Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1858 E. 2020/1433 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1858
KARAR NO: 2020/1433
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/03/2018
NUMARASI: 2015/456 E – 2018/212 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 10/11/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı elektrik şirketi arasında imzalanan 29/09/2011 tarihli Elektrik Enerjisi Tedarik ve Satış Sözleşmesi gereği, müvekkili şirkete ait birtakım tesislerin elektrik tedarik ve satışı işini davalı şirket yüklendiğini, bu sözleşme gereğince davalı şirket müvekkili şirkete elektrik tedariki sağlayacağını, müvekkilinin de elektrik enerjisini davalıdan tedarik ederek bedelini ödeyeceğini, bu kapsamda müvekkiline ait …, …, … tesisat numaralı tesislerin değişik dönemlerde elektrik enerjilerinin davalı tarafça tedarik edildiğini ve müvekkilinin kesilen faturaları eksiksiz ödediğini, davalı şirketin müvekkili şirketçe ödenen elektrik faturalarına kayıp bedeli adı altında haksız bedeller yansıttığını, kayıp kaçak bedelinin abonelere yansıtılmasının haksız olduğunun Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca kabul edildiğini, davalı şirketin müvekkili şirketten haksız olarak kayıp bedeli altında bedeller tahsil ettiğini beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL kayıp bedelinin faturaların tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizleri ile birlikte davalıdan alınarak, müvekkili şirkete verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket ile akdedilen sözleşme uyarınca davacı şirket için gerekli elektrik enerjisini tedarik ettiğini, davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, yapılan tahakkukun ve tahsilatın mevzuata ve düzenlemelere uygun olduğunu, müvekkili şirketin EPDK tarafından verilen yetkiye dayanarak tahsilat yaptığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; Dava 17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesi bu yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte konusuz kaldığından bu davada karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmiş olup ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan mevzuat değişikliği,kanunların geriye yürümezliği çerçevesinde Anayasal Düzenlemelere ve üstün hukuk ilkelerine aykırı olduğu, Anayasa Mahkemesinin demokratik hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan bir karara imza attığını ,kayıp kaçağı önlemenin devletin sorumluluğunda olduğunu ,kayıp kaçak bedelinin müvekkilden tahsilinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararı istinaf edilmiştir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava kayıp kaçak bedelinin tahsili talebidir. 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19,20 maddeleri uyarınca bu yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte açılan derdest davalar konusuz kalmıştır. Dava 17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17.maddesi bu yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte konusuz kaldığından ve mahkeme tarafından bu yönde karar verildiğinden davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/11/2020