Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2059 E. 2020/1468 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2059
KARAR NO: 2020/1468
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/05/2018
NUMARASI: 2017/531 E – 2018/385 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı İSU Genel Müdürlüğünün … nolu abonesi olduğunu, daha önceleri şirkete su ve kanalizasyon hizmetlerinin … tarafından verildiğini, sonra hizmeti alan İSU Genel Müdürlüğünün Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesine 2006/334 E. Sayılı davayı açtığını, mahkemece 740 TL asıl alacak, 894 TL gecikme faizi ve 88,26 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 3.043 TL alacak tutarının belirlendiğini, kararın kesinleştiğini, müvekkil tarafından ilamda belirlenen tutarın 27/07/2011 tarihinde ödediğini, … nolu aboneliğe ait geçmiş dönem için borç bulunmadığını, buna karşın İSU Genel Müdürlüğünün 05.10.2014 tarihli yazısı ile aboneliğinden kaynaklanan vadesi geçmiş 14.464,55 TL asıl alacak, 19.858,09 TL gecikme olmak üzere toplam 34.322,64 TL borç olduğunu bildirdiğini, bu nedenle davalıya 34.322,64 TL borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2560 sayılı … Yasası ve İSU Tarifeler Yönetmeliği hükümlerinden bahisle davacının ödediğini ileri sürdüğü 3.043 TL bedelin Gebze 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/334 E. Sayılı dosyası ile ilgili olduğunu, davalı şirketin bulunduğu mahallenin 23/07/2004 tarihinde İSU’nun hizmet alanına dahil edildiğini, 19/03/2006 tarihinde yapılan tespitte davacının haricen temin edilen suyu kullandığını, atık sularının evsel nitelikte olduğunu, bu tespite dayalı olarak davacı şirkete abonelik sözleşmesi imzalanması için 19/04/2007 tarih ve 2151 sayılı yazının gönderildiği halde, sözleşme yapmak için başvurmadığını, bunun üzerine resen 02/08/2007 tarihli fatura düzenlenerek gönderildiğini, davacı şirketin 09/08/2007 tarihli dilekçe ile itiraz ettiğini, müvekkili İSU’nun bu itirazı yerinde görmediğinden herhangi bir muarazanın bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. 21/10/20162015/509E- 2016/799 K Davacının davasının kısmen kabulü ile;davacının davalıya 20.479,06 TL borçlu olmadığının tespitine,fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karar karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemizce yapılan inceleme sonunda,19/06/2017 tarih ve 2017/364 E- 2017/558 K sayılı kararla dava konusunda uzman iki jeoloji mühendisi ve tarifeler alanında uzman hesap bilirkişisinden oluşmak üzere üç kişiden oluşacak bilirkişi heyeti seçilerek, belge ve kayıtlar ile kurumun elemanlarınca düzenlenen tutanaklar üzerinden İSU Tarifeler Yönetmeliği esas alınarak, rapor alınmasının sağlanması ve böylece hesaplama hususunda İstinaf ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu nitelikte bilirkişi ve rapor delili toplanıp karar yerinde değerlendirilmeden eksik araştırma ve soruşturma sonucu bahsedilen tarifeler esas alınarak hiç değerlendirme yapılmayan yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle HMK’ nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince dosya yeniden esasa kayıtla talimat yoluyla üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmış ve “muarazaya esas abone sicil kartındaki 05/06/2014 tarihi arasında tarifeler yönetmeliğinin 48. maddesi uyarınca belirlenen ve hasaplaması yapılan gecikme faizi tutarının 2.091,71 TL, bu faizin KDV’ sinin de 167,34 TL olmak üzere toplam 2.259,05 TL olduğu, bilirkişi heyet raporuna göre davacının KDV dahil davalıyı 1.391,36TL asıl, 2.259,05TL gecikme faizi borcunun olduğu, mahkemenin kaldırılan ilk hükmünde davacının davalıya 13.843,58 TL borçlu olduğu; buna karşılık 20.479,06TL borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, bu ilk hükme karşı davacının istinaf yoluna başvurmadığı, davalının istinaf yoluna başvurduğu, bilirkişi heyetinin hesapladığı tutarın ise ilk hükümde davacının borçlu olduğu belirlenen tutarların çok altında olduğu, istinaf yoluna başvuran davalı lehine hükümde tesis edilen tutarların usulü müktesep hak teşkil ettiği, bu sebeple davalı lehine olan ilk hüküm gibi hüküm kurulması gerektiği” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 20.479,06 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişilerin İSU Tarifeler Yönetmeliğine uygun hesaplama yapmadıklarını, ortalama tüketim hesabı yaptıklarını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Uyuşmazlık, tahakkuk ettirilen su borcu nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; davanın 30.06.2004 ile 31.07.2007 tarihleri arası dönem üzerinden tahakkuk ettirilen faturalara dayandığı, Kocaeli ilinde Büyükşehir Belediyesi kurulduktan sonra, abone ve davacı şirket ile ilgili bilgilerin devir edildiği, 19.03.2005 tarihinde, davalı kurum tarafından davacının fabrikasında kullanılmak üzere bir adet su kuyusu bulunduğunun tespit edildiği, davacının fabrika personeli …’e davalı İSU’ ya abone olması konusunda bilgi verildiği tespit edilerek, tutanak düzenlendiği, 18.03.2005 tarihinde gönderilen ihtarname ile atık su abonelik sözleşmesi yapması gerektiğine dair yazı gönderildiği, 25.04.2007 tarihinde de aynı bildiriyi içerir yazı gönderildiği, sonucunda davacının gecikmeli olarak kuruma başvurduğu ve 8.8.2007 tarihinde taraflar arasında atık su aboneliği sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Abone işlerince, sayacın çalıştığının tespit edildiği, davacının Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesince belirlenen ve kesinleşen 3.043,00.TL ‘ yi 27.07.2011 tarihinde ödediği, ancak davacının tahakkuk ettirilen temmuz 2004-Temmuz- 2007 tarihleri arasında 1.08.2007 tarihinde tahakkuk ettirilen 14.098,55.TL atık su bedeline dayalı borcunu ödemediği, davalı kurumun 27.05.2011 tarihli tahakkuk ettirdiği faturada, 13.054,21.TL( Kirli S u Uzaklaştırma Bedeli) 13.054,21.TL artı KDV 1.044,34.TL, gecikme cezası 13.563,71.TL olmak üzere 27.662,26.TL bedeli olmak üzere fatura düzenlendiği, 14.03.2011 tarihinde davacıya gönderilen yazı ile; 27.122,23.TL borcun 2010 tarihinden önce, tahakkuk ettirildiği, 6111 Sayılı Kanun Hükümlerinden yararlanma sonucu, faizlerin silineceği, dönemler itibariyle TEFE/ÜFE oranları yeniden hesaplanarak, üç taksitle ödeme imkanı tanınacağının bildirildiği, davacının ödeme yapmadığı, 05.06.2014 tarihli yazı ile borcun, gecikme faizi ile birlikte, 34,322,6.TL olduğunun, ödenmediği takdirde takibe geçileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Dairemiz kararından sonra talimat yoluyla alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın İSU tarifeler yönetmeliğine göre yapıldığı ve bilirkişi raporuyla 05/06/2014 tarihli abone sicil kartında yer alan 14.098,55 TL asıl alacağın aylık 30 tonluk tüketim tutarı üzerinden karşılığının KDV dahil 1.391,36 TL olarak hesaplandığı; belirtilen asıl alacağın vade tarihi olan 16/08/2007 ile muarazaya esas abone sicil kartındaki 05/06/2014 tarihi arasında tarifeler yönetmeliğinin 48. maddesi uyarınca belirlenen ve hasaplaması yapılan gecikme faizi tutarının 2.091,71 TL, bu faizin KDV’ sinin de 167,34 TL olmak üzere toplam 2.259,05 TL olduğu anlaşılmakla davalının istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Mahkemece davacının verilen ilk kararı istinaf etmediği nazara alınarak usulü kazanılmış hak kuralı nedeniyle verdiği karar usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.398,92 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.162,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 236,42 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/11/2020