Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/24 E. 2018/218 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/24
KARAR NO : 2018/218
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2016
NUMARASI : 2015/1234 E – 2016/1001 K
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı belediyenin davalı ile 80’den fazla abonelik sözleşmesi bulunduğunu, davacının bu aboneliklerle ilgili ödediği faturalarda 2014-2015 yıllarında kayıp kaçak, iletim, dağıtım, perakende satış bedeli sayaç okuma bedeli olarak haksız ve hukuka aykırı tahsilatlar yapıldığını beyanla şimdilik 5.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, davacı kamu kurumu niteliğinde olan belediye olduğundan tacir olarak kabul edilemeyeceği, davalı şirketler tacir olsa da, taraflardan birinin tacir olması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli bulunmadığı, TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekitiği, bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemeyeceği, yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesinin zorunlu olduğu, taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemeyeceği, taraflar arasındaki uyuşmazlığa göre uygulanması gereken hükümler TTK’da düzenlenmiş olmadığından bu davanın mutlak ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği, davacının iddiası, dava konusu ve sunulan deliller kapsamında uyuşmazlığın, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, HMK 114. maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceğinin açıklandığı, bu nedenlerle, mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle, “Davanın görev yönünden usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde, talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, HMK 331/2. maddesi uyarınca, harç, masraf ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına” karar vermiştir.
Mahkemenin bu kararına karşı davacı vekili tarafından süresinde ve harcı yatırılarak istinaf taleebinde bulunulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde,mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek, görevsizlik kararının kaldırılmasnı talep etmiştir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak belirlenmiştir.
Benzer davalara ilişkin Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/8481 E., 2018/298 K. sayılı 17/01/2018 günlü kararında “Taraflar arasındaki uyuşmazlık elektrik abone sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Abonelik sözleşmesi 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde 6098 sayılı TBK’ya atıfta bulunulmak suretiyle sayılan sözleşmelerden olmadığından, dava mutlak ticari dava niteliği taşımamaktadır. Davalı şirket tacir olmakla beraber, davacı belediyenin tacir sıfatı bulunmamaktadır. Bu nedenle, davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili nispi ticari dava olarak nitelendirilmesi de mümkün değildir.
Hal böyle olunca mahkemece, mutlak ve nispi ticari dava niteliği taşımayan işbu davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözardı edilerek Ticaret Mahkemesi sıfatı ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır” demiştir.
Somut davada davacı Beşiktaş Belediyesi elektrik abone sözleşmesinden kaynaklı haksız tahsil edildiğini ileri sürdüğü kayıp kaçak vs bedellerin davalıdan istirdadını talep etmiştir. Davalı şirket tacir ise de, davacı Belediye tacir olmadığından TTK 4. maddesine göre dava, mutlak ticari dava niteliği de taşımadığından, bu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, mahkemenin görevsizlik kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.
Bu nedenlerle davacının istinaf talebi yerinde bulunmadığından, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/02/2018