Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/2008 E. 2020/1520 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/2008
KARAR NO : 2020/1520
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2018
NUMARASI : 2016/1211 E – 2018/378 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/11/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ve müvekkili arasında, … Abonelik Sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin faturadan kaynaklı borcunu süresinde ödememesi üzerine, İstanbul…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe, yetkiye, borcun tamamına, faize ve diğer tüm ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, davalı şirket ile müvekkili arasında imzalanan Sözleşmenin Uyuşmazlıkları Çözüm Yeri başlıklı 7. Maddesi, yetki sözleşmesi niteliğinde olup, işbu madde ile kurumsal aboneler için İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olacağı kararlaştırıldığını, bu nedenle davalının yetki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili tarafından davalı şirkete sağlanan hizmetlerin karşılığı olarak düzenlenen faturalara ilişkin davalı şirket aleyhine girişilen icra takibine yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin defter ve kayıtları doğrultusunda yapılan hesaplamalar uyarınca takibe geçildiğini, müvekkilinin defter kayıtlarında yaptırılacak bilirkişi incelemesi ve bilimum delillerle davalı şirketin takibe haksız yere itiraz ettiğinin görüleceğini, tüm bu nedenlerle, davalının itirazının iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, işbu davada yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile davacı taraf arasında her ne kadar sözleşme imzalanmış olsa da, işbu sözleşmenin bir örneğinin müvekkiline verilmemiş olduğunu, sözleşmeyi kabul etmediklerini, davacı tarafın talep ettiği faiz oranının son derece yüksek olduğunu ve yasal olmadığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşme şartlarının önceden hazırlanmış olması ve standart olması sebebiyle, sözleşme şartlarının müzakere edilmediğinin anlaşılabileceğini, bu sebeplerle haksız ve yersiz davanın usul ve esastan reddini, mahkemenin yetkisizliğini, davalı lehine %20’den az olmamak üzere tazminatını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından; müteakiben Mali Müşavir Bilirkişi Vasıtası ile yapılan inceleme ile; İcra takibine konu 48 hatta ait 4 adet faturanın taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve taahhüt şartlarına uygun olduğu, takibe konu 4 faturanın üzerinde son ödeme tarihinde ödenmeyen faturalardan %4 oranında gecikme faizi alınacağının belirtildiği anlaşılmakla Mali Müşavir Bilirkişi vasıtası ile yapılan hesaplamalar yerinde görülmüş olmakla davacı tarafın davasının kabulü yönünde hüküm tesis edilmiş ve dava tarafça açılan davanın kabulü ile, davalı tarafın İstanbul …. İcra Dairesinin … sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile (20.231.98.TL) nin %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.Davalı istinaf dilekçesinde; davacı şirkete borcunun olmadığını, düzenlenen fatura ve içeriğini kabul etmediğini ,imzalanan sözleşmenin bir örneğinin müvekkile verilmediğini, ve sözleşmeyi kabul etmediğini, raporda faizi ilişkin hükümlerin kabul edilmediğini, faturalarda aylık %4 gecikme faizi uygulanacağına dair hüküm olmasının bu faiz oranını geçerli yapmadığını, sözleşmedeki aykırı hükümlerin yasal düzenleme karşısında geçersiz olduğunu belirterek Mahkeme kararını istinaf etmiştir. Dava abonelik sözleşmesine dayalı telefon faturalarının ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Takibe dayanak İstanbul ….İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesi sonucu 11.03.2016 takip ile değişik tarihli faturalar ile asıl alacak ve ferileri ile toplam 20.231,98 TL için takip başlatılmış, itiraz üzerine itirazın iptali olarak davaya devam edilmiştir. Mahkeme tarafından hükme esas teşkil eden 16/11/2017 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Davalı tarafın istinaf taleplerinin incelenmesi sonucu 06/05/2008 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalandığı ve sözleşmenin sonunda İstanbul Mahkemeleri ile İcra Dairelerini yetkili kıldıkları tespit edilmiştir. Davalı vekili, hem cevap hem de istinaf dilekçesinde bahse konu 48 hattın kendileri tarafından kullanılmadığını beyan etmesine rağmen mahkeme tarafından bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadığı görülmüştür. Yapılacak iş taraflar arasındaki sözleşmenin eki niteliğinde olduğu belirtilen 48 hatta ait her bir hat için imzalanan abonelik sözleşmelerinin davacı şirketten istenerek, hatların davalı şirket tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi, faiz olarak sözleşmedeki maddeler göz önüne alınarak yapılan takibin usulüne uygun olup olmadığı yönünden mahkeme tarafından gerekli araştırmaların yapıldıktan sonra yeniden hüküm kurulması gerektiğinden davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/11/2020