Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1793 E. 2020/1089 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1793
KARAR NO: 2020/1089
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/12/2017
NUMARASI: 2016/1263 E – 2017/1420 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında ”… Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi” imzalandığını, ancak davalının sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, dava konusu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve tahsil edilmediği,ayrıca davalı vekili tarafından bilirkişi incelemesi sonrası dosyaya sunulan davalının kredi kartı ödemelerine ilişkin belgelerin, takip ve dava konusu borcun ödemeye ilişkin olarak davalı tarafından yapılmış ödeme niteliğinde kayıt ve belgeler olmayıp, hat değişikliği nedeniyle dava dışı … Ltd. Şti tarafından cayma bedelinin karşılanacağına ilişkin taahhütler olduğu, kredi kartı hesap özeti bilgilerinden … Hukuk Bürosuna 3.365 TL ödendiği kaydı yer almakta ise de, bu ödemenin davacı şirkete veya onun vekiline yapılmış bir ödeme olduğuna ilişkin bir kayıt olmadığı , davalının bu suretle aradaki borç ilişkisini inkar etmemekle birlikte ödeme itirazında bulunduğu ancak usulüne uygun makbuz veya belge niteliğinde olmayan belgelerle bu ödeme olgusunun kanıtlayamadığı gerekçesiyle;”Davanın KABULÜ ile, Davacının davalı hakkında başlatmış olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (6.306,80-TL) %20’si tutarında olmak üzere 1.261,36-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.İstinaf dilekçesinde;bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde sundukları davalının 3.365,00 TLlık kredi kartı ödemesinin değerlendirilmediğini, davalının kullanmadığı hatların parasını ödemek zorunda kaldığını,faturanın tebliği hususunun araştırılmadığını,ayrıca davanın …’a ihbar edilmediğini ,ek rapor alınmadan karar verildiğini beyanla ,davanın reddine karar verilmesi yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı icra takibinde yetkiye ve borca itiraz etmiş isede,imzalanan taraflar arasındaki sözleşmede İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu belirlendiğinden icra dairesinin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca hernekadar iletişim bilirkişisi eklenmeden sadece mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış isede, alınan bilirkişi raporunda ,davalının ilgili endüstri tarifesi ile cihaz kampanyasından yararlandığının tespiti ile yanlar arasındaki sözleşmede gecikme faizine dair hüküm bulunduğu gözetilerek,davaya konu asıl alacak tutarı olan 5.098,96 TLnın davacı ticari defterlerinin de incelenmesiyle belirlendiği, bu tutara sözleşme gereği gecikme faizi ile KDV tutarları resen ilave edildiğinde, toplam alacak miktarının takipte istenilen alacak tutarı ile örtüştüğü görülmüştür. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde sunduğu davalının kredi kartı ödeme belgesinin bu davadaki takibe konu alacakla ilgili olmadığı belirlendiğinden,başka bir hukuk bürosuna başka alacakla ilgili yapılmış ödeme olduğu gözetilerek,davalının ödeme iddiasını ispatlayamadığı gibi,yine davalının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ayrıca davanın …’a ihbarını talep etmesine rağmen ,ihbar edilecek olanın adresini bildirmediğinden,duruşmada da bu konuda beyanda bulunulmadığından,mahkemece ihbar yapılamamasında usule aykırılık olmadığı anlaşılmıştır. Davalının sunduğu ödeme belgesi resen incelendiğinden, bu konuda ek bilirkişi raporu alınmasının davaya katkısı sağlamayacağı açıktır. Bu itibarla mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunduğundan, davalının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde uyarınca reddine, Alınması gereken 430,81 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 107,70 TL harcın mahsubu ile fazla yatan bakiye 323,11 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/10/2020