Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2406 E. 2020/1281 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2406
KARAR NO: 2020/1281
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2018
NUMARASI: 2016/1601 E – 2018/464 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/09/2014 tarihinde belediye ekiplerince abonesiz sayaçlı su kullanımı tespit edildiği gerekçesiyle müvekkilinin iş yerine ait ve müvekkili … adına kayıtlı … sicil numaralı … Marka ve … sayaç seri nolu iş yeri faaliyet gurubunda olan su sayacına aparat takılarak başka bir sayaçtan kaçak kullanım yapıldığı gerekçesiyle sayacın koruma altına alındığını, belediye ekiplerinin işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin 2005 yılından bu yana belirtilen adreste fırıncılık yaptığını ve su faturalarını düzenli olarak ödediğini, belediye ekiplerinin yapmış olduğu işlem nedeni ile ekmek ve temizlik için gerekli olan suyu dışarıdan satın aldığını ve bu durumun müvekkiline maliyet yüklediğini, belediye ekiplerinin yaptığı denetimlerde müvekkilinin kullandığı ve 01/01/2014 tarihinde kiraladığı ve fırının alt katında bulunan dükkanın kapalı ve kullanılmamakta olan su sayacından yaklaşık 11.440,31 TL kadar su kullanımı yapıldığı gerekçesi ile müvekkili adına kayıtlı sayacın kapatıldığını, müvekkillerinin kapalı olan alt kattaki sayaçtan hiçbir şekilde su kullanımı yapılmadığını aksine müvekkilinin su aboneliği ile uğraşmamak adına yukarıda faaliyet gösteren seyyar hortum çekmek sureti ile su kullanımı yaptığını, müvekkiline ait faturalar incelendiğinde 9 ay içerisinde aylık 350 TL fatura geldiği varsayılsa toplamda 3.150 TL fatura gelmesi gerektiğini, müvekkilinin bu miktarda su kullanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek sebeple müvekkilinin aboneliğinin açılmasına, borçsuzluğun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aboneliğinin bulunduğu ekmek fırını olan iş yerinde müvekkili idare memurları tarafından yapılan kontrolde 17/09/2014 tarihinde aboneliği bulunmayan başka bir sayacın bulunduğu ve bu sayaçta su kullanımı yapılarak … marka … seri nolu su sayacının endeksinin de 1021 m3 olduğunun tespit edildiğini ve tutanak altına alındığını, bu durumun tespit edilmesinden sonra sayaç üzerindeki su kullanım endeksinin, 2560 sayılı kanuna bağlı olarak çıkarılan İSU tarifeler yönetmeliğinin 51/a hükmü gereğince abonesiz sayaçlı su kullanımı yapan işyeri tarifesi üzerinden davacıya cezalı olarak tahakkukunun yapıldığını, davacıya yapılan tespitlerden sonra borç konusunda davacıya borç bilgilendirme ve ödemeye davet yazılarının gönderildiğini, ödeme yapılmaması durumunda da alacağın yasal yollarla takip edilebilmesi için icra takibi başlatılacağı hususunda uyarıldığını, davalı borçlu …’ın borcunu ödememesi üzerine Gebze … İcra Müdürlüğü’nun … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini ileri sürerek karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “takipte yalnızca davacılardan …’dan kaçak su bedeli davalı tarafından talep edildiğinden diğer davacının eldeki davayı açmada bir tasarruf yetkisi bulunmadığından davacı …’ın açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerekmiştir. Talimat yolu ile aldırılan bilirkişi raporu denetlenebilir, ayrıntılı ve yasa uygun olduğun hükme esas alınmıştır. 17/09/2014 tarihli tutanakta belirtilen ve bu tutanak doğrultusunda davacılardan …’a gönderilen tarihli ceza tutanağındaki 11.440,31 TL bedelin tamamına yönelik kaçak su kullanımı bulunmadığından, kaçak su kullanılan sayacın son aboneliğe ilişkin son fatura tarihinden tutanak tarihine kadar 20m3 su harcadığı tespit edildiğinden kullanılan m3 ‘ ün karşılığı olan 160.20 TL ‘e kadar davacılardan …’ın sorumlu olduğu ” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, Davacı … lehine açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE, Davacı …’ a gönderilen 25/09/2014 tarihli ihtarda belirtilen 11.440,31 TL den yanlızca 160,20 TL borçlu olduğunun tespitine, Aboneliğin açılması talebinin borç devam ettiğinden REDDİNE, Davalı taraf kötü niyetli bulunmadığından kötü niyet tazminatının REDDİNE karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili 04/10/2018 tarihli ek istinaf başvurusunda özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine Gebze … İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyası ile yürütülen bir icra takibi olduğundan ve müvekkilinin icra tehdidi altında olduğundan davalıya her ne kadar böyle bir borç olmasa da bir kısım ödemelerde bulunduğunu, bu ödemelere ilişkin dökümü gösterir belgenin dilekçe ekinde olduğunu, davalı davada haksız olduğu gibi müvekkilinin cebri icra tehdidi altında ödeme yaptığı da gözetildiğinde davalının takibinin kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, bu hususta mahkemece bir araştırma yapılmadığını, kararın eksik inceleme ile verildiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; raporu hükme esas alınan bilirkişinin inşaat mühendisi ve eski İSKİ personeli olduğunu, dava konusu su tahakkuku ve hesap konusunda uzmanlık gerektirdiğini, bilirkişi raporunda dava konusu borcun önceki abone tarafından ödendiğini belirttiğini, davacının bu konuda belge sunmadığını, bilirkişinin bu bedelin ödendiğini belirtemeyeceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına ve uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmesini istemiştir. Dosya kapsamında, gerekçeli kararın davacılar vekiline 16.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekilinin davacı … vekili açıklaması ile 22.06.2018 tarihinde 196,00 TL peşin harç, davacı … vekili açıklaması ile 35,90 TL başvurma harcı yatırmış olduğu; ancak dosya kapsamında süre tutum veya istinaf dilekçesinin bulunmadığı gibi UYAP sisteminde de kayıtlı olmadığı, UYAP sisteminde davacılar vekilinin 04.10.2018 tarihli ek istinaf beyanları açıklamalı dilekçesinin bulunduğu; buna göre karar tebliğinden sonra süresinde istinaf talebini içeri dilekçe sunulmadığı görülmüştür. Dava, davacıların işyerinde kaçak su kullanıldığından bahisle davalı tarafından tutulan tutanak neticesinde tahakkuk eden bedel nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve aboneliğin açılması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacıların fırın olarak işlettikleri işyerinde abonesiz sayaçlı su kullanımı olduğu gerekçesiyle sayaç numarasının ve markasının belirtilerek … aleyhine tutanak düzenlendiği, sayacın kuruma alındığı, 11.440,31 TL ceza tahakkuku yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemesince yapılan yargılamada bilirkişi tarafından eski sayaca ait abone föylerinin incelenmesi yerinde inceleme yetkisi talep edildiği ve talimat mahkemesince HMK’nın 278/4 maddesi uyarınca bilirkişiye yerinde inceleme yetkisinin verildiği görülmüştür. Bilirkişi raporunun incelenmesinde; … abone nolu … sözleşme nolu … adına kayıtlı … numaralı sayacın fırının üst katında bulunduğu, üst kattan alt kata döşeme delinerek tesisat çekildiği, alt katta kullanılan suyun üst kattaki sayaçtan kullanıldığı, davaya konu alt kattaki sökülen sayaç ile ilgili hatların kör tapa ile kapatıldığının tespit edildiği, dava konusu borcun alt kattaki sökülen eski sayaç ve aboneliğe ait olduğu , İSU kayıtlarına göre …’ın ilk abonelik tarihi 01/01/1990 olduğu, bu tarihlerde kayıtların elle tutulması sebebiyle sayaç numarasının daha sonraki tarihlerde bilgisayara yanlış girilmiş olacağı kanaatine varıldığı, sayaç numarasındaki iki sayının farklı olması hususu haricinde sayacın imalat tarihi 1989, eski bir sayaç olması, sayaç numarasını okuyabilmek için temizleme işlemi yapılmış olması, sayacın işaretinin abone föyü ile tutarlı bir değer olan 1021 m3’te olması hususlarının dikkati çektiğini, bu nedenle … olan sayaç numarasının bilgisayar kayıtlarına … olarak yanlış geçirildiği kanaatinin oluştuğu, … tarafından 2005/08 döneminde bu sayacın 1001 m3 luk su kullanımının ödendiği İSU’daki kayıtlardan görüldüğünü, sayaç üzerindeki en son işaretin 1021 m3 olduğunu, aradaki 20 m3 luk su kullanımının ne zaman olduğu hakkında herhangi bir belgeye ulaşılamadığı, 20 m3 luk su kullanımının 2005 yılından tutanak tarihi olan 17/09/2014 tarihine kadar kimin tarafından kullanıldığının belgelerden anlaşılamadığını, dava tarihi itibarı olan 18/02/2015 tarihi itibarı ile 20 m3 suyun bedelinin 160,2 TL hesaplandığı anlaşılmaktadır. Buna göre; bilirkişiye verilen yetki gereğince İSU’daki kayıtların incelenmesi sonucu tutanağa konu sayaç üzerindeki eski kullanıma ait ödeme belgelerinin incelendiği ve birer suretinin dosya içine alındığı, dava konusu tutanağa ait ödenmeye su miktarının tespit edildiği anlaşılmakla davalının bu yöndeki istinaf itirazları yerinde değildir. Davacı yönünden ise; her ne kadar davacı tarafça istinaf süresi içinde harç yatırılmış ise de sunulan makbuzlarda istinaf harcı olduğu belirtilmediği gibi süresi içinde verilen istinaf dilekçesi bulunmadığından davacının istinaf talebinin katılma yoluyla dahi süresinde olmadığından, HMK 346. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurulsunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, davacının istinaf talebinin süresinde olmadığı nedeniyle HMK 346. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin süresinde olmadığından HMK 346 md. uyarınca reddine, 2- Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 reddine, Davacıdan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalıdan alınması gereken 770,54 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 192,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 577,90 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/10/2020