Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1750 E. 2020/536 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1750
KARAR NO : 2020/536
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2017
NUMARASI : 2016/839 E – 2017/986 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin yatırım amaçlı blok halinde olan ve yıkılma riski yüksek olan, Gaziosmanpaşa … ada … parselde bulunan taşınmazı 21/04/2015 tarihinde dava dışı … satın aldığını, taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatları yıktırmak için belediyeye başvurduklarında herhangi bir borçlarının olmadığına dair yazı istendiğini buna göre davalı … idaresine başvuruda bulunduklarını ancak önceki malikin kaçak kullanım borçlarını ödemek zorunda kaldıklarını, başvurularına yanıt alamadıklarını, daha fazla zarara uğramamak amacıyla 14/06/2016 tarihinde ihtirazi kayıtla ödeme yaptıklarını, borçlu olmadıkları bu parayı icra tehdidi nedeniyle ödemek zorunda kaldıkları için takip başlattıklarını , ancak davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamını, asgari %20 inkar tazminatı hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, takibe dayanak alacağın, yıkılacak tesisler için ödenen kaçak ve normal tüketim fatura bedellerinin istirdadından kaynaklandığını, abonelik ve tahsilat işlemlerinden dava dışı “… A.Ş (…)” isimli şirketin sorumlu olduğunu, müvekkilinin elektrik dağıtım şirketi olması nedeniyle perakende satışı yapmadığını, perakende satış yapan şirketlere toptan elektrik temin ettiğini, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, somut olayda; davacının, 12/08/2017 tarihli elektrik tahsilat makbuzları incelendiğinde, paraları tahsil eden şirketin dava dışı “…A.Ş (…)” isimli şirket olduğu,mevzuat hükümleri uyarınca, müşteriyle perakende satış şirketi arasındaki abonelik başvuru işlemleri, fatura ödemeleri vb işlemlere karşı yapılacak itirazlara dava dışı bu şirketin muhatap olduğu, mevzuat uyarınca perakende satış şirketlerine elektrik dağıtımı yapan davalı şirkete husumet yöneltilmesinin doğru görülmediği, yani dava dışı … abonelik tesisi ile perakende satış yapmakla iştigal ettiği, ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu, davacı hakkındaki kaçak tesbit tutanaklarının davalı … tarafından tanzim edildiği, ancak kaçak elektrik kullanımından ve tahsilatlarından kaynaklanan ihtilaflarda tedarikçi şirket olan bu şirkete husumet düşmediği gerekçesi ile ,Davalı … şirketi olduğundan, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup, davanın davalı şirkete yöneltilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu,davalı …. tarafından 12.05.2016 tarihli müzekkere cevabında açıkça görüldüğü üzere borcu yoktur yazısına ilişkin,” …dağıtım alacağı ile alakalı bu işlemlerin tamamlanmasına müteakip ilgili belgenin verileceği” cevabı verildiği, davalı şirket süreç boyunca olayın muhatabı olduğu gibi 14.06.2016 tarihli ödemenin de müvekkil tarafından …. yapıldığı,dava dilekçesi ekinde bulunan Tahsilat Makbuzlarından da bu hususun anlaşılacağı ileri sürülerek ,kararın kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava itirazın iptaline ilişkindir. Dava ehliyeti, kişinin kendisinin veya yetkili kılacağı bir temsilci aracılığı ile bir davayı (davacı veya davalı olarak) takip etme ve usul işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Taraf sıfatı(husumet), dava konusu subjektif hak(dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler, şeklen o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, bu kişilerden birinin o davada gerçekten davacı veya davalı olmak sıfatı yoksa, dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verilemez. Somut olayda, dava itirazın iptali talebine ilişkindir. İcra takibinin borçlusu davalı şirket olup, dolayısı ile, yukarıdaki açıklama ve tanımlamalara göre ,davanın itirazın iptali davası olduğu da gözetildiğinde, takibin tarafı olan bu tüzel kişiliğin, yukarıda açıklanan şekilde taraf ehliyetine sahip olduğu açıktır.Dosyadaki bilgi ve belgeler ile ,davacı ödemeleri ile ilgili sunulan makbuzlara göre , takip konusu edilen ödemelerin davalı … yapıldığı , takip ve davada ,davalıya husumetin yöneltilmesinde herhangi bir yanlışlık bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece işin esasına girilip,taraf delilleri toplanarak ,sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken , mahkemece pasif husumetten davanın reddine karar verilmesi usul ve hukuka aykırı görüldüğünden, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar kaldırılıp, yeniden esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar kaldırılıp yeniden esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/06/2020