Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1841 E. 2018/948 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1841
KARAR NO : 2018/948
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2018
NUMARASI : 2015/337 E – 2018/155 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/07/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıların abonesi olduğunu, elektrik enerjisi şirketlerinin düzenlemiş olduğu faturalar ile müvekkilinden kayıp kaçak, iletim, dağıtım vb. adı altında haksız bedeller tahsil ettiklerini bildirmek suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçelerinde özetle; kayıp kaçak bedellerin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulamanın yasal bir zorunluluk olduğunu bildirmek suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İlk derece mahkemesince, 11.10.2016 tarihli celsede verilen ara karar ile, … A.Ş ve … Şirketi yönünden tefrik kararı verilerek, ayrı esaslara kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Bu şekilde bu dosya üzerinden yargılamaya davalı Bedaş yönünden devam olunmuştur.
Her ne kadar davacı başlangıçta …, …Elektrik … A.Ş. Ve… Elektrik … AŞ. Aleyhine iş bu davayı açmış ise de tefrik edilen diğer şirketlere yönelik dava dışında davalıya çıkarılan tebligata … vekilince verilen cevap ve davacının verdiği cevaba cevap dilekçesiyle davalı ünvanında ufak maddi hata yapıldığı, …’ın ünvanın başında CLK olmadığı perakende satış şirketinin …’dan ayrılması sonucu … halinde ayrı bir tüzel kişilik olarak kurulduğu, ancak bununda davalı gösterilmediği anlaşıldığından dilekçede davalı ünvanındaki yazımın maddi hata kabulü ile davaya …’a yönelik devam olunmuştur. Hal böyle olunca …’a ayrıca davalı olmasına rağmen ihbar dilekçesinin gönderilmesinin dosyaya bir katkı sağlanamadığı değerlendirilmiştir.
İlk derece mahkemesince, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 17. maddesine 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile eklenen 10. fıkra hükmü ve 6719 sayılı Kanunla eklenen geçici 20. madde hükmü esas olmak üzere davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinafa başvurulmuştur.
Davalı … vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; yukarıda izahı yapılan ünvan hatasına değinerek davada ihbar olunan değil davalı sıfatı ile yer aldığını belirtmiş, ayrıca, 6446 sayılı Kanunun 17. maddesinde değişiklik yapan 6719 sayılı Kanunun,mevzuatın Yargı mercileri tarafından yanlış yorumlanması nedeniyle ortaya çıktığını, dolayısıyla ilk derece mahkemesinin daha önce şirketin tahsil ettiği bedeller yasaya uygun değilmiş gibi yeni yasal düzenleme sonrasında davanın reddi ile, yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ve karşılığında davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmek suretiyle mahkeme kararı kaldırılarak, davanın reddi ile yararına vekalet ücreti takdir edilmesini talep etmiştir.
Davalının istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ilk derece mahkeme kararının incelenmesiyle; 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun muhtelif maddelerinde değişilik ve bu Kanuna eklemeler getiren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlara Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 17/06/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 6719 Sayılı Kanunun 21.maddesine göre 6446 Sayılı Kanunun 17.maddesinin birinci fıkrasının a,ç,d ve f bentleri değiştirilmiş ve bu aynı maddeye fıkralar eklenmiştir. Bu itibarla, 6719 sayılı Kanunu 21.maddesinin ç bendi’7 Dağıtım tarifeleri; dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifeleri, elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin uygulanacak hizmetlere ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerir. Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşur.Dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik kayıplara ilişkin hedef oranlar bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde kurul tarafından belirlenir. Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oralarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer olması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından düzenlenir.” hükmü ile, 6719 sayılı kanunun 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;6719 sayılı kanunun 26.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; ” Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; ”Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kayaç bedelleri ile ilgili olarak açılmış oan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümleri uygulanır,” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişiklikleri, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım,sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ileilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalarda) uygulanması gereken hükümleri içerdiğinden 6446sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun17.geçici 19.ile 20.maddeleri, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır.
Somut olayda; davacı taraf dava açıldığı tarihinde yürürlükte olan mevzuat, YargıtayHukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E,2014/679K. Sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği nedeniyle, davanın konusunun kalmadığı kuşkusuzdur. Şöyle ki ,ilke olarak her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde bu durumun hükümde göz önüne alınması ve böyle bir halde mahkemenin, davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerektiği de açıktır. Dava açıldıktan sona ortaya çıkan bir durum nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesine gerek yada neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilecektir. Dolayısıyla, mahkemece davacı tarafça davalıdan kayıp-kaçak, dağıtım,iletim, perakende satış hizmeti ve sayaç okuma bedellerinin tahsilinin talep edildiği davada, 6719 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte ”konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kabul edilmiş, HMK 331/1.maddesi gereğince davacı tarafından dava tarihi itibarıyla uygulamanın haksız olduğu iddiası ile açmış olduğu ve tahsil edilen kayıp-kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, davaya konu bedelleri tahsil eden davalının, davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve bu nedenle davacının dava açmasında haksız sayılmayacağı gözetilerek emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin muhtelif kararları da gözetilerek davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davalıdan tahsili ile yararına 2.180,00-TL maktu vekalet ücreti taktir edilmesi, karşılığında davalı vekili lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesinin , usul ve yasaya uygun olduğu ve davalının ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına ve istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/07/2018