Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2405 E. 2018/1430 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2325
KARAR NO : 2018/1479
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2018
NUMARASI : 2017/1121 E – 2018/438 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, dava dışı … Finans Kurumu AŞ’nin, davacıya olan borcunun, alacağın temliki ile davalı şirkete devredildiği, alacağın bir kısmı ödendiği halde bakiyesinin ödenmediği iddiası ile açılan, itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi, temlike konu alacağın Adi Ortaklıktan kaynaklandığı iddiası ile görevsizlik kararı vererek dosyayı dairemize göndermiştir.
Oysa, temlike konu alacak, davacı ile dava dışı … Finans Kurumu arasındaki faizsiz bankacılık esasına dayalı, davacı adına açılan fon hesabının işletilmesi sonucu, bankacılık faaliyetindeki gibi, fon hesabı sahibine karşılık verilmesi temeline dayanan ilişkide ödenmeyen fon hesabındaki paranın iadesine dayanmaktadır. Bu finans kurumu 1983 yılında çıkartılan kararname ile yasal olarak faaliyetine başlamıştır.
Bu tür, İslami bankacılık, faizsiz bankacılık vs. isimler altında faaliyetini sürdüren finans kuruluşlarının, anonim ortaklık gibi faaliyet gösterecekleri öngörülmüş, ardından Bankalar Kanunu’na benzer düzenlemeye tabi tutulmuştur. 2005 yılındaki kanun değişikliği ile de katılım bankacılığı olarak adlandırılmışlardır. Ülkemizde ise, temeli faizsizlik esasına dayalı bu fon esaslı kuruluşlarından biri de … Finans Kuruluşudur. Fon toplarken faiz yerine, kar ve zararı katılım esasına göre toplar, İslami esaslara göre ekonomik faaliyetlere finans sağlar, tıpkı bankaların faiz ödemesi gibi burada da kârı müşteriyle paylaşır. Yani doğrudan borç vermek yerine fon kullandırır, karşılığını katılım hesabındaki katılımcılara paylaştırır. Bu finans kurumları, 2012 yılında ise Finansal Kiralama Factoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nu kapsamına alınmış, dava dışı… Finans Kurumu faaliyetlerinin ise BDDK kararı ile faaliyetleri durdurulmuş, tasfiye sürecine girmiştir. Uyuşmazlık konusu alacak BDDK nezdinde faaliyetin sürdüğü dönemdeki fona katılım bedeline dayanmaktadır.
Yukarıda izah edildiği üzere, TBK’da düzenlenen Adi Ortaklık ilişkisi değildir, temlike konu alacak ilişkisidir.
İşbölümü ortak hükümlerde, temlik ve borç nakli hakkında, temel ilişkide görevli dairenin istinaf incelemesi yapacağı düzenlenmiştir.
Bu konuda, yıllardır, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi ve 19. Hukuk Dairesi’nin, bu tür uyuşmazlıkların istinaf incelemesini yaptığı, emsal, en yeni 2017/1069 E, 2018/5194 K., 2016/17275 E, 2018/1741 K. sayılı vb. ilamları ile sabittir. Keza temlik alacağı nitelemesiyle Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin de temyiz incelemesi yaptığına dair pek çok karar da mevcuttur. Merci tayinine bakan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin ise 2018/3018-4835, 2017/5829 E – 3576 K. sayılı ilamlarında da TTK 4/1-f maddesi uyarınca, temel finans kuruluşu işlemleri “bankacılık” işlemi olarak nitelendirilmiş ve ticaret mahkemeleri görevli kılınmıştır.
Örnekleri verilen tüm bu kararların hiç birinde de, bu temlike konu ilişkinin adi ortaklık olduğu belirtilmemiştir. Keza, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin de, bu tür bir uyuşmazlığın, adi ortaklık nitelemesiyle, temyiz incelemesini yaptığına rastlanmamıştır. Zira bu ilişki TTK 4. maddesinde düzenlenen, devlet düzenlemesindeki bankacılık-finans kuruluşu faaliyetine ilişkindir. Esasen gönderen dairenin de eklediği emsaller Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ve 20. Hukuk Dairesine ait kararlardır.
Açıklanan nedenlerle; davanın alacak davası olduğu da gözetilerek, bankacılık-finans faaliyetine ilişkin temlike konu temel ilişkiye dayanıldığından, dairemizin istinaf incelemesinde görevli olmadığı kanaatiyle görevsizliğine, görevli dairenin 14. Hukuk Dairesi olduğuna, ancak, daha önce aynı daire tarafından verilen görevsizlik kararı ile dosya dairemize gönderildiğinden, oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’na gönderilmesine karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince ;
1-İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’nun kararı gereğince istinaf başvurusunu incelemeye Dairemiz görevli bulunmadığından, işbölümü yönünden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, istinaf başvurusunun incelenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Ancak iki daire arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adiye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 01/11/2018