Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2299 E. 2020/1683 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2299
KARAR NO: 2020/1683
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2018
NUMARASI: 2017/31 E – 2018/106 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ,davacı aleyhine İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile toplam 8 adet ödenmeyen gecikmiş enerji bedeli için icra takibine girişildiğini, takibine konu faturalara ait dönem için herhangi bir abonelik müracaatı olmadığı gibi, fiili kullanımı da bulunmadığını, sayacın bağlı bulunduğu iş yerinde davacı tarafından 06.05.2005 tarihinde abonelik başlatıldığını ve akabinde 1 ay sonra 25.06.2005 tarihinde ticareti terk etmesi nedeniyle iş yerini kapattığını, sonrasında bu işyerini kiralayan … ve kardeşi … tarafından elektrik tüketimi yapıldığını, …ın 2009/51047 nolu resmi tutanağı ile ilgililere sayaç temin etmesi için 3 gün süre verildiğini, işbu tutanakta … tarafından 6 aydır bu işyerinde kiracı olduğunun beyan edildiğini, akabinde de … tarafından 15.10.2009 tarih … tutanak ile davacı adına kayıtlı ancak fili ve hukuki olarak sayacın bağlı olduğu işyerinde kiracı olan … ve … kardeşler tarafından kullanılan sayacın yakıldığı ve ölçü mühürleri erimiş sayaç içinde S-T uçlarının kesilmiş olduğunu, bu nedenle sayacın okunamadığını ve kaçak kullanım yapıldığının tespit edildiğini, davacı adına kayıtlı görünen sayıcın ilk borç okuma tarihi olan 03.10.2009 tarihinden önce davacıya ait herhangi bir borç tespitinin söz konusu olmadığını, kaçak tutanağından sonra sayaç söküldüğü ve davacının bu adreste bulunmadığı tespit edildiği halde, davacı adına 03.10.2009 tarihinden sonra tekrar abonelik başlatılıp, icra konusu elektrik faturalarının davacı adına tahakkukuna sebebiyet verildiğini, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/888 esas sayılı dosyasından kaçak elektrik borcu için menfi tespit davası açılmış olup, 02.09.2016 tarihli bilirkişi raporunun da davacı lehine olduğunu, davacının kaçak ve usulsüz elektrik kullanmadığını beyanla aleyhine yapılan takipten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirketin … numaralı abonesi olarak hizmet aldığını ve söz konusu aboneliğini sonlandırmaya yönelik herhangi bir başvuruda bulunmadığını, bu hizmete karşılık tahakkuk ettirilen faturaların ödenmediğini, dava konusu tahakkuklarda hukuka aykırılık bulunmadığını, abonelik sözleşmesinin sonlandırılmamamış olmasının davacının kusuru olup, kaçak tespit tutanaklarının Yargıtay’ın yerleşik içtihadı uyarınca aksi sabit olmadıkça geçerli olduğunu, davacının iddialarının hukuki mesnetten yoksun ve Elektrik Piyasası Mevzuaatı hükümlerine aykırı olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, davacının işyerini terkinde resmi olarak aboneliğini sonlandırmaya yönelik başvuruda bulunmadığı belli ise de, davacının işyerini terk ettiği ve bundan sonra işyerinde aynı abonelikle … ve …’ın faaliyet gösterdiği ve bu hususun …’ nin 3.10.2009 tarih ve 2009/51047 nolu resmi tutanağı ile sabit ve davalı kurumun malumunda olduğu ,dolayısıyla davalının bu tespitten sonra davacının aboneliğini sonlandırmadığından bahisle sonuçlarına katlanmak zorunda olduğu savunsının haklı görülemeyeceği, davacının mevcut işyeri ve aboneliği olmadığı hususunun ceza dava dosyasıyla da sabit olduğu,hukuk hakiminin ceza mahkemesinde tespit edilen olayın oluş şekliyle bağlı olduğundan ve ceza davası sırasında işyerinin sanık tarafından kullanılmadığının açıkça belirlenmesine göre, bu hususun mahkeme açısından bağlayıcı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına münhasıran borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle,mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini,bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini,yapılan tahakkukların doğru olduğunu ileri sürerek ,kararın kaldırılması istenmiştir. İstinaf sebepleriyle sınırlı inceleme sonucunda ;mahkemece, her ne kadar davacı aboneliğini usulüne uygun şekilde sonlandırılmamış ise de ,davacının kaçak elektrik kullanmadığı ,ceza yargılamasında beraat ettiği ,beraat kararının bu yönden bağlayıcı olduğu gerekçesiyle ,davanın kabulüne karar verilmiş ise de, aboneliği devam eden davacının ,kaçak kullanım durumunda da fiili kullanıcı ile birlikte müteselsil sorumluluğu bulunduğundan,fiili kullanıcının veya abonenin fiilen kaçak kullanımı halinde ceza mahkemesince verilen beraat kararları ancak bağlayıcı olabilecektir.Davalının kaçak kullanımdan sorumluluğu abone olması sebebiyle müteselsil sorumluluğundan kaynaklandığından, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece, yargılamada bilirkişi raporu alınmış ise de, bilirkişi tarafından davacının açtığı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/888 esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporundan alıntı yapılarak sonuca gidilmiştir. Bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre; davacının kullanım döneminde 8 kwh gücün, sonraki kullanım döneminde 25 kwh olduğu görülmektedir. .Güç arttırımının ne zaman, ne şekilde yapıldığının da hesaplamada etkisi olacağından, davalı taraftan sorulup tesbiti ve bu husustaki belgelerin celbi ile ,elektrik mühendislerinden oluşturulacak 3. kişilik heyetten itirazları da karşılar şekilde rapor alınması gereklidir. Bu sebeplerle ,davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/12/2020