Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2214 E. 2020/1087 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2214
KARAR NO: 2020/1087
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2018
NUMARASI: 2017/1133 E – 2018/316 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacı işirket ile dava dışı … A.Ş. arasında imzalanan hizmet sözleşmesi gereğince ,davacı şirket tarafından dava dışı şirket veya onun taşeronlarına akaryakıt ikmali sırasında bir ödeme yapılmadan, karta tanımlı limitler dahilinde akaryakıt temin edildiğini, sözleşmeye göre bu akaryakıt bedelinin dava dışı firma tarafından kesilecek faturalar karşılığında ödeneceğini, akaryakıt alımında kullanılacak kartların davacı şirket tarafından basılıp dava dışı firmaya verildiğini, her karta belli bir limit tanımlandığını,ancak davalının kart limitlerini aştığını ve toplamda 80.082,30 TL’lik akaryakıt aldığını,bu tutarı öedemediğini,bedelin tahsili yönünden davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibe haksız itiraz edildiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça iddia edilen akaryakıt alışverişinin gerçeğe aykırı olduğunu, herhangi bir şekilde iddia edildiği gibi bir alışveriş yapmadığını, davacının tanık dinletmesine muvafakati olmadığını, ayrıca yetkili icra müdürlüğü ve mahkemelerin Elmadağ/Ankara icra daireleri ve mahkemeleri olduğunu, davanın yetki yönünden reddedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın, dava dışı şirket ile akdedilen sözleşme kapsamında kart kullanan davalıdan limit aşımı nedeniyle akaryakıt bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğunu, somut olayda; akaryakıt dağıtım satımı işinin davacı tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğu ve davacı şirket yönünden ticari iş niteliği arzettiği hususunda tereddüt bulunmadığını, ancak limit aşımına denk gelen akaryakıt mal bedeli alacağının davalı gerçek kişinin ticari işletmesinden kaynaklandığı veya davalının bir ticari işletmesinin bulunduğunun ispatlanamadığı, edeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için tarafların her ikisinin birden tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması zorunlu olduğu ,bedeli talep edilen faturanın davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı gerekçesiyle, “1-Mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği davanın usulden reddine, 2-Kararın kesinleşmesine mütakip talep halinde dosyanın görevli nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde;görevli mahkemenin AsliyeTicaret mahkemesi olduğunu,davalının ticari işletmesi bulunduğunu,davalının limit aşarak aldığı akaryakıtı yine taşıma işinde kullandığını belirterek görevsizlik kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalının vergi kaydı celbedilmiş,2.sınıf tüccar olduğu ve işletme hesabına göre defter tuttuğu bildirilmiştir.Ticaret odasında davalı kaydına rastlanmamıştır. Konuya ilişkin Yargıtay 20.HD.nin 2019/4302 E.2019/5615 K.sayılı ilamında;”Dava, cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağı tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret mahkemeleri görvsizlik kararı vermiştir.Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu kanunda tanzim olunan hususlarla bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.Bir hukukî işlemin veya fiilin TK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir. Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağı tahsili için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında, her ne kadar davacı tacir ise de, davalının gerçek kişi olduğu ve tacir olmadığı ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, takibinin cari hesap extresine dayalı ilamsız takip olmasına göre uyuşmazlığın, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin Yargı yeri olarak belirlenmesine ” karar verildiği görülmüştür. Somut davada , davalı hernekadar 2.sınınf tüccar ve işletme hesabına esas ticari defter tutarak vergi mükelellefi isede,davanın özü davacı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşme gereği dava dışı şirket ve taşeronlarına limit dahilinde kartla verilecek akaryakıtın ,yine dava dışı şirket taşeronu davalı tarafça limit aşılarak kendi aracında kullanıldığı ve bedelinin ödenmediği iddiasına dayanıldığından,davacı ile davalı arasında bu durumda limit aşımına konu akaryakıt bedeli yönünden bir ticari ilişki olmadığı gibi ,ayrıca uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle olduğu da düşünülemez. Bu itibarla davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olmadığından, mahkemenin görevsizlik kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Davacının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereği reddine, Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/10/2020