Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1847 E. 2019/303 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1847
KARAR NO : 2019/303
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2017
NUMARASI : 2016/627 E – 2017/1017 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 05/03/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, her hangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 20.000,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle, kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın süre yönünden reddi gerektiğini, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen bedellerin tedarik şirketlerince alınan bedeller olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.Davalı Unit Enerji vekili cevap dilekçesinde özetle, kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Söz konusu kararı davalılar … ve …. vekili istinaf etmiştir.Davalı …, istinaf sebepleri olarak, …. husumet düşmediğini, davacı ile sözleşme ilişkisi bulunmadığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kurum olarak muhatabın müşteriler değil dağıtım şirketleri olduğunu, husumet düşmeyeceğini, ayrıca bu bedellerden iletim bedelini alan dağıtıcı şirketin bu bedeli davalı …. verdiğini,davacı ile sözleşmesel ilişki olmadığı gibi dava açılmasına sebep olanın da dağıtım şirketleri olduğunu, 6719 Sayılı Kanun var olan bir hukuki düzenlemeyi açıklayan bir kanun olduğunu, yenilik getirmediğini, kabule göre de, davacının dava başında da haklı olmadığını, 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince davanın reddi gerekirken, konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş olmasının ayrıca kararda aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla, davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmolunması için kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı …. istinaf sebepleri olarak, dava konusu bedellerin 6719 sayılı yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre de alınması gerekli bedeller olduğunu, söz konusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiğini, davacının dava başında da haklı olmadığını, 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince davanın reddi gerekirken, konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş olmasının kararda aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek, Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Davalı …., dava konusu bedellere ilişkin elektrik dağıtım ve perakende satış hizmet lisansına sahip olmadığı ve abonelik sözleşmeleri kapsamında bu hizmetleri sunmuyor olması, davacıyla sözleşmesel ilişkinin bulunmaması nedeniyle, davalı ….. husumet yöneltilmesi doğru değildir.Davalı …. tarafın istinaf taleplerinin incelenmesiyle; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece tespit hükmünde “dava konusuz kaldığından; esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi ve HMK 331/1 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve bu kapsamda maktu vekalet ücretinin haksız tarafa yükletilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Çünkü davacı, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı … davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden, yargılama harç ve giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden, davalı …. istinaf talebi yerinde görülmediğinden HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, davalı …. istinaf başvurusunun kabulü ile, hükmün bu davalı yönünden HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilmesi ile yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A-Davalı … istinaf talebi yerinde görülmediğinden HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, B-Davalı …. istinaf başvurusunun kabulü ile, hükmün bu davalı yönünden HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilmesi ile yeniden esas hakkında;1-Davalı …. yönelik davanın, pasif husumet yokluğundan reddine,2-Davalı …. lehine 1.980-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,3-Davalı …. yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davalı …. yönelik davada, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,5-Davacı lehine 1.980-TL maktu vekalet vekalet ücretinin, davalı ….’tan alınıp davacıya verilmesine, 6-Alınması gereken maktu harcın mahsubu ile bakiye 310,15 TL harcın isteği halinde davacıya iadesine,7-Davacının yaptığı 934,00 TL yargılama gideri ve 29,20 TL peşin harcın davalı ….’tan alınıp davacıya verilmesine,8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleşince ve talep halinde taraflara iadesine, Harçlar Yasasına göre alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davalı …. alınarak hazineye irat kaydına, Davalı …. taraftan istinaf sebebiyle peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden bu davalıya isteği halinde iadesine,Davalı …. tarafından istinaf aşamasında yapılan 31,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,Davalı …. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/03/2019