Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2259 E. 2018/1886 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2259
KARAR NO : 2018/1886
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2018
NUMARASI : 2016/1004 E – 2018/187 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 25/12/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; fazlaya ilişkin her türlü talep hakları saklı kalmak kaydıyla Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 20. ve 21. maddesi kapsamında inşaası tamamlanan 4663 nolu trafo merkezinin inşa ve devreye alım maliyetlerinin iş bu dava HMK 109. maddesi çerçevesinde kısmi dava olarak ikame edildiğinden bu aşamada 1.000,00 TL’sinin muaccaliyet tarihi olan geçici kabul tarihinden itibaren işleyecek özel bankalarca uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya nakden ve defaaten ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taleplerin zaman aşımına uğradığını, husumetin müvekkiline yöneltilmesinin doğru olmadığını, … ile imzalanan İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi hükümleri gereğince dağıtım tesislerinin mülkiyetinin …’a ait olduğunu, eldeki davada talep edilen alacak kalemlerinden bir kısmının bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkartılacağı bu nedenle objektif olarak belirlenememe halinin mevcut olduğu iddiasının hukuka aykırı olduğunu, dilekçede açıklanan mevzuat hükümleri doğrultusunda davacı tarafın yapmış olduğu tesislerden müvekkili tarafından devir alınacak tesislerin davacının dilekçesinde iddia ettiği gibi tamamı olmadığını, onaylı projesinden yalnızca müvekkiline devir edilecek kısımlar üzerinden inceleme ve keşif yapılarak bedel çıkartılması ve EPDK tarafından yayımlanan metodoloji ve hesap yönetimine göre devir alınacak tesislerin bedelinin belirlenmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; “davanın kabulü ile 1.000,00 TL’nin 15/10/2014 tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına” karar verilmesi gerekmiştir.
Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018/2412 E-2018/2315 K.) Davalı tarafça istinafa konu edilen miktar 1.000,00 TL olup, karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı altındadır.
Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı 3.560,00 TL’ye yükselmiştir.
Bu sebeple somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça istinaf edilen karar ve aleyhine açılan davanın değeri 1.000,00 TL olup, karar tarihinde davalı yönünden miktar itibarıyla verilen karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK’nın 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, istinaf dilekçelerinin HMK’nın 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf dilekçesinin, HMK 341 ve 346. maddelerine göre kararın kesin olması sebebiyle, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/12/2018