Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1779
KARAR NO : 2019/1378
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2018
NUMARASI : 2016/647 E – 2018/167 K
Birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/657 E. Sayılı Dosyasında;
DAVANIN KONUSU: Alacak (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/09/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalılar tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden şimdilik toplam 600,00 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili birleşen dosyada vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalılar tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden şimdilik toplam 600,00 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece 28/02/2017 tarihli duruşmasının ara kararı uyarınca; dosya arasında bulunan … A.Ş’den gelen cevabı yazıda ekli abonelik sözleşmesinde sözleşmenin … A.Ş ile 20/11/2013 tarihinde yapıldığı, sonradan kurumun özelleştirilmesi sonucu faturalarla ilgili bölümün… AŞ. olarak değiştirildiği anlaşılmakla ve davacı tarafın maddi hata yaptığı kabul edilerek HMK 124 maddesi uyarınca asıl davanın ve birleşen davanın davalısını … AŞ. olarak kabul edilerek UYAP sistemine davalı olarak kaydının yapılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle asıl ve birleşen dava yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Söz konusu kararı davalı olmaktan çıkartılan … ve davalı … … vekilleri istinaf etmiştir. Davalı olmaktan çıkartılan … vekili istinaf dilekçesinde özetle; 28/02/2017 tarihli celse ara kararı uyarınca davalının … olarak değiştirilmesi kabul edilmiş ise de,bu hususta şirket adına bir karar verilmediğini, HMK 124/4 maddesi uyarınca davanın tarafı olmaktan çıkartılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen şirket lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu bedellerin 6719 sayılı yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre de alınması gerekli bedeller olduğunu, söz konusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiğini, kararda aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir. Dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı 3.560,00 TL’ye yükselmiştir.Bu sebeple somut uyuşmazlıkta, davalı … tarafından istinaf edilen asıl ve birleşen davanın değeri 600,00’er TL olup, karar tarihinde bu davalı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, istinaf dilekçelerinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca asıl ve birleşen dosyalar yönünden ayrı ayrı reddine, davalı … iradi taraf değişikliği nedeniyle davalı olmaktan çıkartılması nedeniyle, lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine dair istinaf dilekçesinin de HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca asıl ve birleşen dosyalar yönünden ayrı ayrı kesinlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … tarafından istinaf edilen asıl ve birleşen davanın değeri 600,00’er TL olup, karar tarihinde bu davalı yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, istinaf dilekçelerinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca asıl ve birleşen dosyalar yönünden ayrı ayrı reddine,2-Davalı …. iradi taraf değişikliği nedeniyle davalı olmaktan çıkartılması nedeniyle, lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine dair istinaf dilekçesinin de HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca asıl ve birleşen dosyalar yönünden ayrı ayrı kesinlik nedeniyle reddine Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalılara isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/09/2019