Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/203 E. 2019/899 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/203
KARAR NO : 2019/899
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2017
NUMARASI : 2016/1527 E – 2017/730 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 24/05/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıdan hizmet fatura bedeli alacağı bulunduğunu, ödenmeyen bu alacağın tahsili için davalı hakkında Gebze ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini beyanla, itirazın iptaline ve % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkili şirkete gönderdiği ve takip konusu olan …. numaralı, 10.570,00 TL bedelli, 22/03/2012 ödeme tarihli fatura içeriğini kabul etmeyerek noter aracılığı ile iade ettiğini, fatura içerisinde talep edilen cayma bedelinin de davalı tarafça kabul edilmediğini, fatura dönemi içerisinde davacı şirketle olan sözleşmenin feshedildiğini, davalının fatura içeriğinde belirtilen Taahhüt Cayma Bedeli adı altında ve sözleşmenin feshinden ötürü sabit ücret borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur.Görevsizlik kararı ile dosyanın yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği görülmüştür.Mahkemece 3 bilirkişi raporu aldırılmış ise de, bunlardan 08.01.2016 tarihli hukukçu ve muhasebeci bilirkişi raporunda; davacı tarafını ticari defterlerine göre davalıdan, ihtilaf konusu yapılan 22/03/2012 son ödeme tarihli fatura haricinde alacağı bulunmadığı, davalının fatura muhteviyatına yasal süresi içinde yapmış olduğu itiraz nedeniyle faturanın kesinleşmediği, anılan nedenle fatura muhteviyatı hizmetin sözleşme çerçevesinde irdelenmesinin uygun olacağı, faturanın ilgili olduğu 2012 yılı şubat ayında, taraflar arasında yazılı şekilde düzenlenmiş olan sözleşmenin çöktüğüne ve fatura muhteviyatı hizmetin alınmadığına ilişkin veri görülmediğinden davalının faturada hizmet bedeli olarak gösterilen miktarlara yönelik itirazının yerinde olmadığı, taraflar arasında yazılı şekilde düzenlenmiş olan sözleşme, sözleşmenin haksız feshi durumunda talep edilebilecek indirim tutarı toplamı ve cihaz bedelinin tespiti için, davacının bu talebine dayanak teşkil edecek bilgi ve belgelerin dosyada görülmediği, anılan nedenle cezai şart talebi yönünden hesaplama yapılmadığı, mevcut haliyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 2.209,10 TL asıl alacak bakiyesi tespit edildiğinden, akdi faiz oranına göre faturanın son ödeme tarihinden takip tarihine kadar olan süre için 184,08 TL faiz talep edebileceği yönünde görüş bildirdiği, mahkemece iş bu raporun dosya kapsamındaki deliller, iddia ve savunmalar ile örtüşmesi ve gerekçesinin hukuki olması sebebiyle bu rapora itibar edildiği belirtilerek;1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, Gebze …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 2.393,18 TL miktar yönünden iptaline ve takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davalı borçlu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan takip konusu asıl alacağın (2.393,18 TL) %20′ si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,3-Davanın red edilen 8.471,62 TL miktarı üzerinden %20 üzerinden tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ilk alınan bilirkişi raporunda davacı alacağının toplam 11.029,18 TL olduğunun belirlenmesine rağmen mahkemece 2.393,18 TL’lık miktar yönünden davanın kabulüne karar verildiğini, bu miktar üzerinden %20 kötüniyet tazminatına hükmedildiğini, davacının mevzuat hükümlerini uyguladığı halde verilen kararla cezalandırıldığını, davanın kabulüne karar verilerek davacı aleyhine olan vekalet ücreti ile yargılama giderinin de kaldırılması için kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın reddi gerektiğini, dava konusu faturanın, davalı tarafça kabul edilmediğini ve noter aracılığı ile iade edildiğini, yine fatura içindeki sözleşmenin feshinden kaynaklı cayma bedelinin de kabul edilmediğini, bilirkişi raporlarında davacının haklılığının ortaya konulduğu delillerin sunulmadığını, davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini ve tahaahhüdü olmamasına rağmen aleyhe kullanım bedeline hükmedilmesi ve fatura düzenlenmesinin hukuken mümkün olmadığını, kısmi kabul kararının da kaldırılması ile hizmet alım faturalarının banka kanalı ile ödendiği açık olduğundan, sözleşmenin feshinden sonra hizmet alımına da devam edilmediğini belirterek, hukuka uygun feshedildiğini ileri sürdükleri sözleşme nedeniyle davacı alacağının oluşmadığından kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede cezai şart konusunun açıkca belirtilmediği görülmektedir. Sadece cihazlara istinaden toplam 6.000 TL+KDV bedeli açıklaması vardır.Hükme dayanak bilirkişi raporunda, uygulanacak faiz oranının ve zamanının sözleşmede belirtildiği, faturanın ilgili olduğu 2012 yılı şubat ayında, taraflar arasında yazılı şekilde düzenlenmiş olan sözleşmenin çöktüğüne ve fatura muhteviyatı hizmetin alınmadığına ilişkin veri görülmediğinden davalının faturada hizmet bedeli olarak gösterilen miktarlara yönelik itirazının yerinde olmadığı, taraflar arasında yazılı şekilde düzenlenmiş sözleşme, sözleşmenin haksız feshi durumunda talep edilebilecek indirim tutarı toplamı ve cihaz bedelinin tespiti için, davacı tarafın bu talebine dayanak teşkil edecek belge ve bilgilerin dosyada görülmediği, anılan nedenle cezai şart talebi yönünden hesaplama yapılmadığı, mevcut haliyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 2.209,10 TL asıl alacak bakiyesi hesap edildiği ve bu tutara akdi faiz oranından, faturanın son ödeme tarihinden takip tarihine kadar olan süre için 184,08 TL faiz talep edebileceği belirlenmekle, davacının bu davada sadece hizmet bedeli talep edebileceği,bu itibarla davacının cayma bedeli vs. bedelleri talep hakkı yönünden alacağının da ispatlanamadığı görülmektedir.6098 sayılı TBK’nun 88 ve 120. maddelerinin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re’sen gözetileceğinin kabulü gerekir. O halde faize ilişkin TBK’nın 88 ve 120. maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesinde; TBK’da “temerrüt faizi” başlıklı 120. maddedeki düzenlemeye göre, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’a göre belirlenecektir. O halde, hesaplanan fatura borcu 2.209,10 TL için 22.03. 2012 son okuma tarihli faturanın takip tarihi olan 18/06/2012 tarihine dek, aylık 2,84 akti faiz oranından yapılan hesaplama sonucu, gecikme faizinin 184,03 TL olduğu anlaşılmıştır.İİK 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince davacı alacaklının kötüniyet tazminatına mahkûm edilebilmesi için, icra takibinde haksız olmasının yanında kötüniyetli olması da gereklidir. Dava konusu olayda, davacının alacaklı olduğunun tespiti yargılamayı gerektirmiş olup, davacının, takipte kötüniyetli olduğu, sırf davalıyı zarara uğratmak kastıyla hareket ettiği kanıtlanamamıştır. Bu durumda reddedilen konu nedeniyle davacı aleyhine, İİK hükümlerine aykırı olan kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde değildir.Buna göre koşulları oluşmadığı halde kararın 3 nolu bendinde davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedildiği ,ayrıca davacının yatırdığı peşin harcın davalıdan tahsiline karar verilmediği görülmekle,karar bu yönüyle usul ve hukuka aykırı olduğu gibi , ayrıca ,davalı yönünden hükmolunan tutar 2.393,18 TL. olduğundan, 06/10/2017 tarihli karardaki hükmedilen tutar açısından istinaf kesinlik sınırı karar tarihi itibarıyla 341. maddede 3.110,00 TL olarak belirlendiğinden, istinaf edilen bu tutar kesinlik sınırı altında kalmaktadır.Bu nedenlerle; davalının istinaf dilekçesinin HMK 352/1-b, 341 ve 346 maddeleri uyarınca,istinaf edilen tutarın kesinlik sınırı altında kalması nedeniyle reddine, davacının istinaf başvurusun ise kısmen kabulü ile davalı yararına hükmedilen kötüniyet tazimanatına ilişkin kararın 3 nolu bendinin karardan çıkartılarak 4.bende davacının yatırdığı peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair kısımların eklenmesi suretiyle karar HMK 353/1b-2.madde gereği düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A- Davalının istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca, istinaf edilen tutar miktar itibarıyla kesinlik sınırı altında kalmakla reddine,B- Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353-1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, Gebze …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 2.393,18 TL miktar yönünden iptaline ve takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davalı borçlu itirazında haksız ve kötüniyetli olduğundan takip konusu asıl alacağın (2.393,18 TL) %20′ si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,3- Alınması gereken 163,47 TL ilam harcından peşin yatan 131,25 TL harcın mahsubu ile 32,22 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,4- Davacının yatırdığı 131,25 TL peşin harcın, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,5-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan gider avansından 553,75 TL tebligat, müzekkere gideri, 900,00TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.453,75TL giderin kabul ve red oranına göre hesap edilen 320,216TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında harcanan gider ile karar kesinleşinceye kadar harcanacak giderin mahsubu ile kalan gider avansının davacıya iadesine, 7-Yargılama sırasında davalı tarafından yapılan 400,00TL bilirkişi giderinin kabul ve red oranına göre hesap edilen 311,89TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihindeki A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.980,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.980,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,Sair istinaf sebeplerinin reddine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak;Davacıdan peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 75,00 TL. istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/05/2019