Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2248 E. 2020/1701 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2248
KARAR NO : 2020/1701
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2018
NUMARASI : 2017/1041 E – 2018/430 K
DAVANIN KONUSU:Abone Sözleşmesi
KARAR TARİHİ: 01/12/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından işyeri elektrik abonesi sözleşmesi kapsamında müvekkili aleyhine Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında 9.648,06-TL’lik elektrik fatura borcunun tahsili amacı ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz şekilde tebliğ edilmesin nedeni ile itiraz edilemediğini, takip konusu faturaların 21/11/2005 tarihli son ödeme tarihli, 14/03/2006 tarihli olduğunu, davalının 08/07/2015 tarihinde işyerini kiralayarak abonelik sözleşmesi imzaladığını, 06/10/2005 işyerinin dava dışı kişiye devrederek aboneliği sonlandırdığını, dava konusu faturaların zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takip dosyası nedeni ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davalının abonelik sözleşmesi kapsamında ticari işletmesinde elektrik enerjisi kullandığını, takip konusu faturaların ödenmemesi üzerine aleyhine ilamsız takip başlatıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkeme tarafından; Davacı tarafından takip konusu her iki fatura 07/11/2016 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra takip konusu edilmiş olup, takip tarihi itibari ile faturadan kaynaklı alacağın zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla mahkememizce davanın kabulüne, davacının takip ve faturalar nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, takibin kötü niyetli olmadığı anlaşılmakla kötü niyet tazminat talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”-Davacının davasının kabulü ile; Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazında takip konusu borç nedeni ile davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,-Davacının kötü niyet tazminat talebinin takibin kötü niyetli olduğu kanıtlanmadığından reddine” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkeme tarafından 07/11/2016 tarihinde zamanaşımı geçtiği gerekçesi ile hatalı karar verildiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre akdedilen sözleşmeye göre, EPDK genel hükümlerine göre elektrik Tarifeleri Yönetmeliği’ nin 50. maddesi :“Madde 50 : a- Abonenin kullanım yerine bırakılan veya posta ile gönderilen faturanın veya bildirimin, üzerinde yazılı son ödeme tarihine kadar ödenmesi esastır. Diğer taraftan Tebligatın nasıl yapılacağı da aynı sözleşmenin 5. maddesi e fıkrası ise ‘’Müşterinin kullanım yeri adresine gönderilen fatura veya bildirim müşteriye tebliğ edilmiş sayılır’’ denildiği, davacılara tebliğ edilen ve kesinleşen bu alacaklarda haklı olduğu belirtilerek Mahkeme kararı istinaf edilmiştir.Dava taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden dolayı faturaya dayalı başlatılan takip sonucu İİK 72/3 maddesi uyarınca Menfi Tespit Talebidir.Dosya içindeki Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesi sonucu , davalı tarafından 07/11/2016 tarihinde 21/11/2005 son ödeme tarihli 1.284,40-TL ve 14/03/2006 son ödeme tarihli 1.411,46-TL fatura alacağı ile faiz ve KDV.si toplamı 9.648,06-TL alacağın tahsili amacı ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin 7201 sayılı kanunun 21. maddesi gereğince 04/04/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği tespit edilmiştir.TBK.’nın 146. maddesi gereğince kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabidir. TBK.’nın 146. maddesi gereğince kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Taraflar arasında takip ve davaya konusu faturalar 21/11/2005 son ödeme tarihli ve 14/03/2006 son ödeme tarihli 2 adet fatura nedeniyle takibe başlandığı, son faturanın 14/03/2006 olup TBK 146. madde uyarınca on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 659,05 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 200,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 458,15 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/12/2020