Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1737 E. 2019/477 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1737
KARAR NO : 2019/477
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/04/2018
NUMARASI : 2017/848 E – 2018/387 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinden kayıp kaçak bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli, sayaç okuma bedeli, dağıtım sistemi kullanım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve TRT payı adı altınta tahsil edilen bedellerin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, kayıp kaçak bedeli ödediğine ilişkin bir delil sunulmadığını, müvekkilinin elektrik dağıtım şirketi olmayıp, özel sektör mensubu elektrik satış şirketi olduğunu bu nedenle bedelleri kendi adına tahsil etmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.Davacı vekili 26/03/2018 tarihli dilekçesi ile dava devam ederken dava konusu hakkında Anayasa Mahkemesinin 28/12/2017 tarih ve 2016/150 E-2017/179 K. sayılı kararı ile davanın konusuz kaldığını belirterek dava konusuz kaldığından davadan vazgeçtiklerini, dava tarihindeki hukuki yarar gözetilerek konusuz kalan dava ile ilgili yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; HMK 311. maddesi gereğince feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından davacının davalıya yönelik açtığı davasından feragat etmiş olduğu gerekçesiyle davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; dava tarihindeki hukuki yararı ve davanın görülmesi sırasında geçmişe yürür yasa gereğince davanın konusuz kalması gözetilmeksizin kurulan hükmün vekalet ücreti bakımından bozulmasını talep etmiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.Yargılama sırasında 17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Karar tarihinde Anayasa Mahkemesi bedellerin maliyet unsuru olarak alınmasını yasal hale getiren hükümlere dair iptal başvurularını 28/12/2017 tarihinde reddetmiş, karar 15/02/2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Yukarıda açıklandığı üzere, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır.Somut olayda; davacı vekili 26/03/2018 tarihli dilekçesi ile dava devam ederken dava konusu hakkında Anayasa Mahkemesinin 28/12/2017 tarih ve 2016/150 E-2017/179 K sayılı kararı ile davanın konusuz kaldığını belirterek dava konusuz kaldığından davadan vazgeçtiklerini, dava tarihindeki hukuki yarar gözetilerek konusuz kalan dava ile ilgili yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.Buradaki vazgeçme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve devamında düzenlenen teknik anlamda bir “davadan feragat” değildir. Kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatinin da aranmadığı, kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçmedir. Kaldı ki, davalı da son celse davacının dilekçesine karşı bir diyeceği olmadığını beyan etmiştir. Bu nedenlerle mahkemece, davacı mevzuat değişikliği nedeniyle davadan vazgeçmiş sayılacağından, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına ve taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı beyan dilekçesini davadan feragat beyanı olarak kabul ederek karar verilmesi usule uygun görülmemiştir.Bu itibarla; davacının istinaf başvurusunun kabulüyle HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında davacı davadan vazgeçmekle davada karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılış tarihindeki haklılık durumuna ve istinaf sebeplerine bağlı kalınarak davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi talebinin bulunmayışı da gözetilerek ve dava başındaki haklılık durumuna göre davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilemeyeceğinden davalı lehine takdir edilen vekalet ücreti kısımı hükümden çıkartılarak yeniden karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun istinaf sebepleri ile sınırlı inceleme sonucu kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar düzeltilerek yeniden esas hakkında;
1-Davacı davadan vazgeçmekle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan 170,78 TL harçtan 35,90 TL harcın mahsubuyla bakiyesinin talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
4-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacının istinaf sebebiyle yaptığı 91,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/03/2019