Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/245 E. 2019/1765 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/245
KARAR NO : 2019/1765
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2016
NUMARASI : 2016/253 E – 2016/780 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının imzaldığı abonelik sözleşmeleri uyarınca, davalı tarafından elektrik satın aldığını, ancak davalının müvekkilinden haksız olarak trafo kaybı, kayıp kaçak bedeli adı altında fatura bedelleri tahsil ettiğini,bunların miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik trafo kaybı bedeli 6.198,58 TL, kayıp kaçak bedeli 600.840,83 TL olmak üzere toplam 607.039,41-TL nin ihtarnamenin keşide tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu faturalara itiraz etmediğini, bu sebeple faturaları kabul etmiş sayılacağını, ayrıca dava konusu bedellere ilişkin elektrik faturalarının ödendiğinin ispatlanması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir. Davacı vekili, dava konusu bedellerin Yargıtay içtihatlarına ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, davalı şirketin belirlediği tarife yapısının belirsiz olduğunu, 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğunu, dava konusu bedelleri haksız tahsil eden davalının sebepsiz zenginleştiğini, bu sebeple davalı tarafın 10 yıllık zamanaşımı süresine göre, davacıdan gizlenen kayıp- kaçak bedelleri toplamıdan sorumlu olduğunu,dava açarkan tesbit edebildikleri toplam 607.039,41 TL kayıp-kaçak bedeli ile trafo kaybı bedeli olarak tansil edilen bedellerin avans faizi ile davacıya iadesi gerektiğini ileri sürmüş, kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin yasaya aykırı herhangi bir tahsilatı bulunmadığından ve davacının davanın başında da haklılık durumu sözkonusu olmadığından, yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, kararın bu yönlerden hatalı olduğu istinaf sebepleri olarak ileri sürülmüştür.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerin ve trafo kaybı adı altında tahsil edilen bedellerin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.Davacı tarafça ileri sürülen, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, 21 Dağıtım Şirketi için Tarife Uygulamalarına ilişkin Usul ve Esasların 9/B maddesinde; “…Özel transformatörlü müşterilerin en az bir fatura dönemi olmak üzere belirteceği fatura dönemlerinde enerji tüketmeyeceğini yazılı olarak beyan etmesi ve beyan tarihine kadar tahakkuk etmiş borçlarını ödemesi şartı ile transformatörün enerjisi dağıtım şirketince kesilir. Beyan edilen dönemlere ilişkin faturalandırma yapılmaz…” düzenlemesi yeralmaktadır. Davacının özel trafolu abone olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Diğer yandan, davacının, trafo kaybı olarak tahsil edilen bedellerin haksız alındığına ilişkin talebi teknik yönden incelemeyi ve mevzuat hükümleri yönünden de değerlendirme yapılmasını gerektiren bir taleptir.Mahkemece, talebin bu husustaki niteliğine rağmen, teknik konularda ve mevzuat yönünden herhangi bir inceleme yaptırılmamış, bu alacak kaleminin 6719 sayılı kanun ile yapılan değişiklik ve 6446 sayılı kanun kapsamında sayılan maliyet kalemi olup olmadığı değerlendirilmemiş bu hususta bilirkişi raporu alınmamıştır. Davacıdan tahsil edilen trafo demir kaybı bedellerinin tespiti ile birlikte , bu bedellerin alınıp alınamayacağı yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılması gereklidir. O halde, mahkemece, trafo demir kaybı yönünden özel trafolu abone olup olmadığı belirlenerek, alanında uzman üç kişilik heyetten belirtilen hususları içerir somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak,trafo ve demir kaybının ne olduğu, ne şekilde oluştuğu, yasa kapsamında olup olmadığı ve değilse miktarı konusunda ilişkin teknik olarak açıklamayı içeren, fatura düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılarak,teknik bilgi de içeren, denetime elverişli rapor alınması zorunludur. Bu itibarla bu konuda, davanın esasına ilişkin delillerden olan bilirkişi incelemesi yaptırılmamasının HMK nun 353/1-a-6. maddesine aykırılık oluşturduğu kanaatine varılmakla, davacının istinaf talebinin bu sebeple kısmen kabulü ile kararın kaldırılması ve yeniden yargılama yapılmasının temini için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, karar şekline göre, davacının sair ve davalının istinaf başvurularının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasının temini için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Davacının sair ve davalının istinaf başvurularının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,Peşin alınan istinaf karar harçlarının, istinaf edenlere isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa,karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/11/2019