Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1929
KARAR NO : 2020/1515
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2018
NUMARASI : 2016/1167 E – 2018/156 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Alacak Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/11/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin üretim yapan bir şirket olup elektriğinin davalı kurum tarafından sağlandığını, 18/04/2016 son ödeme tarihli 2016/3 dönem faturasının müvekkili şirkete ibraz edildiğinde her zamankinden bir hayli yüksek bir fatura olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine davalı kuruma 14/04/2016 tarihinde müracaat edildiğini ancak davalı kurumca müvekkilinin itirazının reddedildiğini, müvekkili şirketin faturayı ödediğini, davalı kurumun tamamen kendi kontrolünde olan sayacın arızalı olduğunu ileri sürerek müvekkili şirketten fahiş oranda ücret almasında kötü niyetli olduğunu, söz konusu durumun müvekkili şirketin maddi ve manevi mağduriyetine sebebiyet vermiş olduğunu beyanla; fazlaya dair hakların saklı tutularak bilirkişi incelemesi sonucunda rakam yükseltilmek üzere şimdilik 23.000,00 TL’nin 18/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının … numaralı tesisatındaki … nolu sayacın 11.09.2015 tarihinde değiştirilip yenisinin takıldığını, daha sonra yapılan incelemede sayacın arızalı olduğunun tespit edildiğini ve 28/11/2014-11/09/2015 tarihleri arasında 73297kWh eksik tüketim kaydettiğini, eksik tüketim bedeli olan 27.620,20-TL’nin davacıdan istendiğini, davacının da fatura bedelini ödediğini beyan etmiş, sonuç olarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından; yeni takılan sayacın 11/09/2015-29/10/2015 arasında 49 günde kaydettiği tüketim miktarının günlük ortalaması 355,16 kWh/gün olmasına rağmen, 436,162 kWh/gün olarak yanlış hesaplamış bunun sonucunda da eksik tüketim miktarı yanlış belirlemiştir. Ayrıca, davalı sayacın tüketimi eksik kaydettiğini 202 gün sonra fark ederek eksik tüketim faturasını 31.03.2016 tarihinde tanzim etmiştir. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14. (2). Maddesindeki Faturaya esas süre, doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde on iki ayı geçemez.” hükmü gereğince en fazla 31.03.2015 tarihine kadar eksik tüketim hesabı yapması gerektiği halde 28.11.2014 tarihine kadar giderek hükmü yanlış uygulamıştır. Bu nedenlerle davalının eksik tüketim miktarı ve tüketim bedeli hesabı yanlıştır. Eksik kaydedilen tüketim miktarı ve buna ilişkin enerji bedeli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14. Maddesindeki hükümlere göre 10.731,79 TL olarak hesaplanmıştır. Davacının daha önce ödediği bedel 27.620,20TL olduğundan, davacı 27.620,20TL – 10.731,79TL = 16.888,41 TL’sinden borçlu olmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle davalının 16.888,41 TL’yi davacıya iade etmesi karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkil tarafından tutulan tutanakların afaki iddialarla geçersiz sayıldığı,bilirkişi raporuna itirazların dikkate alınmadığını, sayacın tüketimi kaydetmemesi başlıklı 19/2 maddesine göre ‘tahakkuka esas süre,doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı ,bulunmaması halinde 90 günü aşamaz ‘ maddesi uyarınca ,yönetmelikte fatura tarihinden itibaren 12 ay geri gidilmesi şeklinde bir hüküm olmadığını, bu nedenle raporun hatalı olduğunu, Enerji Piyasası Denetleme Kurulunun EPY 14 Maddesine uyarınca tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirilmesine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimlerinin hesaplandığını belirterek Mahkeme kararı istinaf edilmiştir. Dava abonelik nedeniyle fazla tahsil edildiği iddia edilen bedeli iadesi için açılan istirdat davasıdır.Davalı vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesi sonucu; Taraflara arasında elektrik abonelik sözleşmesi olup davacının işyerindeki sayacın 28/11/2014 ile 11/09/2015 tarihleri arasında toplam 288 gün tüketimi eksik kaydetmesi nedeniyle 2016 yılı 3. ayındaki faturaya aradaki farkın fazla yansıtıldığı gerekçesi ile fazla ödenen 23.000,00 TL nin tahsili için açılan dava açılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi sonucu 28/11/2014 ile 11/09/2015 tarih aralığı olan 288 gün için davacının sayaca müdahalesi olmadığı halde eksik kayıt yapıldığı , somut olaya EPTHY 14 Maddesinde yer alan ‘Sayacın ,tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmemesine’ ilişkin maddesi uygulanarak hesaplama yapılmıştır. EPTHY 14/b maddesinde ‘doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde ,tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirime esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak,hesaplama yapılır ve fark tüketiciye iade veya fatura edilir ‘ maddesi uyarınca hesaplama yapılmıştır. Davalı şirket tarafından sayacın eksik kayıt yaptığını 202 gün sonra fark ederek tüketim faturasını 31/03/2016 tarihinde hazırlamıştır. EPTHY 14/2 bendi uyarınca ‘faturala esas süre ,doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı geçemez’ maddesi uyarınca en fazla 26/03/2015 tarihine kadar eksik tüketim hesabı yapılabileceğinden 26/03/2015-11/09/2015 tarihleri arası 170 gün için eksik tüketim hesabı yapıldığından 16.888,41TL fazladan tahsil edildiği anlaşıldığından denetime elverişli bilirkişi raporu uyarınca karar verildiğinden davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde olmadığından HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 1.153,64 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 288,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 865,23TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/11/2020