Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1945 E. 2020/1005 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1945
KARAR NO : 2020/1005
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2018
NUMARASI : 2014/957 E – 2018/14 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıdan hizmet faturasına dayalı 47.468,16-TL alacağı olduğunu, icra takibi ihtarını içeren mektubun 25/12/2012 tarihinde borçluya gönderilmesine rağmen ödenmediğinden, davalı hakkında Kocaeli …. İcra Müdürlüğü’nün … dosyası ile yapılan takibe davalının haksı itiraz ettiğini beyanla, itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesin talep ve dava etmiştir. Asıl davada, davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacı şirketin vaatleri ile davalının Nisan 2012 yılından itibaren davacıdan hizmet alımına başladığını, bir önceki operatöre ödenmesi gereken cezai şart ve masrafları karşılığında 83.426,00-TL’nin davacı şirket tarafından davalıya ödendiğini, ancak ödenmesi gereken cezai şartın ikinci kısmı olan 62.850,00-TL’nin fatura edilmesine rağmen davalı şirketçe ödenmediğini, 8.000 – 8.500-TL’yi aşmayacağı vaat edilen faturaların çok daha yüksek geldiğini, davacı tarafından taktırılan sistemin 13 gün çalışmamasından dolayı davacının zarara uğradığını, teslim edilmemesine rağmen 75 adet … cihazının bedelinin de talep edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Birleşen kapatılan 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/342 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı taraftan hizmet faturasına dayalı 13.169,74-TL alacağının bulunduğunu, icra takibi ihtarını içeren mektubun 26/01/2013 tarihinde borçluya gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine Kocaeli … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı tarafın icra takibine ve borca itirazı üzerine takibin durdurulduğunu,beyanla, davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen kapatılan 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/343 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde,davacının davalı taraftan hizmet faturasına dayalı 139.089,29-TL alacağının bulunduğunu, icra takibi ihtarını içeren mektubun 27/05/2013 tarihinde borçluya gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine Kocaeli …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı tarafın icra takibine ve borca itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek,davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen kapatılan 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/344 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde;davacının davalı taraftan hizmet faturasına dayalı 78.978,49-TL alacağının bulunduğunu, icra takibi ihtarını içeren mektubun 26/01/2013 tarihinde borçluya gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine Kocaeli …. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı tarafın icra takibine ve borca itirazı üzerine takibin durdurulduğununu beyanla, davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına , %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davalara ilişkin cevap dilekçeleri ile de davalı tarafça aynı nedenlerle davanın reddi istenilmiştir.Mahkeme her iki heyetten ayrı ayrı alınan bilirkişi raporları ile taraflar arasında mobil telefon hizmetleri kurumsal tip abonelik sözleşmesi aktedildiği ve sonrasında taraflar arasında cihaz ve paket seçeneklerine ilişkin taahhütnameler imzalandığı, her ne kadar davalı tarafça, davacı GSM şirketinin, davalının önceki operatörü olan … ile olan sözleşmenin sonlandırılması nedeniyle tahakkuk ettirilen cezai şartın davacı tarafça ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen cezai şart ikinci kısım tutarının taahhüre aykırı olarak ödenmediği, fatura tutarının %55 oranında azalacağı taahhüt edilmesine rağmen faturaların taahhüt edilen tutarların çok üzerinde geldiği, kendilerine ihtiyaç olmamasına rağmen FCT cihazları aldırılıp çağrı merkezi sisteminin değiştirtildiği, kurulan sistemlerin çalıştırılamadığı, taahhüt edilen … cihazlarının teslim edilmediği nedenleriyle sözleşmenin feshedildiği nedenleriyle davanın haksızlığından bahisle reddi talep edilmiş ise de; davalının, hizmetlerin kötü ifa edildiği, davacının kendi taahhütlerine uymadığı konusundaki iddialarını ispatlar herhangi bir delil sunulamadığı, taraflar tacir olup, TTK 23/c ve TBK 223. Maddesinde belirtilen süreler içerisinde davacının muayene ve gözden geçirme ile süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunma görevlerini yerine getirdiğine dair herhangi bir delil ibraz edemediği, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmiş olduğu, davacı tarafça tahakkuk ettirilen faturaların bir kısmının ifa edilen hizmetten kaynaklı, bir kısmının ise cihaz, paket ve tarife sözleşmelerinin haksız feshi sonucu düzenlenen faturalar olup, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davacı defter ve kayıtlarına göre ,birleşen 342 ve 343 esas sayılı dosyalara ilişkin olarak davacı alacağının talep edilenden az, asıl ve birleşen diğer davada ise talep edilenden daha fazla tutarda davacı alacağı olduğu anlaşıldığından davalının icra takiplerine yaptığı itirazların haksız olduğu anlaşıldığından birleşen 342 ve 343 esas sayılı dosyalara ilişkin davanın kısmen, asıl ve birleşen 344 esas saylı dosyalara ilişkin davanın ise kabulüne, davacı alacağı sözleşme, taahhüt ve davacı kayıtları itibariyle belirlenebilir ve likit olmakla davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; A-Asıl davada davanın kabulü ile; davacı tarafça davalı aleyhine Kocaeli … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının, takip konusu asıl alacak tutarı olan 46.942,22-TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, B-Birleşen kapatılan Kocaeli 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/342 esas sayılı davada; açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafça davalı aleyhine Kocaeli…. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 11.919,07-TL asıl alacak ve 1.002,12-TL işlemiş faiz yönünden devamına, davalının, takip konusu asıl alacak tutarı olan 11.919,07-TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, C-Birleşen kapatılan Kocaeli 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/343 esas sayılı davasında ; açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafça davalı aleyhine Kocaeli … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 126.645,81-TL asıl alacak ve 5.155,33-TL işlemiş faiz yönünden devamına, davalının, takip konusu asıl alacak tutarı olan 126.645,81-TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine,
D-Birleşen kapatılan Kocaeli 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2013/344 esas sayılı davasında ;açılan davanın kabulü ile; davacı tarafça davalı aleyhine Kocaeli …. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının, takip konusu asıl alacak tutarı olan 72.608,67-TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine” karar verilmiştir. Karara karşı asıl ve birleşen davalar yönünden davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı vekili asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf dilekçesinde; mahkemece davalı delillerinin değerlendirilmediğini, ayrıca bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, davalının iş hacimlerinin incelenmediğini, incelenmesi halinde davacının kurduğu sistemin çalışıp çalışmadığının, işlerliğinin ve davacının zarara uğradığının belirlenebileceğini,bu nedenle davacının iş hacminde dalgalanma yaşandığının,sistemin çalışmadığının ihtarname e-mail kayıtlarında görüleceğini, dava dışı … ödenmesi gereken cezai şartın davacı yerine davalı tarafça ödendiğinin aslında sözleşmeye aykırı davrandığını göstergesi olduğunu, bu ödemenin bilirkişi tarafından raporda düşülmediğini,faturaların taahhüt edilenden daha fazla geldiğini,sözleşmenin davalı tarafça haklı olarak feshedildiğini,davalıya satılan ancak teslim edilmeyen 75 adet … cihaz bedellerinin da davalıdan haksız tahsil edilmek istenildiğini,bu cihazların teslim konusunun ispatının gerektiğini,alacakların likit olmadığını ve icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek asıl ve birleşen davalardaki kararların kaldırılmasını istemiştir.Mahkeme heyetten alınan ilk bilirkişi raporuna itiraz üzerine başka bir heyetten yeniden bilirkişi raporu almış,ilk bilirkişi raporunun davacının alacak talebinde haklı olduğu belirtilerek ayrıntılı herbir takip ve dava için alacağa dair hesaplamaları içermekle birlikte, ikinci raporda hukuki değerlendirme yapılarak, davalının ayıplı hizmetle ilgili ayıp ihbarında bulunmadığına dikkat çekilmiştir.Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporları ve özellikle davacının herbir takip ve dosyadaki alacaklarına ilişkin hesaplamayı içerir ilk bilirkişi heyet raporu ve hukuki değerlendirmeyi içerir 2.heyet bilirkişi raporları taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun görülmekle, mahkemenin asıl ve birleşen davalar hakkındaki kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Yeni bir bilirkişi incelemesinin davaya katkısı bulunmamaktadır. Kaldı ki, davalı kendisine verilen ve fatura edilen santralin çalışır durumda olmadığı iddiasında iken, bu cihazların çalışmadığını sadece tanık beyanına dayandırmış, bu konuda mahkemeden herhangibir tespit yaptırmamıştır. Ayrıca davalı 28/06/2016 tarihli dilekçesinde,davacının kurduğu sistemlerin sökülüp başka bir operatöre geçtiğini bildirdiğinden,iddiaya konu arızanın tespitinin bu aşamada davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmıştır.Buna göre davalının asıl ve birleşen davalardaki tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı HMK 353/1b-1.madde gereği reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının asıl ve birleşen davalardaki tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı HMK 353/1b-1.madde gereği reddine,Alınması gereken 18.052,50 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.513,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.539,38 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/10/2020