Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2026 E. 2020/919 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/2026
KARAR NO: 2020/919
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2017
NUMARASI: 2015/280 E – 2017/939 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 23/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının abone olduğu tesisatta davalı tarafça 08/08/2014 tarihinde yapılan inceleme sonrası tesisattaki … marka sayacın sökülerek, köhler marka sayacın takıldığını, eski sayacın laboratuvar incelemesi sonucunda 29.259 kwh eksik tüketim hesabı yapıldığını ve 29/09/2014 tarihli faturada eksik tüketim bedeli olarak 8.248,00 TL ‘7.075,41 TL kullanım bedeli+ 169,99 TL PSH bedeli+243,14 TL iletim bedeli+760 TL dağıtım bedeli) tahakkuk ettirildğini,yaptıkları itirazın reddedilğini, davacının ticari faaliyetlerinde aksama olmaması için 29/09/2014 tarih ve 13.025,20 TL tutarlı faturayı ödediğini, eski ve yeni sayacın kaydetttiği tüketim miktarlarının orantılı olduğunu, davalı şirket tarafından yapılan hesaplamada geriye dönük son bir yılı kapsayan eksik tüketim hesabının EPTHY’nin 14. maddesine uygun olmadığını, ilgili maddeye göre bu sürenin 90 günü geçemeyeceğni belirterek,davacının ödediği 8.248,00 TL tutarındaki eksik tüketim bedelinin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilli cevap dilekçesinde; yapılan eksik tüketim hesabının EPTHY’nin 14. maddesine uygun olarak yapıldığını, davacının ödemelerini ihtirazi kayıt öne sürmeden yaptığını ve ödenen bedelin geri istenemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi tarafından ihtilafsız dönem de dikkate alınmak suretiyle tüketim ekstreleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda ve Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliği kriter de alınmak suretiyle değiştirilen sayaç sebebiyle eksik tüketim kaydının olmadığı, raporun Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre denetime elverişli olduğu, davalı kurumca yapılan ve davacı tarafından ödenen tahakkuk bedelinin haksız olduğu gerekçesiyle;”Davanın kabulü ile ,davaya konu edilen 8.248,00 TL’nin ödeme tarihi olan 20.10.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini,eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini,sayaç üzerinde laboratuvar incelemesi yapıldığını,kilitlenip kayıt yapmadığının belirlendiğini,teknik incelemenin,buna dair tutanak ve raporun aksinin ispat edilmesi gerektiğini,bu konuda emsal Yargıtay kararları olduğunu,ilgili yönetmelik 14.maddeye göre hesaplama yapıldığını,yapılan incelemelerde davacının sayaç değişikliği önceki ve sonraki tüketimlerinde fark belirlendiğini,bilirkişi raporunun hatalı olduğunu,ayrıca davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeden ödeme yaptığını, TBK 78.madde kapsamında ihtirazi kayıt ileri sürülmeden yapılan ödemenin geri istenemeyeceğini,serbest iradeyle davacının ödeme yaptığını ,buna dair yine BAM 3 HDnin 2017/229 E.sayılı emsal kararının da olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. Davalı tarafça davacının ödeme yapmasına rağmen açık bir ihtirazi kaydının olmadığı,ihtirazi kayıtta bulunmadan ödemeyi yaptığı istinaf konusu yapılmıştır. Konuya ilişkin yeni kararlara emsal olarak Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 04/03/2020 tarihli 2020/25 E.2020/1964 K.sayılı ilamında ;Somut olayda davacı taraf; kaçak elektrik kullanımı olmadığı halde, icra takibi yapılacağı, yeni abonelik verilmeyeceği ve elektriğin kesileceği tehdidi altında kaçak tahakkuk bedelini ödemek zorunda kaldığını ileri sürmektedir. 6098 sayılı TBK’nın 39/son maddesine göre; aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz. Tahakkuk yapıldığı tarihteki mevzuat hükümlerine uymayan bir ödeme yapıldığı iddia edildiği taktirde, ödeme sırasında ihtirazi kayıt ileri sürmese dahi ödeyen; zamanaşımı süresi içinde bu bedelin istirdadını talep edilebilir. Buna göre; davacının dava konusu kaçak tahakkuk bedelinin ödemesini yaparken ihtirazi kayıt koymasına gerek yoktur. O halde, bölge adliye mahkemesince; yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davacının haksız olarak ödediğini iddia ettiği kaçak tahakkuk bedelinin iadesini, ihtirazı kayıt ileri sürmemiş olsa bile, zamanaşımı süresi içinde isteyebileceği göz önünde bulundurularak işin esasına girilmeli, davacının kaçak kullanımı olmadığına dair iddiası üzerinde durularak, usulünce araştırma yapıldıktan sonra sonucu dairesinde bir karar verilmelidir.” hususları bozma gerekçesi olarak vurgulanmıştır . Emsal yeni Yargıtay kararları kapsamında davalının ihtirazi kayıtsız ödeme yapıldığı ve ödenen bedelin geri istenemeyeceğine ilişkin istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Somut davada dinlenen tutanak tanığı … duruşmada alınan beyanında ; … firmasında sayaç laboratuvarında bölüm sorumlusu olduğunu,sayaçla ilgili olan tutanağı da incelediğini,sayaçta kullanıcının herhangi bir kötüniyetli olarak müdahalesinin söz konusu olmadığını,sayacın ilgili … firmasına da bildirdikleri bazı imalat hatasının mevcut olduğu,sayacın klemens kapağı kapandığında bazı sayaçların çalışmasının durduğu,bir müddet sonra bazen geri geldiğini, bir sonraki sayaç serilerinde bu hatanın düzeltildiğini,davacının kullandığı sayaçta da hata olduğunu, imalat hatası olduğu, durma tespit edilerek , bu tespitlere ilişkin tutanak düzenlenip yeni sayaç takıldığını bildirmekle,davacı sayacına ait markalı sayaçlarda üretim hatasına rastlandığı belirtilmiştir. Mahkemenin aldığı bilirkişi raporunda ise,davalı elemanlarının şüphesinden başka sayacın laboratuvar incelemesinde somut bir bulgu tespit edilemediği,sayaca değişik elektrik yükleri uygulayarak yapılması gereken testlerin yapılmadığı,sayacın hata yüzdesi oranlarının tespit edilemediğinin sayaç muayene talep ve sonuç formundan anlaşıldığı,yeni sayaç takıldıktan sonraki ilk üç aylık dönem ile eksik tüketim yaptığı belirtilen eski sayacın sökülmeden önceki son üç aylık dönemine ait günlük ortalama tüketim miktarları karşılaştırıldığında bu değerlerin farklı olmadığı ,eksik tüketim hesabı yapılmaması gerektiği belirlendiğinden,hükme dayanak bilirkişi raporunun taraf ,mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun olduğu anlaşılmıştır. Buna göre, ,alınan bilirkişi raporu kapsamında davacının sayaç değişikliği öncesi ve sonrası tüketimlerinde fark oluşmadığı,eksik tüketim bulunmadığı açıklığa kavuştuğundan ,mahkemenin kararının usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek,davalının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine, Alınması gereken 563,42 TL istinaf karar ve ilam harcının, peşin alınan 140,90 TL harçtan mahsubuna, bakiye 422,52 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/09/2020