Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1855 E. 2020/1105 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1855
KARAR NO: 2020/1105
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2018
NUMARASI: 2017/157 E – 2018/348 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan abone sözleşmesi kapsamında davalıya taahhütlü 24 adet hat kullandırıldığı, davalı ödemeleri tam ve zamanında yapmamış olması nedeniyle alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının davalı takip konusu alacağa karşı kötü niyetli olarak ve takibi durdurmak maksadıyla yasal süresinde itirazda bulunup takibin durmasına sebebiyet verdiğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tebligata rağmen cevap vermeyerek davayı inkar etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “bilirkişinin ayrıntılı beyanında saptandığı gibi davacı tarafın 12.265,74 TL alacak talep edeceği bu miktara üzerinden itirazın iptali ve takibin devamına karar verileceği” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında 12.265,74TL yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden devamına, 11.929,95TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına, hükmedilen alacak olan 12.265,74TL’nin %20’si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; hükme esas bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, bilirkişinin elektronik mühendisi olup Yargıtay uygulaması gereği dava konusu olayda telekominikasyon konusunda uzman hukukçu ve mali bilirkişinin görevlendirilmesi gerektiğini, BTK’nın tüketici uyuşmazlıklarında uygulanabileceğini, davalının tüketici olmadığını, bilirkişi raporunun faiz hesabı yönünden de hatalı olduğunu, davalının vekili olmamasına rağmen lehine vekalet ücreti hükmedildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davacı taraf abonelik sözleşmesi gereğince tahakkuk ettirilen faturaların ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 3.560,00 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından istinaf edilen reddedilen dava kısmının 1.159,87 TL olup, karar tarihinde davacı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davacının istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca karar kesinlik sınırı altında kaldığından reddine, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.