarihinde müvekkili şirketin orada olmadığının açık olduğunu, rapordan sonra mesnetsiz şekilde müvekkil adına 28/04/2014 tarihli … seri … nolu 14.818,50 TL bedelli faturanın tahakkuk ettirildiğini, müvekkil şirketin taşındığı için faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini, dava dışı … Ltd. Şti’nin iş yerine bırakıldığını, faturadan haberdar olan müvekkili şirket yetkililerinin davalı şirkete başvurduğunu, söz konusu mecurun tespit tarihinde kendileri tarafından kullanılmadığını, kendilerinin kullandığı dönemde sayacın hiçbir arızasının olmadığını beyan ettiklerini ve neye göre böyle bir faturanın tahakkuk ettirildiğinin sorulduğunu, davalı taraf görevlilerinin bu bedelin 3.761,50 TL ödenmeyen normal kullanım olduğunu, sayacın arızalı olduğunu bahisle geçmiş 12 aya ilave tüketim eklediklerini bununda 11.057,08 TL olduğunu beyan ettiklerini, ödemenin yapılmaması halinde elektriğin kesileceğinin söylendiğini, davalı tarafça yapılan 24/05/2013 tarihli tespitte tutanağa sayacın değiştirildiğinin yazıldığını beyan ederek müvekkilinin baskı altında ödediği 11.057,08 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin bilinen adresi tahliye ettikten sonra hiçbir şekilde kendi adına olan aboneliğini iptal etmek gibi bir talebinin olmadığını, bunun da davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davacının aboneliği devam ettiği sürece aboneliğe konu yerde tüketilen elektrik bedelinden sorumluluğunun devam ettiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği gibi haksız olmayıp davaya konu fatura sayacının eksik yüketim yapmasından kaynaklandığını, davacının dava konusu faturadan dolayı borçlu olmadıkları iddiasının farazi ve ispata muhtaç olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “Dava konusuna ilişkin hükme esas alınan, denetlenen belirli ve eksiklik bulunmayan bilirkişi raporu alınmıştır. Davada davacının belirttiği tarihlerde kiracı olarak dava konusu aboneliğinin bulunduğu taşınmazda olduğu, daha sonrasında dava dışı …’ in taşınmazda kiracı olduğu ve elektriği fiili kullanan olarak bulunduğu, tahakkuk eden faturaların incelenmesi sonucunda yasal düzenlemeler gereğince aşağıda hükümde belirtilen miktar kadar davacının abone sözleşmesi tarafı olması hasebi ile fazla fatura ödemeden sorumlu olmadığı bu nedenle fazla ödediği miktarın iadesinin gerektiği ancak reddedilen miktar açısından abonelik sözleşmesi tarafı olması ve kullanılan elektriğin sayaç tarafından yanlış kaydedilmesi gereği borçlu olup ödemesinin yasal olduğu ve iadenin gerekmediği” gerekçesiyle davacının istirdat davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile 2.269,66 TL’nin 11/11/2014 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizle birlikte davalıdan tahsiline, davacıya iadesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; işe başladığı tarihlerde nezdinde 26 kadar sigortalı işçi çalıştırmaktayken bu işçi sayısının 6 ya kadar düşmesi müvekkilinin işlerinin kötü gittiği yönündeki iddialarını ispatladığını, işyerinde üretim miktarının aynı olması beklenemeyeceğinden harcanan elektrik miktarının aynı olmasının beklenmesi de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dava konusu mecurun müvekkili şirket tarafından imzalanan sözleşmeye göre 14.02.2012- 14.02.2013 tarihlerinde fiilen kullanıldığının ispat edildiğini, mecurun 01.03.2013 tarihinden sonra ise … Ltd. Şti. İsimli şirket tarafından fiilen kullanıldığını, 01.03.2013 tarihinden sonra dava dışı …Ltd.Şti’nin mecuru kullanmaya başlamasından sonra elektrik tüketiminin arttığını, bu şirketin mecuru kullanmaya başlamasından iki ay sonra takılan yeni sayacın da eski sayaçtaki tüketim miktarlarını tespit ettiğini, bunların da sayacın bozuk olmadığını gösterdiğini, laboratuvar sonucunun bulunmadığı gibi sayaç hurdaya ayrıldığından bilirkişi incelemesi yapılamadığını, bu nedenle sayacın 12.06.2012 tarihinden itibaren eksik tüketim kaydetmiş olduğuna ilişkin tespitlerin tamamen soyut tespitlere dayandırıldığını, ileri sürmüştür. Davalı vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda özetle; bilirkişi raporuyla müvekkili şirket tarafından yapılan tahakkukların mevzuata uygun olduğunun sabit olduğunu, abonelik sözleşmesinin sonlandırılmamış olmasının davacının kusurundan kaynaklandığını, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, davacının tahliye ettirdiği ve abonelik sözleşmesinin adına olduğu taşınmazda, kendisinden sonra kiracı olarak bulunan dava dışı …’in dava konusu taşınmazda elektrik kullanımına devam ettiğini bu esnada sayacın değiştirilerek eksik tüketim tahakkukunun yapıldığı, elektriğin kesileceği baskısı ile ödenen bedelin istirdatı talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; dava konusu yeri davacının 14/02/2012 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, işyerini 14/02/2013 tarihinde tahliye ettiğini, taşınmazın 01/03/2013 tarihli kira sözleşmesi ile dava dışı … Ltd. Şti.’ye kiralandığı, birbirini doğrulayan bilirkişi raporlarına göre yapılan tespitte davacı adına abonelik sözleşmesine konu sayacın arızalı olduğunun tespit edildiği, Kaçak Takip Müdürlüğü Tamir Bakım Başmühendisliğinin 13.06.2013 tarihli raporuna göre sayaçtaki arızanın tespit edildiği, raporda endeks bilgilerinin gösterildiği, sayaca müdahalede bulunulmadığının belirtildiği, sayacın mikro işlemcinin arızalı olması nedeniyle eksik tüketim kaydettiğinin belirlenmiş olduğu görülmüştür. Buna göre, sayaç inceleme raporuyla arızanın tespit edildiği ve her iki bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada ortalama ve doğru tüketim kaydeden sayaç verilerine göre hesaplama yapıldığı, hesaplamanın mevzuata uygun olduğu anlaşılmakla davacı ve davalının istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 155,00 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 38,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 116,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı ve davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/11/2020