Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2082 E. 2018/1062 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1646
KARAR NO : 2018/1302
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/321 E
DAVANIN KONUSU : Alacak ( Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11/10/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketteki ortaklığından ayrıldıktan sonra, şirkette emek ve mesaisine devam ettiğini, ortaklıktan ayrıldığı esnada, müvekkiline bir ödeme yapılmadığını, nitekim şirkette fiilen ortaklığının devam ettiğini, dava dışı şirketin yapılandırılma işinde davalı şirketle birlikte çalıştıklarını, bilgi birikimini ortaya koyarak, emek ve mesai harcadığını, devam eden süreçte, davalı şirket ile kurmuş oldukları adi ortaklık bünyesinde faaliyetlerine devam ederken, dava dışı şirketin yapılanmasında birlikte çalıştıklarını, davalı şirketin payına düşen parayı vermediğini, bunun üzerine ihtar gönderildiğini, bu şekilde davacının vermiş olduğu hizmete karşılık payına düşen ödemenin, kendisine verilmesini talep ettiğini bildirmek suretiyle işbu davanın birleşmesi talep edilen İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1205 E sayılı dava dosyasına konu edilen dava dışı … Metal A.Ş uhdesinde bulunan 285.000 USD adi ortaklık kazancının, mahkemece açılacak hesaba yatırılması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı ile arasındaki adi ortaklığın tespitini, tespit edilen ortaklığın feshini ve adi ortaklığın tasfiyesini, tasfiyeye konu ortaklık malvarlığı değerinden müvekkilinin yarı hissesine düşecek payın fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz olan alacak değeri şimdilik 100.000,00 TL’nin ticari temerrüt faiziyle birlikte tasfiye sonucu ortaklık kar payı olarak ödenmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, 05.04.2018 tarihli ara kararı ile; davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ara karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinafa başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin red kararının gerekçesiz olduğunu, somut olaya ilişkin herhangi bir spesifik değerlendirme yapılmadığını, hangi gerekçeyle reddedildiğinin belirtilmediğini, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının doğru ve yasal olmadığını, tedbir kararı verilmemesi nedeniyle, adi ortaklığın diğer ortağı olan davalı şirketin bu tutarı haksız bir şekilde şirket elinde çıkartarak, adi ortaklığın tasfiyesini sonuçsuz bırakabileceğini bildirmek suretiyle karar kaldırılarak, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki adi ortaklığın tespit, feshi ve tasfiyesi ile adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
HMK 389.maddesinin 1. fıkrasında “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle büyük sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği” belirtilmiştir.
HMK 389. madde 1.fıkrası hükümleri çerçevesinde, ihtiyati tedbir ancak uyuşmazlık konusu hakkında istenip uygulanabilir. İşbu davada tedbire konu edilen para, davalı …tarafından, dava dışı … Metal Şirketi aleyhine açılan, icra takibine vaki itirazın iptali davasının konusu olan paradır. Diğer deyişle, dava dışı … Metal Şirketi uhdesinde bulunan ve esasen …ye ait olup, ödenmediği için bu iki şirket arasında ayrı bir dava konusu olan paradır. Davacı, 3. kişi konumundaki, dava dışı … Metal Şirketi’ndeki bu para üzerine tedbir talep etmektedir.
Oysa, ihtiyati tedbir, HMK 369 vd. maddeleri uyarınca uyuşmazlık konusu üzerine konulabileceği gibi, tedbir konusu para, dava dışı şirkette bulunan, ancak dava dışı şirketin davalıya ödemediği iddiasına dayalı bir bedel olmakla, halen, davalı şirket değil, 3. kişi elinde bulunan ve nizası çözümlenmemiş bir para olduğundan, “dava dışı şirket tarafından tedbiren, bir kamu bankasına yatırılmasını” temin edecek şekilde tedbir talebi niteliği itibarıyla yasaya uygun görülmemiştir.
Bu nedenle mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesine göre reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına ve istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/10/2018